Mehmetçik karşısında, PKK safında olmuş TTB!

          Türk Tabipleri Birliğinin tartışılan ihanetleri ve bölücülere teslim olmuş iradeleri bugünün meselesi değildir. Geriye dönüp, son on yıl içinde anıldıkları konulara bakın, “sağlık alanının” bunlar için hep maske olduğunu anlarsınız. Türk Tabipleri Birliği için terör örgütü PKK ile ilgili tüm konular özel ilgi ve sahiplenme alanına girmektedir. Sürekli olarak terör örgütünün uzantılarıyla dirsek temasındadırlar.

          Bu yönlerini en son Afrin’de gerçekleşen Zeytin Dalı Operasyonu’nda gösterdiler. Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantılarının zarar göreceğini anlar anlamaz hemen harekete geçtiler ve “Savaşa hayır, barış hemen şimdi!” diye bir bildiri yayınladılar. Açıklamanın tamamını okuyun, nasıl bir kokuşmuş ihanet içinde olduklarını görebileceğiniz gibi “Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan,toplumsal yaşamıtehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. “ şeklindeki açıklamalarıyla da akıl sağlığı problemi yaşadıklarını da göstermişlerdi. ABD, terör örgütü YPG’ye “terör eylemleri gerçekleştirsin” diye tonlarca silah yardımı yaparken tek bir açıklaması olmayan TTB, söz konusu Türk ordusunun YPG’yi ezecek olması olunca anında doğa-insan denklemi kuruyor. Girdim sayfalarına baktım, ABD’nin YPG’ye verdiği silahlarla ilgili bir açıklaması olmuş mu diye.

Ne mümkün!

          YPG adı geçen 2014 yılına ait bir açıklamaları var, orada da “YPG’nin açtığı güvenli koridor ile…” diye terör örgütü güzellemesi vardı. ABD silah verirken susarlar, PKK ve uzantıları terör yaparken susarlar. Ama PKK ve uzantılarına dokunulunca anında sahne alırlar. Afrin’deki teröre yönelik operasyona karşı çıkarken “doğa, insan,toplumsal yaşam, halk sağlığı” üzerinden saçmalayan TTB, terör örgütü PKK Türkiye’nin birçok yerinde orman yakıp, suçu üstlendiği halde doğayı hiç akıl edip tepki göstermedi. Çünkü onlar için önemli olan PKK’lı teröristlerin can güvenliği ve sağlığıdır.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, sağlık kadrolarında yaptıkları bölücülük için TTB’ye ilk kez tepki göstermiş değil ki…

          6 Şubat 2018 tarihinde TTB hakkında ilk açıklamasını “Tabipler Birliği isimli PYD/PKK paravan örgütü, savaş bir halk sağlığı sorunudur derken vatana ihanet suçu işlemiştir.

Bunun düşünce ve ifade hürriyetiyle bir alaka ve ilgisi yoktur.

Zulme karşıtarafsız kalmak bile namussuzluktur.

          PYD/PKK’lıların derdine düşen alçaklar, suçsuz günahsız insanlarımıza ateş açan rezillere en ufak tepki, en küçük itiraz göstermemişlerdir.

          Halka ölüm saçılıyor, sorun olmuyor;teröristler cezalandırılıyor, halk sağlığı sorununa işaret ediliyor.

Bu ne kepazelik, nasıl bir satılmışlıktır?

Yediği ekmeğe ihanet etmek işte böyle bir şeydir.

İçtiği suya leke düşürmek aynısıyla budur.

Tabipler Birliği Türk düşmanıdır, hekimlerin utancı, hekimliğin yüz karasıdır.

         Ve de derhal, çok acil, çok seri şekilde hakkında hukuki ve yasal düzenleme yapılmalı ya da kapısına kilit asılmalıdır.

         Hem doktorum diyecekler, hem de katillerin safına girip sağlıktan bahsedecekler.” sözleriyle MHP grup toplantısında yapmıştı.

         10 Şubat 2018 tarihinde terör örgütlerine sahip çıktıklarında da “Başında Türk olan, ama Türklüğün utancı, Türk düşmanlarının gözetleme kulesi, Türk katillerinin aşı suyu olan bir mesleki örgüt, PYD’ye çalışır, YPG’yle oynaşır, PKK’yla düşer kalkar. Sonra da isminden Türk ifadesi kalkmasın diye feryat eder. Türk Tabipler Birliği diye bir kurum ahlaken ve vicdanen yok hükmündedir.” açıklamasını da İl ve İlçe Başkanları İstişare ve Çalışma Toplantısı’nda yapmıştı.

         26 Haziran 2020 tarihinde gerçekleşen milletvekili istişare toplantısında yaptığı konuşma içinde de yine “Hatta Türk Tabipler Birliği gibi oluşumlar terörle mücadeleye karşı çıkacak kadar alçalmışlar, bölücülerle aynı kareye girebilecek kadar çirkinleşmişler, milletimizle aralarına kapanmaz uçurumlar açmışlardır.” açıklamasını yapmıştı.

        Geçtiğimiz hafta başında da sağlık kadroları içinde bölücülük yapar şekilde “siyah kurdele” eylemi başlatacağını söyleyen TTB’ye yönelik “Çağrım şudur: Türk Tabipler Birliği, bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır. Virüsle mücadeleye hesapsız ve art niyetsiz devam eden vatansever bilim insanlarımızdan oluşacak bir müteşebbis heyet kurulmalı, rezaletin, hıyanetin ve Türkiye husumetinin kara sayfası kapatılmalıdır. Artık Türk Tabipler Birliği’ne sabır ve tahammül gösterilmesi imkânsızdır.” açıklamasını yaptı.

         Bu açıklamalar sonucunda CHP’liler, HDP’liler, İP’liler, Gelecek’çiler, Deva’cılar, FETÖ’cüler, PKK’lılar, DHKP-C’liler âdeta çıldırdı. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, TTB’nin vazgeçemediği bölücülüğüne, kaos fırsatçılığına tepki göstermesini aldılar “sağlıkçılara, doktorlara karşı” kara propagandaya çevirdiler. Etkili, yetkili manyak CHP’linin birisi “Ey Devlet Bahçeli senin ameliyatını da yapan bir doktor” diyebiliyor.

           Dr. Hüsrev Çetin isminde birisi doktorların karşılaştığı olayları duygusal bir şekilde yazmış, CHP ve yancılarına sözcülük yapmakta çok kabiliyetli olan Oda Tv de o yazıyı “Herkes bu yazıyı paylaşıyor... Dileriz Bahçeli de okur.” diye haberleştiriyor. Sanki MHP Lideri Devlet Bahçeli “doktorluk yasaklansın,tüm sağlıkçılar ortadan kaldırılsın” demiş gibi abuk sabuk yorumlar yapıyorlar. Oysa sağlıkçılar arasında sürekli nifak yayma eğiliminde olan, sürekli kaos pompalayan, sürekli bölücü odaklardan aldığı talimatları yerine getirmeye çalışan TTB’ye gösterilen bir tavır vardır.

         Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de salgın hastalık koronaya karşı mücadele veriliyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve sağlık kadrosu, bu salgına karşı dünyadaki diğer ülkelerle kıyasladığımızda gerçekten başarılı bir mücadele veriyor. Bu süreçte elbette eksiklikler, yanlışlıklar olabilir. Ama diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’nin önlem almada, hastalarla ilgilenmede ve tedavi konusunda büyük başarısı vardır. Sağlıkçılarımız bu süreçte fedakârca mücadele ederken onlar arasında nifak, ayrışma yaratmak bölücülük değil de nedir? Kaldı ki, bunu yapan sıradan bir bölücü değil, “Türk ordusu mu yoksa PKK’lı terörist mi?” tercihinde defalarca PKK’lı teröristleri tercih etmiş sözde Türk Tabipleri Birliğidir.

         İşin bizi şaşırtmayan yanı ise zaten HDP’lilere, PKK’lılara sahip çıkan tüm siyasetçilerin, yazarların, sanatçıların, doktorların TTB’ye sahip çıkıp, MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik kudurmuş gibi saldırmalarıdır.

         MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini doktora, sağlıkçıya düşmanlık olarak dönüştürmeye çalışanların amacı köşeye sıkışan TTB’ye nefes aldırmaktır.

         Şu an TTB’nin başında uzmanlık alanı “Ortopedi Ve Travmatoloji, El Cerrahisi” olan Sinan Adıyaman isminde birisi vardır. Hastalara şifa ve sağlık dağıtması gereken bu adamın Suriye’deki ABD’nin silahla beslediği YPG’li teröristlerle ne işi olabilir?

         TTB Başkanı Sinan Adıyaman, Suriye’deki YPG’li teröristlere sahip çıkmak ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan 2’şer kez 10’ar ay hapis cezası almış 11 TTB yöneticisinden birisidir. Şimdi böyle bir adama yaralı bir Mehmetçik ile YPG’li bir terörist geldiğinde öncelikli tedavi tercihi kim olur?

          İşte böyle bir adamı CHP ve HDP’den önce telefonla arayıp ilk destek açıklaması yapan da Heval Meral Akşener olmuştur. Ne de olsa Afrin operasyonuna Türkiye’de ilk karşı çıkan da Heval Meral Akşener’in İP’i idi. Hâlâ bunları milliyetçi sananlar var bu ülkede! Oysa ihanetlerde CHP ve HDP’ye ilk motivasyon yolunu bunlar açıyor.

         Yıllardır ihanetlerinde sinsi sinsi ilerleyen TTB, ilk defa son iki yılda bu derecede açığa çıkmış ve ihanet maskesi elinde kalmıştır. Bu ihanet şebekesini deşifre etmede MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin büyük katkısı olduğu için kudurmuş gibi ona saldırmalarını çok iyi anlıyoruz.

        Tartışılan doktorluk mesleği değil, suçlanan sağlıkçılar değil, doktorluk maskesiyle ve sağlıkçı rolleriyle Türkiye’de bölücülük yapanlardır.

        TTB, talimatları HD(P)KK’dan alan delilli, ispatlı ihanet yuvasıdır. Türkiye hangi savaşa girerse girsin, TTB düşman safında yer alacağını her olayda göstermiştir. Bu yüzden MHP Lideri Devlet Bahçeli, taşı yine doğru yere fırlatmış ve ihanet merkezinin oyununu bozmuştur. TTB’ye sahip çıkanlara ve kendini parçalayanlara bakın, zaten her şey çok net görülecektir.