İP'e PKK'lılar, masonlar, FETÖ'cüler, DHKP-C'liler, CIA'ciler tutunmuş
İdeolojik olarak ipe sapa gelmez, ipi çürük, ip kaçkını diye adlandıracağımız birçok kişiyi yan yana getirerek İP isimli bir partiyi kurduranlar, şimdi ipini koparanların manzarasını izletiyor. Anlayacağınız İP inceldiği yerden kopuyor. Kurulduğu günden bu yana istifalarla, ihanet ortaklıklarıyla, karanlık ilişkileriyle anılan İP, son kongresinden sonra lime lime olmaktadır. FETÖ, HD(P)KK, mason, CIA bağlantılı kişiler deşifre oluyor, parti içinde herkes birbirini bu sıfatlarla suçluyor. “Demokrasi arıyoruz” diye MHP’ye kumpas kurmaya kalkanlar, bugün İP içinde ihraç düğmesine basmışlar ve birbirlerine en ağır hakaretleri etmektedirler. Meral Akşener’in “Kış kışlığını…” şeklinde başlayan cümleyle ettiği hakareti, MHP’de kimse Ümit Özdağ’a etmemişti.
İP kongresinde liste savaşlarıyla başlayan güç kavgaları, Ümit Özdağ’ın İP kongresi sonrası “Bomba açıklamalar yapacağım” diyerek başlattığı ve arkadaşlarıyla sürdürdüğü parti için taarruzun yankıları devam ederken, şimdi de Meral Akşener’in son kongre sonrası Genel Başkan Yardımcısı yaptığı Bahadır Erdem isimli hukukçunun geçmişte attığı FETÖ ve PKK elebaşına sahip çıkan, öven twitleri gündem oldu.
Bahadır Erdem’in zihniyet bozukluğunu İP kongresinden hemen sonra köşe yazımda dile getiren ilk kişi ben olmuştum. Yazdığım o yazı içinde Bahadır Erdem’in HDP’ye sahip çıkan şu twit mesajını yayınlamıştım: “HDP, Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” dedi diye, Akşener’e demediklerini bırakmıyorlar. Ne desin? %10’u geçen TBMM’ye giren bir partiyi yok mu saysın? Yoksa Kürtlerin temsilcisi terörist PKK mı desin? Yoksa Kürtleri aslında MHP temsil ediyor ama onlar bunun farkında değiller mi desin?”
Bahadır Erdem’in zihniyet bozukluğuna bir bakar mısınız?
Türk milletini bölmek isteyen, Kürt kökenli vatandaşlarımıza en büyük zulümleri yapmış olan terör örgütü PKK’ya sırtını dayamış HDP Kürtlerin temsilcisi olur, Türk ve Kürt kardeşliğinin en büyük teminatı olan MHP olamazmış… Genel Başkanı Meral Akşener de “HDP Kürtlerin siyasal temsilcisi” demişti. Bahadır Erdem de 2019’da ona böyle sahip çıkmış, 2020’de de ödülünü İP Genel Başkan Yardımcısı yapılarak almıştır.
Biz, Bahadır Erdem’in HDP odaklı bir twitini konu alırken, geçtiğimiz günlerde Bahadır Erdem’in FETÖ- PKK ortak noktasına hizmet eden, onları öven birçok twiti çıktı ve İP’in yeni tartışılan gündemi oldu.
Bahadır Erdem, 1 Kasım sonrası MHP’ye yapılmak istenen operasyon zamanı piyasaya sürülmüş ve onun misyonu bu operasyona ekranlardan hukuki kılıf hazırlayan söylemlerde bulunmak olmuştu.
Ama zihniyetini şekillendiren asıl düşüncelerini ortaya çıkan şu twitleri gösterdi:
“Fethullah Hoca döndüğünde Havaalanına karşılamaya gidenlerin araba kuyrukları, İzmit’ten Edirne’den başlar. Humeyni’nin İran’a dönüşü hiç kalır.”
“Gençler ben CNN’den şu anda ayrıldım. Olay çok çok ciddi, evlerinize dönün. Lütfen evdeyseniz de çıkmayın. Yorum yapan tweetler falan atmayın.” (15 Temmuz hain darbe girişimi için çağrıda bulunuyor.)
‘’Leyla Zana işareti verir demedim mi ellerimizi taşın altına koyarak Apo’yu ev hapsine yollayacağız.’’
‘’Sakın ola ki Leyla Zana’ya bir kere daha dokunulmasın Kürt halkı için ömrünü adamıştır. Türkiye’ye barış gelecekse Leyla Zana olmadan olmaz.’’
“Fethullah Hoca böylece partiler ve politika üstü konumunu tam sağlamlaştırdı zaten politikaya da hiç ihtiyacı yoktu ki:))”
PKK ve FETÖ’ye bu şekilde sahip çıkan “kesin DHKP-C’ye de sahip çıkmıştır” diye Bahadır Erdem’in eski twitlerine baktım, yanılmadım ve “Ebru Timtik ya da bir başkası ölüm orucundaki bir kişi önce kurtarılır. İnsanlık ve adalet bunu gerektirir. Ölüm orucu sonlanır sonra hukuki durumuna bakılır. Yargılanır ceza alır ya da serbest kalır. Ama teröristtir odur budur diye ölüm orucuna terk edilmez.” şeklindeki twitini gördüm.
Yine ölüm orucu tutan Nuriye Gülmen isimli DHKP-C’lilere sahip çıktığı “Offfff hangi terör örgütünün propagandasını yapıyorlarmış herkes de bir örgütün propagandasını yapar oldu bu kadar mı kolay terörist olmak” şeklindeki twitine de arşivinde rastladım.
Yani Bahadır Erdem’in demokratlığı nedense hep terör örgütlüğü için çalışmış… Yani Bahadır Erdem’e FETÖ’cü demek tek başına yeterli olmuyor. PKK, DHKP-C hepsi var…
Bahadır Erdem aynı zamanda “Rotary Meslek Üstün Hizmet Ödülü için Bosporus Rotary Kulübüne teşekkür ve sevgilerimle” mesajı ve fotoğrafını paylaşan birisidir. Mason bağı da var sanırım.
Bahadır Erdem ve Buğra Kavuncu’nun tartışıldığı şu günlerde yazar Celal Eren Çelik’in “Aysberg’in Akrabaları” başlıklı yazısında verdiği “Yani İYİ PARTİ İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile İYİ PARTİ Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem FETÖ’cü Muammer Çalışkan’ın babası olan Süleyman ÇALIŞKAN üzerinden akrabadır…” bilgisini de eklemek gerekmektedir.
Bu yüzden Bahadır Erdem tam yerini bulmuştur. İP ona yakışan en iyi parti olmuştur. Zaten CHPHDP ortağı İP’in onlardan ne farkı olabilir ki?
İP proje partisi olduğu için İP’in içine her türlü unsur rahatlıkla girmektedir. Eskiden yalanla, inkârla, üç maymunu oynayarak konuları kapatıyorlardı ama artık her yerden İP’leri kopuyor.
Mesela İP isimli parti kurulduğu ilk yıl Selda Tandoğan Demirel isimli bayanın “CIA’in yasal penceresi” olarak bilinen National Endowment for Democracy (NED) adlı kuruluşla bağlantılı Denge Denetleme Ağı’nda etkili ve yetkili isim olması, onun Meral Akşener’e Başdanışman yapılmasıyla ortaya çıkmıştı.
Selda Tandoğan Demirel başdanışman yapılmasını “Sayın Genel Başkanımızın şahsıma tevdi ettiği, büyük onur olan Genel Başkan Başdanışmanlığı görevi için takdirlerine şükranlarımı sunuyorum” mesajıyla karşılamış, İP’in gazetesi Yeniçağ onun “Başdanışman” olmasını upuzun bir haberle sunmuş ve olay patlayınca Yeniçağ bu haberini anında silmişti. Bugün İP’ten ihraç noktasına gelen Ümit Özdağ ise bu durumu “Öncelikle, Sayın Meral Akşener’in başdanışmanı olarak atandığı iddia edilen Selda Tandoğan Demirel’in hiçbir şekilde başdanışmanlık ya da danışmanlık kadrosuna atanması söz konusu değildir.” diye inkâr etmeye kalkmıştı. Asıl bomba ise “CIA’in yasal penceresi” olarak bilinen dernekle bağlantılı çıkan Selda Tandoğan Demirel’in “Başdanışman” olduğu inkâr edilirken, Selda Tandoğan Demirel’in İP’in kurucu üyesi çıkması olmuştur. Ümit Özdağ İP’le ipini koparma noktasına gelmişken, bu konuda da bir bomba patlatmasını ve o olayı niçin inkâr ettiğini açıklamasını bekliyoruz.
İP kongresinden sonra da Ece Özen Akan isimli bir bayan “İYİ Parti Genel Sekreterimiz Sayın Uğur Poyraz Beyefendinin teklifi ile İYİ Parti Genel Sekreter Danışmanı ve Sosyal Medya Kurumsal Koordinatörü görevine atanmış bulunmaktayım. Beni bu göreve layık gördükleri için kendilerine saygı ve şükranlarımı sunarım.” mesajıyla İP’te aldığı görevi duyurmuştu. Bu bayan da Rotary Kulübü üyesi bir mason çıktı. İP karışınca onun masonluğu arada kaynayıp gitmişti. Onu da tekrar hatırlatalım da, İP içindeki renkli cümbüşe malzeme olsun…
Önümüzdeki günlerde İP içinde daha ne kavgalar, ne ilişkiler ağı göreceğiz.
Ha bu arada teröristbaşı Apo’nun ev hapsine çıkarılmasını temenni eden Bahadır Erdem’e tepki gösteren İP içindekiler, “Bana göre Öcalan’a daha ılımlı işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir” diyen Mehmet Salim Ensarioğlu iki dönem önce Meral Akşener’in Genel Başkan Yardımcısı olduğunda niçin sesini çıkarmamıştı? Biz bu durumu o günlerde de yazarak tepki göstermiştik. Salim Ensarioğlu hâlâ da bu görevine devam ediyor.
“Ne ararsan var partisi” olarak tarif edeceğimiz İP içinde kandırılmış, aldatılmış kim varsa CHPHDP yancısı bu İP’e tutunmayı bırakmalıdır. En azından onlar bundan sonra hatadan dönmenin erdemiyle anılırlar. Çocuklarına, torunlarına temiz, namuslu ve Türkiye’ye ihanet etmemiş bir geçmiş bırakmış olurlar.