Amasra'da yürekler dağlandı
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğüne bağlı maden ocağında yaşanan kazada Türkiye 41 canını yitirdi.
41 baba…
41 eş…
41 evlat…
Ekmeğini taştan çıkardıkları yerde, yerin yüzlerce metre altında gerçekleşen grizu patlaması sonucu gerilerinde gözyaşı ve feryat seli bırakarak hayata veda ettiler.
Patlamadan 58 işçi herhangi bir zarar görmeksizin, 11 işçi de yaralı olarak kurtarılırken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 6 hastadan 5'inin durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi.
41 maden işçimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Kazada yaralanan maden işçilerimizin de tez zamanda sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum.
Maalesef ülkemiz iş kazalarına önlem alma konusunda hâlâ istediğimiz seviyeye ulaşmış değildir.
Savunma sanayiindeki teknolojik ilerlememiz, insanlı ve insansız hava araçları, uçak gemisi projesi, yerli otomobil girişiminin seri üretime geçmesi gibi müspet hadiseler göğsümüzü kabartırken çeşitli iş kollarında gerçekleşen kazalar sonucunda verdiğimiz can kayıpları yüreğimizi dağlıyor.
Demek ki ara ara kendisini gösteren ve bir çırpıda canımızdan bir parça koparan bu tür hadiselerin tekrarının yaşanmaması adına iş sağlığı ve güvenliği meselesinin üzerine ciddiyetle eğilmek gerekiyor.
Bilhassa kaza riskinin yoğun olarak bulunduğu madenlerde, tersanelerde, inşaatlarda en temel öncelik yapılan işlerin güvenli bir ortamda gerçekleştirilebilir olmasıdır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde de tüm askerlere öğretilen başlıca ilkelerden birisi ‘Önce emniyet sonra hareket’tir.
Kazaların gerçekleştiği yerlerin kamu veya özel işletmeye ait olması temel prensibin insan hayatı önceliği olduğunu değiştirmemelidir.
Bakınız…
Şeyh Edebali, Osman Gazi’ye “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” öğüdünü vereli 8 asır geçmiş.
Dolayısıyla her türlü üretim faaliyetine insana ve insanlığa hizmet etmenin bir aracı olarak bakmak endüstri çağının birçok probleminin aşılmasında önayak olacaktır.
Patlamadan sonra maden bölgesine gelerek açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, patlamanın nasıl yaşandığının ve varsa sorumlularının kimler olduğunun yürütülecek idari ve adli soruşturma ile ortaya çıkacağını söyledi.
Bizim temennimiz de 41 maden işçimizin hayatını kaybetmesinde ihmal veya kusuru bulunanların hak ettikleri cezayı alması ve bu tür hadiselerin bir daha yaşanmayacağı günlere bir an evvel ulaşmamızdır.