Ganyotçu Kemal'in 6'lı ganyan ekibi ve seyis Deniz Zeyrek

          Türk siyaseti üzerinden Türkiye’yi dizayn etmek isteyenler, Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden âdeta 6’lı ganyan oynamaktadır. Cumhur İttifakı’nı devirmek için Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve HDP sürekli yan yana koşturuluyor. 6’lı ganyan işinin organizasyonunu CHP’ye yıkmışlar ki, Kemal Kılıçdaroğlu hep bu işin merkezinde durmaktadır. “Ganyotçu Kemal” dersek, inanın “cuk” diye bir sıfat olur. Son zamanlarda kahvehane oyunlarına “Ben bu işi iyi bilirim” diye merak saran Kemal Kılıçdaroğlu’nun ganyan işleriyle uğraşması da bizi şaşırtmaz zaten. Yeri geliyor ihanete koşuyorlar, yeri geliyor gaflete koşuyorlar, yeri geliyor neye koştuklarını kendileri dahi bilmiyor. Ama hedeflerinde sadece Cumhur İttifakı var…

          Bu ittifakı yıkmak, başarısızlığa uğratmak için her türlü kara propagandayı yapıyorlar. Bu konuda asla yorulmak nedir bilmiyorlar. Bu hedefe ulaşmak için her yolu mübah görüyorlar. Fitne, fesat, iftira, ara bozmak, yalan, tezgâh, kumpas ne ararsanız hepsini uyguluyorlar. Bazen bu özelliklerini teker teker, bazen de hepsini birden hayata geçirmeye çalışıyorlar. 6’lı ganyan ekibi böyle koşuyor, besin kaynakları bu ve benzeri davranışlardır.

          15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası, Türkiye’nin içine düşürüldüğü durumdan ders çıkarmak ve çıkarılan derslerle birlikte, Türkiye’yi milli politikalar çizgisinde savunma ve koruma adına AKP ve MHP’nin yan yana gelip kurduğu Cumhur İttifakı’ndan son derece rahatsızlık duydukları için, tek hedefleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli arasındaki ölçülü, ilkeli, samimi birlikteliği bozmak olmuştur.

          İmam-ı Şafi’ye sormuşlar: “Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?” Demiş ki: “Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.”

Hâl budur, manzara budur.

          Cumhur İttifakı kurulduğu günden bu yana 6’lı ganyan ekibinin yaptığı propaganda “Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli’yi şöyle eleştirmişti. Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan’ı böyle eleştirmişti”, “MHP, AKP’nin bastonu oldu”, “MHP, saray bekçisi oldu” içerikli videoları ve yazıları ortada dolaştırmak olmuştur. Bu tutmayınca, son zamanlarda aynı ağız birlikteliğini yaparak farklı bir fitne metodunu denemeye başladılar.

          Önce siyaset kumarcısı Ganyotçu Kemal “MHP, 2018 seçiminde yüzde 11.9 oy alan bir parti. Şu anda fiilen Türkiye yüzde 11.9 oy almış bir partinin vesayetiyle yönetiliyor.” şeklinde fitne ateşini yaktı.

          Daha sonra CHP yörüngesindeki Serok Ahmet “Sayın Bahçeli’nin hiç hükümette görünmemesine rağmen isteyip de yaptıramadığı hiçbir şey yok. Gücünü ittifak anlayışından alıyor. Sayın Erdoğan kendini esir ettirdi.” fitnesiyle bu ateşe benzin dökmeye çalıştı.

“Ganyotçu Kemal, Serok Ahmet” bu fitneyi yakarken, yol arkadaşları HDP’liler boş durur mu?

          HDP’li Hasip Kaplan da “Derin Devlet, AKP’ye Bahçeli’yi Kayyum atadı.” diye fitne ateşine bölücülük benziniyle daldı. Kandil’deki teröristbaşları da buna benzer yorumlarda bulunmuşlardı.

          Burada umulan maksat, yarattıkları fitneyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, AKP yönetimini ve tabanını güç kompleksine sokmaktır. Akıllarınca bunu başararak Cumhur İttifakı’na çomak sokacaklar… Milli duruş gösteren AKP ve MHP’yi birbirinden koparacaklar… Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli arasındaki ölçülü, ilkeli, samimi birlikteliğe mesafe koyduracaklar… Ama tüm bu fitnelere rağmen ne Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, ne de MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli duruşlarını asla bozmamaktadır. Onlar Türkiye için birbirlerine sahip çıktıkça, bunlar çıldırmaktadır.

          Ama her şeye rağmen 6’lı ganyan unsurları “yeter ki fitne ateşi yansın” dercesine bu fitneye devam etmektedir. Geçen gün Haber Türk’te Veyis Ateş’in sunduğu programda CHP’nin ihanetlerini gizlemek ve meşrulaştırmak işini vazife edinmiş Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’i de her zaman ki gibi bu fitneye ateş odunu taşırken dinledim. Daha önce kendisinin bu yönünü eleştiren çok yazı yazdım. Hepsini okuyor ama bir türlü kendini düzeltme yoluna gitmiyor. Elbette kendisi CHP-HD(P)KK çizgisini savunabilir, bu çizgisinin başarısı için Cumhur İttifakı’na düşmanlık edebilir. O onun tercihidir. Ama Deniz Zeyrek bunları yaparken kurnazlıklarını görmediğimizi sanmamalıdır. Daha önce kendisine “Zeyrek kuşu iki ayağından tutulur” diye bir atasözü hatırlatmıştım. Bu atasözünün anlamı da “İşini hileyle, kurnazlıkla yürütmekte olan kişi, bir zaman gelir ki kurnazlığını kullanamaz; yakayı ele verir” şeklindedir. Deniz Zeyrek yakayı çoktan ele verdiği için kurnazlıklarını artık kimse yutmuyor.

          Deniz Zeyrek “Cumhur İttifakı’nın politikalarını Devlet Bahçeli belirliyor. AKP yöneticileri içinde anket yapsalar çoğu bu durumdan rahatsız” ifadeleriyle Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu, HD(P)KK tarzı fitneye hizmet peşindedir. Deniz Zeyrek, cümleleriyle bölücülere karşı mücadele veren MHP’yi öyle tarif ediyor ki, MHP sanki demokrasi ve özgürlük düşmanı…

          Deniz Zeyrek o programda, terör örgütü PKK’nın yardım ve yaltakçısı HDP’nin kapatılmasının zararlarından bahsederken, bir de Kobani olaylarından dolayı tutuklanan Kars eski Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’i öve öve bitiremedi. Bir de Kars Belediyesine kayyum atanmasına da çok karşıymış…

Ayhan Bilgen insancılmış, demokratmış…

          Ayhan Bilgen’in Mazlum-Der Genel Başkanı olduğu günden bu yana terör örgütü PKK’ya hizmet etmediği bir an olmuş mudur? Olmadığına göre nasıl insancıl, demokrat olabiliyor? On binlerce insanın ölümünden sorumlu olan terör örgütü PKK’ya hizmet ederek nasıl insancıl, demokrat olunuyormuş Deniz Zeyrek bize bunu anlatabilir mi?

          Bir Karslı olarak istersen Kars Belediyesine seni atasınlar Deniz Zeyrek, PKK’lı Ayhan Bilgen’in insancıl, demokrat yönünü sen yaşat o koltukta! O da tüm MHP’lileri işten çıkarıp, PKK’lıları Kars Belediyesine doldurmuştu. Sen de öyle yaparsın…

          Deniz Zeyrek’e programda “HDP kapanacak mı?” diye soruyorlar “MHP isterse HDP kapanır” diyor…

          “HDP terör örgütlerine hizmet eder, terör eylemlerinde aktif rol alırsa, toplumun can ve mal güvenliğini tehdit ederse elbette bunun kararını yargı verir” demek yerine, MHP’yi sadece HDP karşıtlığına indirgemek bir şeytanlık değil midir? Türkiye’nin huzuru, güvenliği seni ilgilendirmiyor mu Deniz Zeyrek? Bu sadece MHP’yi ilgilendiren bir durum mu?

          Deniz Zeyrek “Biz sırtımızı PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye, PJAK’a dayadık” diyen HDP’yi sahiplenme, savunma utancını yaşamıyor, HDP ile ittifak yapanlara propaganda desteği sunmaktan imtina etmiyor ama aklınca sadece MHP’yi HDP takıntılı olarak gösteriyor.

          Deniz Zeyrek, eğer HDP kapatılırsa bu sefer elini taşın altına koy, İmralı ve Kandil’in yeni kuracağı partinin yönetim kadrosunda yerini al... Olmaz mı?

          Böyle gazetecilik sıfatıyla değil de, siyasetçi sıfatıyla HD(P)KK’nın devamı olacak partide daha çok hizmet sunacağın kanısındayız. HD(P)KK’nın devamı olacak partide sana bir genel başkan yardımcılığı yakışmaz mı? Ya da parti sözcülüğü?

Sözcü yazarı Sayın İsmail Saymaz, sence de Deniz Zeyrek’e böyle bir kimlik yakışmaz mı?

Ne diyorsun?

O gün aynı programdaydınız, Deniz Zeyrek’in HDP’yi savunma performansı bunu hak etmedi mi artık?

Aslında Sözcü gazetesinden bir HDP yönetimi bile kurulur.

          MHP ve Cumhur İttifakı düşmanlığı yaparak, 6’lı ganyan ekibine hayat öpücüğü kazandıracağını düşünen 6’lı ganyan seyisi Deniz Zeyrek, zeyrek kuşu gibi iki ayağından yakalandın, o yüzden çırpınma artık…

          6’lı ganyan nasıl koşarsa koşsun, Cumhur İttifakı’nı yıkamayacaktır. Ganyotçu Kemal ve ekibi, boşuna emperyalistlere umut dağıtmasın…