Serok Davidoğlu işbaşında!
Çakma Türkmen, nam-ı diğer “Serok Ahmet”…
Başbakanlıktan ve AKP Genel Başkanlığından alındığında Foreign Policy dergisi tarafından “Amerika Ankara’daki adamını kaybetti” sözleriyle yorumlanan Ahmet Davidoğlu yine bir şeyler deneme peşindedir… “Ahmet Davutoğlu ile %99 aynı şeyleri düşünüyoruz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözüyle ‘’Büyük Orta Doğu Projesi’ni, hayata geçireceğiz’’ sözünü birleştirdiğimizde Ahmet Davidoğlu’nun Diyarbakır’da “Demokratik Geleceğimizin İnşası: Kürt Meselesi” çalıştayı yapmasının anlamı daha da berraklaşıyor. CHP ve kuyruklarının alçaklık ve namussuzlukta yarışan medyası “AKP çözüm sürecini tekrar başlatacak” diyerek terörle mücadeledeki kararlılığı gölgelemeye çalışırken, niçin CHP-HD(P)KK ilişkisini görmezden geliyorlar?
6’lı masanın örtü bezi Ahmet Davidoğlu’nun Diyarbakır’da gerçekleştirdiği sözde “Kürt Çalıştayı” niçin gizlenmeye çalışılıyor?
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan, Gültekin Uysal bu sözde “Kürt Çalıştayı” adı verilen etnik fitneye nasıl bakmaktadır?
AK Parti hükümeti terör örgütü PKK’ya Türkiye içinde, Irak’ta, Suriye’de kan kustururken 6’lı masa yıllardır HD(P)KK’lıları nasıl memnun ederiz derdindedir. Bir de utanmadan hala AK Parti hükümeti üzerinden “Çözüm Süreci” masalı anlatıyorlar. Türk devleti ve hükümeti şu an “En iyi çözüm devlete-millete silah doğrultan PKK’lı teröristleri sarı torbalara doldurmaktır” anlayışıyla terörle mücadele ederken, bunlar “Operasyonları nasıl engelleriz, HDP’lileri nasıl koruruz, terörist Demirtaş’ı ve PKK toplantılarının baş müdavimi Osman Kavala’yı cezaevinden nasıl çıkarırız ve etnik fitneyle ülkedeki bölücü zihniyete nasıl oksijen oluruz?” seferberliği içindedir.
Serok Ahmet niçin Kürt çalıştayı yapmış ve Kürt çalıştayı yapma talimatını ona kim vermiştir?
Ahmet Davidoğlu sözde Kürt çalıştayında, “Türkiye’nin bütün demokratikleşme sorunlarını bünyesinde taşıyan genel demokratikleşme problemlerimiz var. Herkesi ilgilendiren demokratikleşme sorunları. Bir de Kürt vatandaşlarımıza has sorunlar” demiş… Türkiye’nin terörle mücadelesine destek vermez ama HD(P)KK’nın penceresinden “Türkiye’de Kürt sorunu var” der…
Tam da Serok Ahmet’e yakışır bir durum.
Ahmet Davidoğlu sözde “Kürt Çalıştayında” 10 maddelik açıklama yapmış. Hepsi bölücülüğe vitamin olacak ifadeler…
Serok Ahmet o maddeler içinde yer alan 9. maddede “Sınırlarımızın dışındaki Kürtleri tehdit olarak görmek yerine bütün diğer soydaşlarımız gibi Kürtlerin de bulundukları ülkenin onurlu ve eşit vatandaşları olmalarına katkı sunmaktır” cümlesiyle neyi kast etmektedir? Türkiye terörle mücadele ederken, ABD’nin kukla Kürdistan kurma projesini engellerken bunu nasıl Kürt düşmanlığı olarak gösterebilir?
Aslında geçmişte söylediği “Türkiye’nin Kürdistan referandumuna karşı söylemi yanlıştı” sözüyle ABD projesini desteklemesinden mesele anlaşılmıştı. Ahmet Davutoğlu’nun gazetesi Karar’daki tüm yazarlar da Barzani’ye referandumda destek vererek “Kürdistan’ı kurmasının hakkı” olduğunu yazmıştı. Serok Ahmet bir de Barzani’ye sert çıkan ve referandumu engelleyen AK Parti hükümetine “Irak’ta eğer Kürtler böyle bir şeye gitmişse yapacağımız yol şuydu; oturup konuşmak, yani dışlamak değil” diye akıl vermeye çalışıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu da o süreçte Barzani’nin bağımsızlık referandumu yapmasının hakkı olduğunu söylüyordu.
Ahmet Davidoğlu’nun Suriye’de de bakış açısı Amerikancıdır.
Başbakan iken terör örgütü PKK’nın Suriye kolu için “PYD’yi meşru görüyoruz” diyen Serok Ahmet geçtiğimiz günlerde de Barzani’nin televizyonu “Türkiye’nin Suriye’deki demografik yapıyı değiştirdiği” iddiasını kendine sorduğunda bunu kabullenmesi de aklının, yüreğinin hala PYD/YPG terör örgütünde olduğunu göstermiştir. Oysa Suriye Milli Ordusu Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşmakta ve bunlar ABD’nin silahla beslediği terör örgütü YPG’ye karşı mücadele etmektedir. Temizlenen mazlum Kürtler değil, Kürtlere kene gibi yapışan terör örgütü YPG’dir. Davidoğlu anladın mı?
Artık şu çok net anlaşılmıştır.
‘’Büyük Orta Doğu Projesi’ni, hayata geçireceğiz’’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde oluşturulan 6+HDP masası bu ülkede iktidar olursa tüm PKK’lı, FETÖ’cü teröristler serbest bırakılacak ve ABD’nin 4 parçalı Kürdistan’ı birleştirme projesi hayata geçirilecektir.
“Davutoğlu ileri derecede geri zekâlı”, “Herhalde onu (Davutoğlu) dinleyen pek çok ülke -affedersiniz- kıçıyla gülmüştür” diyen Kemal Kılıçdaroğlu ile “Ben O’nu adam sınıfından da saymıyorum; adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum”, “Kılıçdaroğlu edepsiz ve akılsızdır” diyen Ahmet Davidoğlu’nu yanyana getiren güçler işte bu proje için ihanet Voltran’ını oluşturmuştur.
Tunceli’de Türk askerinin dağlara yazdığı “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünden Türkiye’de ilk rahatsız olan Ahmet Davidoğlu idi.
Hem de bunu 2020 yılında “Bu eski Türkiye alışkanlıkları siyasi söyleme ve sloganlara da yansımaktadır. Demokrasiden nasibini almamış ülkelerin ortak özelliklerinden birisi dağlara taşlara meydanlara toplumu bölen ayrıştıran sloganların yazılmasıdır” sözleriyle yapmıştı.
Bu çakma Ahmet Davidoğlu şimdi çakma milliyetçi Meral Akşener’in evinden, partisinden çıkmıyor. Gerçi İP Milletvekili İsmail Koncuk ne demişti: “Meral Akşener ve kadrosu menfaatleri için PKK’nın taleplerine bile evet der.”
Bu İP içinden namuslu, şerefli bir kişi çıkıp da “Serok Ahmet nedir bu Kürt Çalıştayı adı altında yaptığın etnik fitne?” diye sormayacak mı? Yoksa onların namusu ve şerefi de mi çakma?