Ne sağcı ne solcu, bu seçimde Abbas yolcu...
Kemal Bey’in sahiplendiği ve yakınındakiler tarafından ona atfedilen kimlik temsillerinin bazıları şunlar:
Devrimci, Ülkücü, Seyit, Kuvayı-ı Milliyeci, Solcu, milliyetçi, Hafız, sosyal demokrat…
Kılıçdaroğlu indirim mağazasında her bulduğunu üstüne iliştiren alışveriş tutkunları gibi ne kadar ideolojik kavram varsa hepsini birden sahiplenmiş halde.
Kendisinin ideolojik kavramlarla olan tutarsız ilişkisi, kısa şort altına kundura çekip Palandöken’e kayak yapmaya gitmek gibi fantastikçe bir ilişki…
Kemal Bey’e Solcu desen…
Solculuk namına kayda değer bir fikri, ideolojik bir tavrı, toplumun kapsamlı bir sosyo-ekonomik tahlili ve buna göre çizilmiş bir yol haritası yok.
Kuvayı Milliyeci desen…
Sevr’de yarım kalan Kürdistan operasyonunun tetikçileriyle her alanda güç birliği içerisinde. Haliyle Kuvayı Milliyeci olamayanın ülkücü ve milliyetçi olması da imkânsız…
Dindar muhafazakar desen…
Başörtüsü serbestisini engellemek için partisi adına AYM’ye başvuru yapmaya giden, milli ve manevi değerlere karşı kin ve garez kusanları il başkanı ve milletvekili yapan kendisidir.
Kemal Bey ne Solcu ne muhafazakar, ne demokrat ne de milliyetçidir. O tüm kavramların kaymağından sıyıran bir ideoloji gurmesidir.
Görünen o ki milliyetçi muhafazakar seçmenin ‘oy verilecekler’ listesine girmeye çalışırken Kemal Bey kendisine oy verecek olanları bile kararından vazgeçirecek.
Çünkü bu samimiyetsiz hali ve kuşku uyandıran ifadeleri kendisiyle ilgili halktaki kafa bulanıklığını iyiden iyiye arttırdı.
Kılıçdaroğlu milliyetçi muhafazakar seçmene göz kırptıkça taklit aslını güçlendiriyor ve kendisi gibi kırılgan bir ideolojik imaj yerine kavramları tutarlı bir şekilde sahiplenenlerin eli güçleniyor.
Ve Sağ seçmene doğru makas değiştirdikçe bir yandan da kendi tabanından hızla uzaklaşıyor.
Ama Kemal Kılıçdaroğlu kendi seçmen kitlesine “Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz” sözünü kullanmış birisi olduğu için o ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin CHP seçmeninin onun girdiği yollarda seve seve sürükleneceğini düşünüyor.
Tam da bu bakış açısı sebebiyle Kemal Bey Türkiye’nin en çok seçim kaybeden ve kaybedecek olan genel başkanıdır.
Şu aralar vahşi kapitalizmle ve neoliberalizmle mücadele etmek için Amerika Birleşik Devletleri’ne çıkarma yaptı. Dönünce de herhalde umreye gider…