Sana bakınca çaresizlik ve acizlik görüyoruz sadece!

          Türk siyasetinin kara mizah sembolü geçtiğimiz hafta MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye cevap verirken şunları söyledi:

          "Bizim milliyetçiliğimiz öğrenmek istiyorlarsa rahmetli Ecevit'e bakacaklar. Kıbrıs'a bakacaklar. Akdeniz'e bakacaklar, Akdeniz'in sularına bakacaklar. Sen kim, bizim milliyetçiliğimiz, tartmak, ölçmek kim. Süleyman Şah Türbesi kaçırılırken, toprak terk edilirken sesin bile çıkmadı"

          Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanları hangi vitaminsizler çok merak ediyorum. Onu “Bumerang gibi kendini vuracağın cümleler kurma” diye hiç mi uyarmıyorlar? Gerçi birçok danışmanı FETÖ’cü, Bylock’çu çıkmıştı. Yanında danışman kaldı mı bilmiyoruz.

          Kılıçdaroğlu madem “Bakacaklar” diyorsun. Hadi bakalım. Sizin milliyetçilikle, Ecevit’le, Kıbrıs’la, Akdeniz’le alakanız nedir?

          Senin yarattığın ‘Yeni CHP’ye baktığımızda zaten senin CHP’nin geçmişiyle bir bağın, bağlantın ve alakan yoktur. Zaten Atatürk ile mevcut CHP’nin bağını kopardığını “Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz“  sözlerinle Diyarbakır’da yaptığın bir konuşmada duyuran sen değil miydin?

          Merhum Ecevit "Cumhuriyet Halk Partisi, Misak-ı Milli'den ve Kuvayi Milliye'den doğmuş bir partidir. Yani Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için and içenlerin kurdukları bir partidir. O halde sırf Güneydoğu'da biraz daha fazla oy alabilmek için, Türkiye'yi bölmek istediklerini açıkça dile getiren kimseleri sırtında Meclis'e taşımış olan bir parti asla Cumhuriyet Halk Partisi'nin mirasçılığı iddiasında bulunamaz." derken, sen “Sırtımızı PKK’ya, YPG’ye dayadık” diyen terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile her konuda iş birliği ve ittifak yapansın.

          Merhum Bülent Ecevit "Teröre cesaret verici nitelikte yayınlar kesinlikle yasaklanmalıdır. Terörü teşvik eden bir yazar teröristten daha suçludur." derken, sen PKK’nın kapatılan televizyonuna desteğe koşansın, PKK’nın gazetesinin yöneticileriyle Adalet yürüyüşü düzenleyensin, PKK’nın televizyonuna yayına çıkansın, PKK’nın yazarlarına sahip çıkansın. Eee anlat bakalım Bülent Ecevit’le alakan nedir senin?

          “Kıbrıs’a bakacaklar” dedin. Baktık. Ne mi gördük? “Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakalım, daha fazla müdahale etmeyelim” diyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ve “Türkiye ile ana vatan-yavru vatan ilişkisi içinde görülmekten rahatsızız” diyen eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile arasından su sızmayan Ekrem İmamoğlu’nu gördük. Başka ne mi gördük? "Adalar Yunanistan’ındır. Egemenliği şartlı verilmiştir filan böyle bir şey yok." diyen CHP’li Büyükelçi Yalım Eralp'i gördük. Tüm bunlar ortada iken soruyoruz. Senin Kıbrıs’la ne alan var?

          “Akdeniz'e bakacaklar” diyorsun. Akdeniz’e bakıyoruz. Orada da karşımıza "Akdeniz'de ne işimiz var?" diyerek Libya tezkeresine hayır oyu veren Kemal Kılıçdaroğlu çıkıyor. Ne Akdeniz’i Bay Kemal?

          Ya iki-üç yıldır sürdürdüğün “Süleyman Şah Türbesi kaçırılırken, toprak terk edilirken sesin bile çıkmadı" yalanına ne diyelim? Hem de Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırma tezgâhlarını kuran Ahmet Davutoğlu ile aynı masada sırıtarak oturduğun halde bu yalanı nasıl söyleyebiliyorsun?

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, şimdi senin ortaklık yaptığın ve “%99 aynı şeyleri düşünüyoruz” dediğin Ahmet Davutoğlu’na 2015 yılında böyle seslenmedi mi?

          "Madem türbeyi ziyaret edecektin, sınırlarımıza 38 kilometre uzaklıktaki eski yerini nasıl bir korkaklıkla terk ettin? Vatan toprağını nasıl bıraktın kaçtın? Kimlerden izin ve icazet aldın? Bölgedeki PKK'lı teröristlerin hâkimiyet kurmasından, yakınlardaki bölücü başı posterlerinden hiç mi rahatsız olmadın? Türk bayrağını indiren Davutoğlu'dur.

          Ecdat yadigârı topraklarımızı satan adam, şimdi türbe ziyaretinden nemalanmak amacındadır. Ecdat yadigârı topraklarımızı satan adam, şimdi türbe ziyaretinden nemalanmanın arayışındadır. Sayın Davutoğlu, alan aldı, satan sattı, bundan sonra sana düşen, sana kalan ömrün boyunca duyacağın vicdan azabıdır. Eşme'ye giderken PKK terör örgütüyle temasın oldu mu? Kuryeler gidip geldi mi? Süleyman Şah huzuruna çıkacak ne yüzünüz, ne de siyasi şerefiniz kalmıştır.”

          “Süleyman Şah Türbesi” hakkında bu ve bunun gibi birçok açıklaması olan MHP Liderini “Süleyman Şah Türbesi kaçırılırken, toprak terk edilirken sesin bile çıkmadı” diye suçlamak siyasi ahlaksızlık değil mi? Bu ahlaksızlığı niçin gün geçtikçe artırıyorsun?

          Türbeyi kaçıran, kaçırmayı organize eden senin masanda otururken bu cümleleri kurmaya hiç mi utanmıyorsun?

Utanma kim, sen kim? Değil mi?

          Kemal Kılıçdaroğlu biz sana hiç bakmayalım istersen… Çünkü gördüğümüz hep acizlik, çaresizlik…