Ne oldu, beslediğiniz Önkibar Sizi mi vurdu?
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in nasıl ahlaksız bir siyaset tarzına sahip olduklarını Sebahattin Önkibar isimli müptezel bir gazeteci yaptığı açıklamalarla bir kez daha gösterdi. Hep sahip çıktıkları, destekledikleri ve pohpohladıkları Sebahattin Önkibar zehiri kendilerine akıtınca feryat etmeye başladılar.
Sebahattin Önkibar Youtube kanalında çektiği bir videoda “Beşli çete olarak adlandırılan müteahhitlerden birinin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e bir çanta dolu para gönderdiği ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Akşener’e bu çantayı iade etmesini söylediği” ve ayrıca “İP Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, ORC, Metropol gibi büyük anket şirketlerine yüklü miktarda para vaat ederek İYİP’nin oylarının yükseltilmesi ve Zafer Partisi’nin anketlerde yer almamasını istedi” iddiasında bulunmuştu.
Bu haberi görür görmez ben de sosyal medya hesabımdan “Önkibar 4 günlük çocuğuma küfür ettiğini günlerde Kılıçdaroğlu telefonla arayıp Önkibar'ı pohpohluyordu. Meral Akşener ise Önkibar MHP'ye saldırdığı günlerde ona "Sabahattin bey en iyi okurunuz benim." telefonu açıyordu. Müptezel siyasetleri, müptezele çarptı. Şimdi isyandalar...” paylaşımı yaptım.
İşte Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in siyasetindeki ahlaksızlığın özeti de bu mesajım içinde yer almaktadır.
Bu müptezel benim 4 günlük çocuğuma küfür ettiğinde, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye iftiralar attığında, MHP’ye her türlü kara propaganda ile itibar suikastı yapmaya çalıştığında ona her türlü desteği veren siyasetin bu ahlaksız yüzleri şimdi feryat figan ediyor.
Ne oldu? Zehirli ok sizi vurunca mı medya etiği aklınıza geldi de Sebahattin Önkibar tahlilleri yapmaya başladınız.
Siyaset dünyasında tutunabilmek için her türlü kılığa giren Meral Akşener "Sabahattin bey en iyi okurunuz benim." dememiş gibi, Meral Akşener’in basın danışmanı Murat İde “Gazetecilik her şeyden önce, akıl ister, şuur ister, ahlak ister… Bunlar yoksa Allah muhafaza, olursunuz Sebahattin Önkibar” diyebiliyor.
Meral Akşener’in yeğeni olduğu söylenen İP Mali İşler Başkanı Ümit Dikbayır Sebahattin Önkibar’a yönelik “İP’in durdurulamaz yükselişini hazmedemeyen müfteri meczuplar bilmelidir ki” nutukları atıyor. Sakin ol Ümit! Bak “Halam” dediğin Meral Akşener senin “müfteri meczup” dediğin Sebahattin Önkibar’ı arayıp "Sabahattin bey en iyi okurunuz benim. Sizinle Beyazıt'tan mücadele günlerinden tanışıyoruz ve hareketin dünü ile bugününü en iyi bilenlerdensiniz!” şeklinde yaptığı telefon görüşmesi arşivlerde mevcut…
İP tarafı bu tepkiyi gösterirken, Sebahattin Önkibar’ı sürekli telefonla arayıp pohpohlayan Kemal Kılıçaroğlu’nun partisi CHP ise “İçerisinde hiçbir gerçek unsurun bulunmadığı videoda Sayın Önkibar, “Bana bu bilgiyi veren, Kılıçdaroğlu’na yakın bir milletvekilidir. Gerekirse ismini açıklarım” ifadesini kullanmıştır. Sayın Önkibar’dan, bu ifadesi doğrultusunda, söz konusu ismi derhal açıklamasını bekliyoruz. Aksi halde, bugüne kadar yaptığı ve yanıt verme gereği duymadığımız açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkacaktır” açıklaması yapmış…
Dün, Önkibar MHP’ye saldırırken ve iftira atarken bunların gözdesiydi. Şimdi kendilerini vurunca medya ahlakından bahsetmeleri kendi ikiyüzlülükleri ve ahlaksızlıkları olarak tarihe geçmiştir.
Ne demişler kendinize yapılmasını istemediğiniz davranışları başkasına yapmayın…
Önkibar’ın ifade ettiği “Meral Akşener’e bir valiz dolusu para gönderildiği” iddiası 1 Kasım seçimlerinden bu yana yazılıp-çizilen bir konudur. Hatta isim de vereyim, bunu gönderen kişinin Mehmet Cengiz olduğu yazılmıştı. O günlerde her iki taraf da bunu yalanlamamış ve tekzip yoluna gitmemişti. Çünkü bunların MHP’yi ele geçirmek için sağdan-soldan para istediklerini bilmeyen yoktu. Sebahattin Önkibar’ın bugünlerde bahsettiği başka bir konu yahut iftirasıysa da onu da biz bilmiyoruz. “CHP’li kaynağım” dediği kişiyi açıklarsa gerçek mi iftira mı olduğu ortaya çıkacaktır. Bu müptezel geçmişte de “MHP’li kaynağım” diyerek çok iftira atmış ama hiçbir zaman kaynak açıklamamıştı.
Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu kendi beslediği gazeteci tarafından ısırılmıştır. Bundan sonra yalan, iftira, kara propaganda için her önlerine geleni kullanmamaları gerektiğini sanırım anlamışlardır. Ama anlasalar da siyasi karakterleri yine bu türleri kullanmaya hep müsait olacaktır. Çünkü siyasi proje olanların siyasi ahlakı olmaz.