Gevezelik ve yalanda özel bir tip!
Bu CHP’nin soyadı gibi Özel olan Özgür Özel isimli bir tiplemesi var. Vara yoğa gevezelik düzeyinde çok konuşuyor. “Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz” şeklinde bir atasözü vardır. Özgür Özel’in para düzeyini bilmiyorum ama yalansız cümle kuramadığını bize yıllardır gösteriyor.
Yine bir yalana, yine toplumu aldatmaya imza atarak “Devlet Bahçeli prompterden konuşuyor ama o prompterin kablosu Saray’da. Saray ne diyorsa aynısını söylüyor. Geçen hafta saray Suriyeliler kalacak dediğinde kalacak diyordu. Şimdi bu misafirlik fazla uzadı demeye başladı” cümlesini kurmuş…
Niye yalan söylüyor?
Çünkü CHP’nin politik ruhu yalan, iftira ve ihanetle beslendiği için bunu yapmasa vitaminsiz kalacaklarını çok iyi biliyorlar. CHP’nin yerleşik düzeye geçmiş politikası “At yalanı inanan inanır, inanmayana yeni yalan buluruz” şeklindedir.
Özgür Özel, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli Türkiye-Suriye arasındaki gerginlik ve Suriye’de iç çatışma çıktığı günden bu yana uyarılarını hep sürdürmektedir. Yaptığı her tespitte de haklı çıkmıştır.
Suriyeliler ve diğer mülteciler konusunda da AK Parti şunu dedi, biz de ona uyumlu açıklamalar yapalım gibi de bir ölçüsü olmamış. İnandığı neyse onu söylemiş, gördüğü mesele neyse ona yönelik değerlendirmelerde bulunmuştur.
Özgür Özel “Türkgün gazetesi kamu reklamlarına boğuldu” diye iftira atmıştın, ben de sana başyazı olarak “Türkgün konusunda 2021 yılında ne kadar reklam ücreti aldığımızı resmi belgelerle açıklamanızı bekliyoruz. Bunu açıklamadan Türkgün üzerinden yapmış olduğunuz “Türkgün’e reklam yağıyor” şeklindeki kirli algılarınızı büyük bir alçaklık olarak göreceğiz. Hadi Özgür Özel ne kadar reklam aldığımızı teker teker açıkla da tüm Türkiye görsün… Kamu kurumlarından aldığımız reklamların tamamı resmi kayıtlarımızda mevcuttur. Özgür Özel istersen Türkgün gazetesini telefonla ara, seni gerçeklerle bilgilendirelim. Yoksa sen açıkla Türkiye bilsin. Ajanslık iftiralar atma” cevabını vermiştim. Senden hala ses soluk yok bu konuda…
İşte bu iftirayı attığın Türkgün gazetesinde 31 Temmuz 2021 tarihinde MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin günlerce süren bir röportajı çıkmıştı. Hatırladın mı?
O röportajda şu ve benzeri çok önemli tespitler yapmıştı:
- “Ülke olarak demografik istikbalimizi düşünmek zorundayız. Nüfus istiklalimizi korumak mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki 50 yıl, 100 yıl için demografik bir projeksiyon hazırlanmalıdır. Gelecekte nüfusun bileşenleri nasıl olacak? Anadolu coğrafyasındaki demografik dağılımın içeriği nasıl şekillenecek? Suriyeliler bize emanettir. Buna diyeceğim bir şey yoktur. Ama ilanihaye burada kalmaları mümkün değildir. Vatandaşlarımızın sorun ve şikâyetlerinden birisi de budur. Gettolaşmaya, şiddet ve asayişsizlik olaylarının yayılmasına, huzursuzluğun genişlemesine müsaade edilmemelidir. Bir yanda ülkesi için canını ortaya koyanlar varken, diğer yanda sığındığı ülkenin plajlarında keyif sürenler doğal olarak maşeri vicdanda sorgulanmaktadır. Bu çelişki tepki toplamaktadır.”
- “Milletimizin taleplerini görüyoruz. Unutmayalım ki, bizi umut görüp, güvence görüp, sığınak görüp, ülkemize gelen hiç kimseyi de, gelmelerine sebep olan hadiseler bitmeden geri gönderemeyiz. Sığınmacıların kontrol ve denetimden uzak şekilde istedikleri yerlere gidip yerleşmelerine de bir sınır getirmeliyiz. İstanbul’da sıkıntı vardır, Kilis ve Gaziantep başta olmak üzere sınır il ve ilçelerimizde şikâyetler üst düzeydedir. Bunları görmek, vatandaşlarımızın sesine kulak vermek durumundayız.”
- “Düzensiz göç, adı konmamış bir istiladır, demografik yapımıza kumpastır. Küresel ve bölgesel güçlerin bu düzensiz göçteki parmak izlerini iyi araştırmak gerekmektedir. Tehlike alarm verici düzeydedir. “
Senin tabirinle “prompterin kablosu Saray’da” ise 2021 tarihinde bu röportaj Türkiye’de gündem olduğunda CHP’nin gazetesi Cumhuriyet niçin bu sözleri “Devlet Bahçeli’den AKP’yle çelişen ‘göçmen’ açıklaması” şeklinde fitneye dönüştürmeye çalışmıştı?
Özgür Özel, bir basın toplantında “Yıldıray Çiçek var, çok temiz bir kardeşimiz. Bizlere sövmekten boş kalan zamanında başka bir köşe yazmış” diyordun ya… Şimdi tüm bu yalanlarınıza bakınca size sert yazılar yazma hakkını bize siz vermiyor musunuz?
Bu kadar yalanınıza, dolanınıza sövgü olacak yazılar yazmayıp da ne yapalım?
Madem Suriyelilerin gitmesini istiyorsunuz niçin sınırımız olan Suriye’deki toprakları işgal eden YPG safında duruyorsunuz?
Türk Devletinin terör örgütü YPG’ye yönelik operasyonlarına niçin karşı çıktınız ve bu yöndeki tezkereye niçin HDP ile birlikte “HAYIR” oyu verdiniz?
Siz ABD’nin tonlarca silah verdiği YPG’yi Suriye’de sözde Kürdistan’ın bir parçasını kurması için destekliyorsanız, Türkiye’deki Suriyelileri nasıl göndermeyi düşünüyorsunuz?
Sizin derdiniz üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Sizin meseleniz Suriyelileri göndermek değil, Türkiye’deki bu mesele üzerinden siyasi rant devşirmektir. Suriyelileri vatanlarına gönderme derdiniz olsaydı, sınırımızda birçok şehri işgal altında tutan terör örgütü YPG’ye karşı yapılan mücadelede Türk Ordusunun yanında olurdunuz.
Sizin özetiniz budur Özgür Özel… CHP’nin bir kablosu Kandil’e, diğeri Suriye’deki YPG’ye bağlı olunca hem iftira atmanız, hem yalan üretmeniz çok doğaldır.
Terör örgütü PKK elebaşı Murat Karayılan, İsrail basınından Jerusalem Post gazetesine verdiği röportajda, “AK Parti ile MHP ittifakına karşı çıktığı için CHP ile aynı fikirdeyiz” diye boşa konuşmadı.
YPG’nin başındaki teröristbaşı Mazlum Kobani CHP’nin tezkereye “Hayır” demesi sonrası “CHP böyle bir şey yapıyorsa bu da Türkiye içerisindeki dengelerin değiştiğine işaret ediyor. Bu da umut verici” derken ve “Misafir olarak CHP heyetini ağırlamak isteriz” diyerek davette bulunurken hakkınızı boşa vermedi. YPG’ye heyet giderse heyet başı da sen ol Özgür Özel…
CHP’nin derdi Suriyelileri göndermek değil. Artık çok net anlaşıldı ki, Irak’tan, Suriye’den, Türkiye’den toprak parçası alarak sözde Kürdistan’ı kurmaya çalışanlara uşaklıktır.
Özgür Özel’e CHP’de verilen görev, çok gevezelik yaparak CHP üzerindeki dikkatleri dağıtmaktır. “Cambaza bak” rolündeki cambaz Özgür Özel’dir.