26 Kasım 2024
weather
2°
Twitter
Facebook
Instagram

Gölbaşı'na kuşatma, MHP'li Bürokratlara baskı ve nezaketsizlik

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Gölbaşı'na kuşatma, MHP'li Bürokratlara baskı ve nezaketsizlik

       

          Hafta sonu Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Zeki Ergezen’in Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde cenaze töreni vardı. Burada cenaze namazı öncesi provokasyona dayalı tatsız olaylar oldu. Meclis İdare Amiri ve MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın makam arabasının protokol bölgesine alınmaması sonucu ANFA yetkilileri, çalışanları ve Erkan Haberal’ın makam şoförü arasında sözlü ve fiziki kavga yaşandı.

          Olayın başlangıç anına ait kamera kayıtlarını izlediğimizde Meclis İdare Amiri ve MHP Milletvekili Erkan Haberal’ın aracın önü kesilen yerde inip, mütevazı bir şekilde yanlarına gidip konuştuktan sonra, cenaze namazı kılınacak yere yürüyerek geçtiği görülüyor. Erkan Haberal kendisini tanıttığı halde makam aracının geçişine yine izin vermiyorlar. Olay yerindeki sivil giyinimli ANFA yetkilisi ve polisler, bu bilgiye rağmen aracın geçişine zorluk çıkarıyorlar. Erkan Haberal yürüyerek gittikten sonra makam şoförü, oradaki kişileri tekrar bilgilendirip girmek istiyor ve hatta yine mütevazılık adına takmadıkları Meclis İdare Amiri makamına ait araç plakasını takarak girmek istiyor ve yine zorluk çıkarıyorlar. Hadi ilkinde size bilgi verildiği halde araç sivil plakalı olduğu için protokol yerine geçiş izni vermediniz, resmi kırmızı plakası takıldığı halde niçin zorluk çıkarıyorsunuz? Zaten asıl tartışılması gereken provokasyon budur. Evet, makam aracının resmi kırmızı plakası takıldıktan sonra ortaya çıkan engelleme ve engellenmeyi aşmak için yapılan zorlama sonrası ANFA’da güvenlik görevlisi olarak çalışan emekçi kardeşimize arabanın çarpması hepimizi üzdü. Provokasyon hesabı yapanların kendisine verdiği görevi yapmak isterken, istenmeyen olaylar yaşandı. Zaten bu olaylar yaşanırken Erkan Haberal olay yerinde değildi. Buna rağmen, Erkan Haberal olayda yaralanan ANFA güvenlik görevlisinin durumuna üzüldüğünü belirtmiş, geçmiş olsun dileklerini ifade etmiştir. Erkan Haberal’ın ısrarla belirttiği sivil giyinimli ANFA yetkilisinin provokasyon hazırlığı olmuştur. Ankara Büyükşehir Belediyesinin yayınladığı olay başlangıç videosunu tekrar izlediğinizde göreceksiniz ki, Meclis İdare Amiri ve MHP Milletvekili Erkan Haberal ve makam şoförü o sivil ANFA yetkilisi kişiye durumu izah ettiği halde olaylar daha farklı noktalara gelmiştir. Bu olayların temel sebebi, Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde MHP’ye karşı bir nefret, kin atmosferi oluşturulmasıdır. Belediye bünyesinde CHP-İP arasında güç kavgası yaşanmaktadır. Bu iki ittifak ortağı partinin MHP’ye olan düşmanlıklarını da biliyorsunuz.

          Ankara Büyükşehir Belediyesinin, MHP’li Gölbaşı Belediyesine yaptığı baskıları, hizmet engellemelerini ve yapılan kuşatmaları geçtiğimiz ay yine bu köşede yazmış ve “Mansur Yavaş ‘Her kuşu öptün, bi kaldı Leylek’ öyle mi?” diye sormuştum.

          Bu yazıdan sonraki günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi, Gölbaşı Belediyesine yaptığı kuşatmaları kaldırdı. Gölbaşı’nın kullandığı reklam panolarını işgal etmekten vazgeçti.

          Ama görüldüğü gibi MHP’den intikam almak için CHP-İP ittifakı her türlü yolu deniyor. Bu son yaşanan Erkan Haberal’ın adının karıştığı olay da bunun bir uzantısıdır.

          Yaklaşık iki hafta önce duyduğum bir konu da Ankara Büyükşehir Belediyesinin bünyesinde çalışan MHP’li bürokratları istifa ettirme ve kendilerine alan açtırma çabaları olmuştur. İsmini daha sonra açıklayacağım bu kişilere yönelik şu an istifa ettirme ve görevden alma tezgâhları devam ediyor. MHP’li o bürokratlara önce “Biz sizi görevden almadan siz istifa edin” diyen aracılar geliyor. İstifaya yanaşma olmayınca bu sefer kendi yetkilileriyle görevden almaya çalışıyorlar.

          Mansur Yavaş’ın Gölbaşı Belediyesine yönelik kuşatmadan, Erkan Haberal’a yönelik ANFA tezgâhından ve Belediye bünyesindeki MHP’li bürokratlara istifa baskılarından haberi var mı bilmiyorum. Ama haberi olmasa da bu olayların hepsinde muhatap kendisidir.

          Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu balonu patlayınca yüzünü kendine dönenlerin gazına gelip başka havalara girmesin… Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanı adayı olacakmış da, yok başkan olacakmış da… Normalde devlet ve yargı üzerine düşeni yapsaydı şuradan şuraya gidecek hâli olmayan Mansur Yavaş bir de kendine MHP cephesi açmasın…

          CHP-HDP ve İP’in verdiği cesaret hapını içip içip MHP’ye bu derece bulaşma hâlini yaşamak istiyorsa elbette bu kendisinin bileceği bir iştir.

          Ama Mansur Yavaş yanlış yoldadır, Belediyedeki yanlış kadrolarla provokasyona zemin hazırlamaktadır. O MHP’li bürokratlar istifa ettirilip işinden çıkarılınca asıl fırtına o zaman kopacaktır. CHP-HDP-İP ittifakı adamın içine şeytan girdirir.

          Şu an Ankara Büyükşehir Belediyesine giren o şeytanın faaliyetleri, tezgâhları ve provokasyonları yaşanmaktadır.

          Gördüğümüz manzara budur. Belki daha göremediğimiz manzaraların önündeki perdeler kalkacak, o zaman her şeyi daha net göreceğiz.

          Ama Gölbaşı Belediyesine yapılan kuşatma, Ankara Büyükşehir Belediyesindeki bürokratlara baskılar ve Meclis İdare Amiri ve MHP Milletvekili Erkan Haberal’a yapılan nezaketsizlik ve provokasyon neyin ne olduğunu anlamamıza yetmiştir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *