HDP ile "Katolik Nikâhı" olanların hezeyanları
CHP-HDP arasında özellikle 2015 yılından bu yana "Katolik Nikâhı" gibi boşanması olmayan bir nikâh olmadığını söyleyecek olan birisi var mı? Olması mümkün değil…
2015 ve 2022 yılları arası CHP-HDP aşkından başka bu ülkede daha fazla konuşulan bir birliktelik oldu mu? Olmadı…
Böyle bir aşk Türk siyasi hayatında başka partiler arasında konuşulmadı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başkanlığındaki bir heyetin, başörtüsü konusunda hazırlanacak anayasa değişikliği için MHP, CHP, HDP ve İP gruplarını ziyaret etmesinin ardından başlayan tartışmalar, HDP’ye gebe kalmış CHP’nin yasak aşkını gizleme yahut onunla olan ilişkisini gözlerden uzak tutma çabasıdır. CHP ve ittifak kuyrukları HD(P)KK ilişkisinden öyle köşeye sıkışmış, öyle bunalmış durumdadır ki, TBMM’de grubu bulunan partilere “Başörtüsü konusunda hazırlanacak anayasa değişikliği” için yapılan ziyaretler adeta bunlar için sevindirik bir hal oluşturmuştur.
Aynı “Anayasa Değişikliği Dosyası” HDP’nin ittifak ve proje ortakları CHP ve İP’e sunulduğu halde bu sevindirikler “AKP-HDP yakınlaşması” propagandalarıyla kendilerini mutlu ettiklerini sanıyorlar. HDP ile yakınlaşma oluyorsa, aynı ziyaret HDP’nin ortakları CHP-İP’e yapılıyorsa onlara karşı uzaklaşma mı oluyor?
Vallahi bunların zekâsına şapka çıkarılır!
Bana göre HDP ile görüşülüyorsa CHP ve İP ile görüşülmüş olur, CHP ve İP ile görüşülüyorsa HDP ile görüşülmüş olur. Hükümet hiç ayrım yapmadan hepsiyle görüşerek adeta altın vuruş yapmıştır. Hükümet “Başörtüsü konusunda hazırlanacak anayasa değişikliği” için HDP yerine HDP’nin ikizi CHP ile görüşmüş olsa inanın zaman ve enerji kaybı yaşanmazdı. Zaten başörtüsü konusunu tekrar gündem haline getiren CHP olmuştu.
Ne diyor Sayın Bahçeli: Zira bizim gözümüzde HDP neyse, CHP de odur ve aynısıdır.
AK Parti hükümetinin “Başörtüsü konusunda hazırlanacak anayasa değişikliği” için CHP ve İP yanında HDP’yi de ziyaret etmesine bir “Çözüm Süreci Başlangıcı” demek akıl işi değildir. Böyle bir beklenti içine girip, atmosfer koklamak da alçaklıktır. Şimdi TBMM’de grubu bulunan partileri ziyaret konusu ve sınırları belli iken, 2015 yılından itibaren HDP ile asıl çözüm sürecini yapan CHP’yi çırak çıkarmaya çalışmak HDP’ye mahkûm durumdaki 6’lı masanın dengesini bozar.
HDP ile kapalı kapılar ardında Anayasa taslakları hazırlayan CHP, İP, SP değil miydi?
HDP’nin CHP ile olan ilişki düzeyini “Öcalan ve PKK konusu CHP ile aramızda asla sorun oluşturmuyor” sözleriyle açıklayan HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar değil miydi?
Hem de bu sözü CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında söylemişti. Hiçbir CHP’li yönetici de bu söze karşı bir tepki göstermedi. Ne CHP, ne de HDP aralarındaki bu ilişki düzeyini bozacak hiçbir eylem ve söylemde bulunmadığına göre, AKP-HDP yakınlaşması nasıl gerçekleşmiş oluyor?
AK Parti, HDP ve onun ortakları CHP-İP’i son 6 yılda 36 bin 700 terörist öldüren ve hala terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdüren hükümet olarak ziyaret ettiğine göre mesele 6’lı masanın yarattığı hormonlu propagandalarla “AKP çözüm sürecini tekrar başlatıyor” şeklinde izah edilemez.
Yok, eğer hadiselere 6’lı masanın zekâ geriliğinde bakacak ve değerlendirecek olursak “Kürt sorunu çözülecekse, meşru bir organla, HDP ile çözebiliriz. Bu nedenle HDP, Meclis'te olması gerektiğini düşünüyorum" ve “HDP ile görüşüyoruz çünkü tarihin bize yüklediği bir misyon var” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2015 yılından itibaren HD(P)KK ile başlattığı “Çözüm sürecine” Cumhur ittifakı da destek vermiş olur. Ama Allah’a şükür zekâ geriliğimiz yok.
HDP ile her konuda birliktelik yapanlar, HDP’den rahatsız olmayacağına göre neyin tribini yaşamaktadır?
CHP ve ittifak kuyruklarının temel düşüncesi “HDP’nin etinden, sütünden, derisinden yararlanma ihalesi 2015 yılından bu yana bizde ve HDP ile ‘Katolik Nikâh’ bağlılığımız var” şeklindedir.
6’lı masanın HDP ile tek vücut olmuş hali tartışmasız bir şekilde iken, 6’lı masanın yöneticilerin, yazarlarının, yorumcularının ve trollerinin MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “HDP ziyareti” konusunda açıklama yaptığı anlara kadar “Devlet Bahçeli Cumhur ittifakını bozacak”, “Devlet Bahçeli erken seçim kararı açıklayacak”, “Yarın Cumhur ittifakı içinde bomba patlayacak” gibi “Cumhur ittifakı bir bozulsa da bayram etsek” temennisiyle kendilerinden geçtiler. Sonuçta yine avuçlarını yaladılar.
“Barajı geçsin” diye HDP’ye oy veren CHP, referandumda beraber “Hayır” için hareket eden CHP, Adalet Yürüyüşünde HDP ile beraber yürüyen CHP, HDP ile Anayasa taslaklarını gizli kapılar ardında yapan CHP, İP, SP, yerel seçimlerde HDP ile açıktan ittifak yapan CHP ve İP…
6’lı masayı da HDP’nin çukurunda kurmuş olanlar, HDP konusunda en net duruşu olan MHP’ye rol biçmeye, konum belirlemeye kalkıştı.
Kısa bir süre sevindirik olanların HD(P)KK ilişkilerini bundan sonra da dikkatle takip edin… Çünkü CHP başta olmak üzere 6’lı masanın "Katolik Nikâh" gibi boşanması olmayan bir nikâhla HDP’ye bağlılığı vardır. 6’lı masanın HDP fişini çekin, hasta yataklarında son nefeslerini vereceklerdir. 6’lı masanın histeri nöbetine girmesinin tek nedeni HD(P)KK’ya karşı olması değil, HD(P)KK’yı herhangi bir sebeple kaybetme korkusudur. Ne demişler 6’lı masayı öldürmektense, korkutmak daha iyidir.
Başörtüsü konusundan “Açılım, çözüm süreci çıkmaz da” 6’lı masa ve HDP ilişkisinden birçok PKK projesi çıkar. CHP ve ortaklarının 2015 yılından itibaren yaptıkları yapacaklarının garantisidir. Kandil’in ve Suriye’deki terör örgütü YPG’nin umudu 6+HDP masasıdır. Bunu hem Kandil’in, hem YPG’nin açıklamaları tescillemiştir. Önümüzdeki günlerde “AKP HDP’yi ziyaret etti” diye yaygara yapan 6’lı masanın rezil-rüsva olduğu günleri göreceğiz.