08 Ekim 2024
weather
25°
Twitter
Facebook
Instagram

Atatürkçü İzmir'in HDP'ye uygun başkanı: Tunç Soyer

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Atatürkçü İzmir'in HDP'ye uygun başkanı: Tunç Soyer

          İzmir’in siyasal tercihleri gerçekten bir paradoks halidir. İzmir, CHP’nin “Biz odun koysak kazanır”, “Biz ceketimizi assak kazanır” diye baktığı bir şehirdir. Zaten bunun örneğini de Tunç Soyer gibi birinin bu şehirde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak oturmasını gösterebiliriz. İzmir’in en büyük paradoksu da bol bol Atatürk, Cumhuriyet nutuklarının atıldığı, İzmir Marşı’nın olur olmaz her şeye alet edildiği bu şehirde, Tunç Soyer gibi birinin İzmir’i yönetmesidir.

Tunç Soyer, İzmirlilerin “Göreve geldikten sonra gerçek yüzünü gördük” diyeceği biri değildir.

          Tunç Soyer, bundan önce 2009 ve 2014 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nden Seferihisar Belediye Başkanı seçilmiş biridir. Seferihisar Belediye Başkanı iken CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılmıştır.

Seferihisar Belediye Başkanı iken alenen PKK’ya sahip çıkan biriydi.

Ne yapmıştı mesela?

          HDP'nin İzmir'de Ağustos 2017'de yaptığı "Vicdan ve Adalet" mitingine katılmış ve "Sizin gücünüzü artırmak için elimden gelen desteği vereceğim" diye konuşma yapmıştı.
PKK'nın belediye imkânlarını kullanarak hendek terörü estirdiği Diyarbakır'ın Sur ilçe belediyesine kayyum atanmasını “Kayyım halkın iradesine darbedir, bizim Sur halkıyla kardeşliğimizi bozamaz” şeklinde eleştirmişti.
Askerimiz, polisimiz Sur’da PKK temizliği yaparken “Gerçekten kahroluyoruz, uzakta olmak, bir şey yapamamak, elimizden bir şey gelmemesi, bizi son derece üzüyor. Gitmek istiyoruz bir yandan, ama görüyoruz ki, orada bırakın bizim gibi sıradan insanları, milletvekilleri, üst düzey yöneticiler bile giremiyorlar içeri. Çok sıkı bir denetim olduğunu duyuyoruz” (Hendek-Çukur eylemlerindeki PKK’lılara destek) açıklamasını yapmıştı.

          Görüldüğü gibi “Atatürkçü” şehir diye bilinen İzmir’in başındaki Belediye Başkanı HD(P)KK’ya çok yakın birisidir.

          Zaten adı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için açıklandığında HDP İzmir İl Örgütü, “Tunç Soyer’in Çizdiğimiz profile en uygun aday olduğunu söyleyebiliriz” açıklamasını yaparak, Tunç Soyer’in HD(P)KK ilişkisini bir kez daha tescillemişti.

          Çok tuhaf değil mi, Atatürkçü İzmir’e (!) HDP profiline en uygun aday olmak… Büyük ihtimal Tunç Soyer’i HDP bizzat istedi. Çünkü Seferihisar Belediye Başkanı iken hiçbir başarısı olmayan, o günlerde sürekli yurt dışında keyif gezileri yapan ve İzmir’in en küçük ilçelerinden birisinin belediye başkanı olduğu halde niye İzmir Büyükşehir Belediyesine Aday gösterilir ki? Birçok büyük ilçenin CHP’li Belediye Başkanı varken neden Tunç Soyer? Tek sebep HDP’ye uygun profil olmasıdır.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilince tam HDP’ye uygun profil olduğunu gösterdi.

          PKK’ya destek bildirisine imza atan üç akademisyeni belediyenin şirketine yönetici olarak atadı.

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül'ün danışmanlığını yapan Serdal Sirkeci'yi işe aldı.

          İzmir’de CHP ve HDP miting düzenledi. O mitingde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Omuz omuza HDP ile çalışacağız” dedi. HDP'li Pervin Buldan ise “Öcalan'a tecrit kaldırılmalı” konuşmasını yaptı.

          Tunç Soyer İzmir’de Diyarbakır’ın görevden alınan HDP’li Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı ile beraber konferans düzenledi. PKK’lı Selçuk Mızraklı "Her yer Amed, her yer direniş", "Kayyumlar gidecek, biz kazanacağız" sloganlarıyla karşılanmıştı. Selçuk Mızraklı Diyarbakır Belediye Başkanı seçilir seçilmez ilk toplantısında öldürülen PKK’lı teröristler için saygı duruşunda bulunmuştu. Tunç Soyer’in kadim dostu Selçuk Mızraklı şu an PKK’ya yardım ve yataklıktan aldığı 9 yıllık hapis cezasını çekiyor.

          Tunç Soyer Rumları memnun etmek için Kıbrıs’ı Kıbrıslılara bırakırsak, en doğrusu bu olacak. Ancak hiç bırakmıyoruz. Herkes adanın bir tarafından çekiştiriyor. Ben bunu doğru bulmuyorum. Kıbrıs’ın jeopolitik önemini falan bir kenara koyup, adayı Kıbrıslılara bırakmak lazım. Kaderlerini kendileri belirlemeli” açıklamasını yaptı.

          Tunç Soyer yine bir gün çıktı akıllara durgunluk veren “İzmir’in ayrı bir bayrağı olsun, ayrı bir para birimi olsun”  açıklaması yaptı.

          Tunç Soyer, vatan uğruna şehit olan on binlerce isim dururken, Pasaport'ta bulunan vapur iskelesine Yunan Kralı Agamemnon'un adını verdi. Bu isim aynı zamanda Çanakkale'yi vuran, İstanbul'u işgal eden geminin adı idi.

          HDP profiline en uygun isim Tunç Soyer, soy olarak Rum olduğunu ispatlamaya çalışan her türlü eylem ve söylemi yapmaya devam ediyor.

          Sayamadığımız birçok ihaneti var. Son ihanetini de MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin’in açıklaması üzerinden belirtelim:

          “9 Eylül Barış değil ‘Zafer’dir Tunç Soyer! Hatırlatayım; 15 Mayıs 1919’da başlayan işgal, 9 Eylül 1922’de Mustafa Kemal’in Yunan’ı denize dökmesi ile son bulmuştur. İzmir Milli Mücadele’nin bayraktarlığını yapmış, “Kurtuluşun Şehri” ünvanını kazanmıştır. 15 Mayıs 1919'da Yunan İzmir'i işgal etmiş, 3 yıl, 3 ay, 24 gün Yunan-Rum mezalimi İzmir'de devam etmiş, binlerce şehit verilmiştir. Zaferin Yıldönümü Barış adı altında Yunan müziği ile yad etmen ne anlama gelmektedir? 9 Eylül barışın ikinci yüzyılı değil zaferin 100. yılıdır.”

          Rum-Yunan aşkıyla yanan Tunç Soyer tüm İzmir’i kurtuluş yıldönümünde “Barışın İkinci Yüzyılı” afişiyle donatmıştı. Yunan’ı şirin gösterme, İzmir’i Yunanlaştırma gayretlerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günden beri devam ediyor. Az daha yol alsa Atatürk’ü “Yunan’ı denize döktü” diye insanlık düşmanı ilan edecek…

          Tunç Soyer’i artık ittifak ortaklarından İP bile yerden yere vurmaktadır. Oysa HDP ile birlikte Tunç Soyer için canla başla çalışmışlardı. Tunç Soyer’in HDP’ye yakın olmasını ve babasının 12 Eylül 1980 ihtilalinde Ülkücülere işkence ve zulüm yapmasını bile dert edinmemişlerdi.

         Meral Akşener’e “Soyer’e tabanınızdan tepki gelmesi İzmir’de dengeleri etkiler mi? Hem ailevi durumu hem de HDP’ye ilişkin açıklamaları gerekçe gösteriliyor” sorusu sorulmuş, ‘’Öyle şey olur mu? Babadan oğula suç geçmez, oğuldan babaya da suç geçmez. Elbette işbirliği yapılmış, her yerde bizim adaylarımıza CHP’nin seçmeni, CHP’nin adaylarına da İYİ Parti seçmeni tarafımızdan oy vermeye yönlendirilecek” cevabını vermişti.

         İP Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da,  “Soyer’in aile geçmişi üzerinden siyaset üretilmesine tebessümle yaklaşıyorum. Tunç Soyer üzerinden istismar bataklığı oluşturacağını CHP’lilere ifade ettim. Benim için Tunç Soyer’in adaylığının bir mahsuru yoktur. İşbirliği yapılmış her yerde oy verilmesi için tarafımızdan yönlendirme yapılacak” açıklamasını yapmıştı.

         Tunç Soyer başkan seçilir seçilmez, Meral Akşener Genel Başkan Yardımcısını İzmir Büyükşehir Belediyesine müdür olarak göndermişti. Bunlardaki siyasi ahlak hali ve gözü dönmüşlük işte budur.

          İP Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu yine de hamamın namusunu kurtarmak için Tunç Soyer’in afiş rezaletine, "15 Mayıs 1919'un ne olduğunu anlamak istemeyen akıl, 9 Eylül 1922'nin muhtevasını kavrayamaz. 9 Eylül İzmir'in ve Türkiye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun zafer günüdür. Sayın Tunç Soyer'i bu afişleri kaldırmaya ve 9 Eylül'ün 100. yılına yakışır kutlamalar yapmaya davet ediyorum" tepkisini göstermiştir. Bu da gelişmedir ama HDP’ye uygun profil olan Tunç Soyer’i bile bile destekleyen Meral Akşener ve avanesi olmuştu.

         Tunç Soyer ile çekildiği selfilerle çok mutlu olan Müsavat Dervişoğlu’na hak ettiği cevabı yine MHP İl Başkanı Veysel ŞahinMüsavat Dervişoğlu; Soyer’in HDPKK ile birlikteliğini kabul ettin, Bin yıllık Kadifekalemize Pagos demesini kabul ettin, Yunan’ın denize döküldüğü yere Agamemnon adını vermesini kabul ettin, 6000 HDP’liyi işe almasını kabul ettin. Şimdi aklın başına geldi öyle mi? Vah ki vah sana” diyerek vermiştir.

          Tunç Soyer gibi HDP profiline uygun, Rum-Yunan aşığı bir isim Atatürkçü bilinen İzmir’de %58 oyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiştir. Bu paradoks insanın beynini gerçekten çok zorluyor.

          İzmir’de bu kadar ihanet var. Peki, İzmir’de hizmet var mı? İzmir bildiğiniz kokarca bir şehire dönmüştür. Hizmet yok ama seri her türlü rezillik var. Selde, çöpte rezillikler, HD(P)KK kadrolaşmasında şahanelikler mevcuttur. O halde İzmir marşını hep bir ağızdan söyleyelim:

“Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa!
Adın yazılacak mücevher taşa
Yaşa Mustafa Kemal Paşa! Yaşa!
Adın yazılacak mücevher taşa”

          Şimdi İzmir’den HD(P)KK’lılar kaçmıyor, aksine koşa koşa geliyor. Çünkü Tunç Soyer HDP’nin “Çizdiği profile en uygun ismi” de ondan…

Ey İzmirli!

Tunç Soyer, İzmir’i Yunan’a, HD(P)KK’ya satmadan uyan artık. Uyan…

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *