Kemal Kılıçdaroğlu ve yoldaşlarının acele sinyali!
Amerika’daki seçim sonuçları tam resmiyet kazanmasa da yeni ABD Başkanı Joe Biden oldu gibi. ABD’de biliyorsunuz başkan kim olursa olsun, ABD’nin dünya politikaları çok değişmiyor. Her seçim zamanı “acaba değişecek mi?” tartışmaları oluyor. Ama her dönemin sonuçları ortada…
ABD, başkanını değil, ABD adeta kendi devlet politikalarına bakıcı seçmektedir. ABD Başkanı olupta Türkiye’ye düşmanlık yapmayan, emperyalizm peşinde koşmayan bir ABD Başkanı gördünüz mü?
Sözde müttefik ve stratejik ortak olmamıza rağmen bu değişmemektedir.
Her ABD Başkanı göreve geldiğinde, Ortadoğu hedefleri için Türkiye’yi sürekli hedef yapmakta ve kullanmaya çalışmaktadır. ABD eliyle Irak ve Suriye bünyesinde yaşananlar bunun en somut örneğidir. Türkiye, ABD’nin silahla beslediği PKK(YPG-PYD) gibi terör örgütleriyle yıllardır mücadele etmektedir.
Mesela bir önceki Hillary Clinton-Trump yarışında ‘Clinton terör örgütü PKK’ya çok sahip çıkacak, Trump mesafeli duracak’ gibi propagandalar yapılırken, Trump ABD Başkanı olduğunda terör örgütü PKK’ya açıktan tonlarca silah yardımı yapan olmuştu. Hillary Clinton olsaydı belki ondan daha fazla yapacaktı. Şimdi de yeni ABD Başkanı Joe Biden’ın Trump’tan daha çok terör örgütü PKK’ya sahip çıkması bekleniyor. Hillary Clinton-Trump yarışında Clinton şahin görünüyordu, şimdi de Trump- Joe Biden yarışında Biden şahin görünüyor. Aslında hiçbirinin birbirinden farkı yok… Hatırlarsanız “Adı Hüseyin, Müslüman biri ABD’ye başkan oldu” diye Türkiye’de Obama için kurban kesenler bile olmuştu. Obama’nın ABD Başkanlığı zamanında da Müslümanlar öldürülmeye ve emperyalizm projeleri uygulanmaya devam edildi. Onun zamanında da Türkiye düşmanlıkları kimi zaman el altından, kimi zaman açıktan organize edilmiştir.
O yüzden MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ABD seçimlerine yönelik “Ancak Biden’den daha çok Biden’ci, Trump’tan daha çok Trump’çı olmak yanlıştır, marazidir, icazetli ve ipotekli bir kafanın çelişkisidir. Hangi ülke olursa olsun siyasi ve stratejik kavrayışına o ülkenin parametrelerinden ve hedef prizmasından değil başkent Ankara’nın görüş menzilinden, ağırlık merkezinden bakmak Türkiye adına milli ve tarihi bir mükellefiyettir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin dün de, bugün de yaptığı budur.“ uyarı ve uygulaması temel ölçü olmalıdır.
Al Trump’ı, vur Biden’e ABD politikasında değişen bir şey yoktur. Önemli olan Türkiye’nin kendi ayakları üzerinde, kendini koruyabilecek adımlar atmasıdır.
Trump’ın eline tonlarca silah tutuşturduğu terör örgütü YPG’ye (PKK) karşı yapılan Zeytin Dalı Operasyonunda 4600 YPG’li terörist leşi almamız, bu duruma en iyi örnek ve cevap olmuştur.
Joe Biden ABD seçimleri öncesi Türkiye’ye yönelik sözlerinden dolayı bir hayli tartışılmıştı.
Joe Biden, New York Times gazetesine yapmış olduğu o çok tartışılan röportajında açıkça şunları vurgulamıştı:
Erdoğan’ı devirmek için Türkiye’deki muhalefeti desteklemek
Erdoğan’a bedel ödettirmek…
Türkiye’deki muhalefeti cesaretlendirip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için fırsatları değerlendirmek…
Erdoğan’ı Darbe ile değil seçimle yıkmak Kürtler sıfatını kullanarak PKK’ya sahip çıkmak…
Terör örgütü PKK’ya karşı yapılan mücadeleden rahatsız olmak..
Müttefiklerle yanyana gelip Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki eylemlerini durdurmak…
Dünyanın huzurunda Türkiye’ye bakış açısını bu şekilde ifade etmiş birinin, Türkiye’ye karşı ne gibi planlar yapabileceğinin ipuçları çok net ortadadır. Bu mesajı Türkiye’de en iyi anlayıp, özümseyen Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur. Bunu da dünyada Joe Biden’ı ilk kutlayanlar arasına girerek göstermiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Amerika Birleşik Devletleri’nin 46. Başkanı olarak seçilen Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris’i tebrik ederim. Türkiye - ABD arasındaki dostluğun ve stratejik müttefiklik ilişkilerimizin güçlenmesini dilerim.” Twitini atarak gösterdiği acelecilik ve sinyal verme çabası çok net görülmüştür. Kemal Kılıçdaroğlu adeta ‘Türkiye için düşündüğünüz planlarda figüran olmak için bekliyorum’ mesajı vermiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu bu sinyali gönderir de, yoldaşı HDP durur mu?
HDP Eşbaşkanları da “ABD Başkanı seçilmenizden dolayı Halkların Demokratik Partisi adına sizi kutluyoruz. Sayın Kamala Harris’in Başkan Yardımcısı seçilmesini Amerika’nın demokrasi tarihinde önemli bir başarı ve dönüm noktası olarak görüyoruz. Amerika politikalarının demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, sosyoekonomik adalet, cinsiyet eşitliği, iklim değişikliğine ekolojik yaklaşım ile etik ve barışçıl bir dış politika gibi gündemlere öncelik verip desteklemesini umut ediyoruz” mesajını yayınlamıştır.
Joe Biden ile çalışmak için Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eşbaşkanları gibi “dört gözle” bekleyen bir diğer kişi de YPG’nin başındaki teröristbaşı Mazlum Abdi olmuştur. Bu teröristbaşı da “Tarihi seçim zaferleri nedeniyle Joe Biden ve Kamala Harris için en içten tebriklerimi sunuyorum. IŞİD’e karşı mücadelede kazancımızı korumak ve Suriyeliler için daha iyi bir gelecek inşa etmek için ABD ile yakın işbirliğini sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.” Açıklamasını yapmıştır. Mesut Barzani ise çok sıcak “Dostum Başkanlık seçiminde zafer kazandığınız için size içten tebriklerimi iletiyorum” ifadeleriyle kutlamasını yapmıştır.
Bu karede eksikler vardır. Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu’da yancısı ve ittifak ortağı oldukları CHP ve HDP’ye ayak uydurmalıdırlar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun aceleciliği ve Joe Biden’e hızlıca sinyal gönderme çabası altında yatan, “Joe Biden’in ‘Türkiye’deki muhalefeti cesaretlendirip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek’ mesajını aldım” düşüncesidir.
Elbette yarın-bir gün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’da Joe Biden’ı düşmanca söylemlerine rağmen kutlayacaktır. Ama onun devletlerarası diyalog adına yaptığı ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun gönderdiği sinyal farklı olacaktır. Joe Biden’ın ABD Başkanı olması Türkiye düşmanlarını harekete geçirmiştir. Trump’da Türkiye düşmanlığını yeterince yapmıştı ama demek ki, Joe Biden’e bağladıkları ümit daha yüksek ki, hepsi “dört gözle” onunla çalışmayı beklediklerini vurguluyorlar.
Son dönem ABD Başkanlarından bakacak olursak Bill Clinton, Bush, Obama, Trump gördük değişen bir şey olmadı. Biraz da Joe Biden izleyelim bakalım, emperyalizm hangi oyunlarını dünyaya oynayacak?
ABD’nin oyunları değişmiyorsa, Türkiye’de elbette Joe Biden dönemine dikkat ederek kendini korumalıdır.