Bebeklere tecavüz edene hayat hakkı olmamalı!
Beş gün önce Çorum’da kıyametin kopmasını gerektiren bir iğrençlik yaşandı. Daha önce Türkiye’nin başka yerlerinde de benzer iğrençlikler yaşanmıştı. Çorum’da ağzı süt kokan 3 yaşındaki kalp hastası çocuk tecavüz edilerek öldürüldü. Kahpe annesi ve onun alçak sevgilisi bu olay sonrası tutuklandı.
Maalesef ki maalesef, Türkiye geçtiğimiz yıllarda İzmir’de 17 aylık bebeğe, İstanbul’da 20 aylık bebeğe, Van’da 38 günlük bebeğe, Gaziantep’te 9 aylık bebeğe, Denizli’de 1 yaşındaki bebeğe, Kocaeli’nde 9 aylık bebeğe, Siirt’te 2 ve 3 yaşındaki çocuklara tecavüz olaylarına şahit olmuştu. Bu yaşlarda ve bu yaş üstünde birçok bebeğe, çocuğa tecavüz olayları da yaşandı. Çoğu bebek ve çocuk tecavüz sırasında öldü, kimi de tecavüz sonrası sapıklar tarafından öldürüldü.
Bebeklere, çocuklara tecavüz edipöldüren sapıklara hak ettiği, toplum vicdanını rahatlatacak ve başka sapıklara caydırıcı olabilecek cezalar maalesef verilmemektedir. İzmir’de 17 aylık bebeğe tecavüz eden sapık 21 yıl hapis cezası almıştı. Normalde nefes almaması gereken sapıklar, böyle kısa süreli cezalarla kurtulmaktadır. 17 aylık bebeğe tecavüz ederek öldürenlerin, Çorum’da 3 yaşındaki kalp hastası çocuğa tecavüz ederek öldürenlerin, ya da diğer bebek ve çocukları tecavüz ederek öldürenlerin bırak insanların içinde herhangi bir canlının yanında yaşaması-yaşatılması hak mıdır, adalet midir, vicdan mıdır, mantık mıdır?
İşte bu durumun farkında olan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz aylarda bu tür sapık ve katillerin yarattığı manzarayı önce “Karşımızdaki tablo alarm verici niteliktedir. İnsanın kanını donduran, vicdanları kanatan, sabır ve tahammül ölçülerini berhava eden en ağır suçlara her gün şahit olunmaktadır. Gazetelerin üçüncü sayfaları, televizyon ekranları, internet siteleri, sosyal medya platformları feci ve felaket dolu haberlerle dolup taşmaktadır.“ şeklinde tarif etmiş, daha sonrada “TBMM’nin 1 Ekim 2020 tarihinde açılmasıyla birlikte milletimizin haklı beklentisi muhterem vekillerinin mutabakatıyla çözüme kavuşturulmalı, bebek katilleri, sapıklar, alçaklar, tecavüzcüler layık oldukları cezalara çarptırılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi idam cezası meraklısı değildir. Ne var ki korku sınırını geçen suç ve suçlularla mücadelenin başarıya ulaşabilmesi maksadıyla içinden geçtiğimiz süreçte başkaca bir yol ve seçenek olmadığı da nettir, nitekim alternatifsizdir.” çağrısında bulunmuştu. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu çağrısına TBMM Başkanı Mustafa Şentop “Taammüden adam öldürme suçları, küçüklere, kadınlara karşı işlenen cinsel suçlarla ilgili idam cezasının düşünülebileceği kanaatindeyim” diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Meclis idamla ilgili olumlu bir karar verdiğinde onama makamı olarak ben de bunu onaylarım” şeklinde yorumda bulunmuştu.
Herhalde CHP’nin bebek, çocuk, kadın tecavüzcü ve katilleriyle bir sorunu olmadığı için idam cezasına karşı çıkmıştır. CHP Sözcüsü Faik Öztrak “CHP olarak, sosyal demokrat bir parti olarak, idam cezasına karşıyız.” açıklaması yaparak bebek, çocuk ve kadın katillerinin rahat nefes alabilmelerini temenni etmiştir. Oysa bir çocuğa, kadına tecavüz olayı olduğunda da olayı en çok istismar eden CHP olmaktadır. CHP sanırım arada PKK’lı, DHKP-C’li, YPG’li yoldaşlarının idam edilme riskinden ürkmüştür. Oysa CHP’yi kuran Mustafa Kemal Atatürk, bu topraklarda çok vatan haini astırmıştır. Sosyal demokrat olmak bebek, çocuk, kadın tecavüzcülerine ve katillerine nefes aldırmak mıdır? CHP sen nasıl bir parti oldun böyle? Sapığa, katile, vatan hainine her fırsatta sahip çıkıyorsun?
793 askerimizin, polisimizin katili PKK’lı teröristleri azmettiren terörist Demirtaş’a bile af isteyen CHP’nin Çorum’da tecavüz edilerek öldürülen 3 yaşındaki çocuk umrunda olur mu?
CHP gerçekten bu ülkede günden güne büyüyen bir kanser hücresi olmuştur. Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP vicdanını, ahlakını, vatan sevme duygularını kaybetmiştir. Günden güne dibe batmakta, çukura saplanmaktadır.
CHP’den bu saatten sonra kimsenin beklentisi olmasın… Onlardan beklenti içinde olanlar terör örgütleridir. O yüzden Cumhur İttifakı kendi gücüyle, kendi çözümlerini bu ülke için ortaya koymalıdır.
Bebeklere, çocuklara, kadınlara tecavüz edip öldürenlere yönelik idam cezası Cumhur İttifakı tarafından çıkarılmalı, eğer gerekiyorsa referandum bile yapılmalıdır. Bu ülkenin vicdanı 9 aylık bebeklere, 3 yaşındaki çocuklara tecavüz edip öldürenlere hayat hakkı tanımayacak kadar faziletli ve cesaretlidir.
Çorum’da tecavüz edilerek öldürülen kalp hastası 3 yaşındaki Rüzgâr Ege’nin ölümü sonrası, artık idam cezası için hızlı adımlar atılmalıdır. Türkiye’nin bu iğrençlikleri ve sapıkları kaldıracak sabrı kalmamıştır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin idam cezası konusundaki makul, mantıklı çağrısı bir an önce hayata geçmeli ve bebeklerimiz, çocuklarımız, kadınlarımız sapıklardan korunmalıdır. Yoksa acı yaşamaya ve yüreğimiz yanmaya devam ederiz.
