Açılımcı Abla'nın paradoksu
İYİ Parti, HDP’nin seçime kadar devireceği çamların altında kalmamak adına, bu zamana kadar tespih boncuğu gibi methiyeler dizdikleri ve son yerel seçimlerde örtülü seçim ittifakı yaptıkları HDP’yi şimdilik yanından uzaklaştırmış görünüyor.
Fakat HDP’nin alacağı oy oranına göre, yine bir seçim sonrası sabahında kameralar önüne geçen Akşener’in HDP’yi Kürtlerin siyasi temsilcisi ilan edebilme ihtimali kuvvetli bir olasılık olarak masadadır.
TBMM’deki son grup toplantısında Meral Akşener AKP heyetinin HDP’ye yönelik başörtüsü konusuyla sınırlı ziyaretini “Açılımcılar kumpanyası yeniden seyircisiyle buluşuyor” sözleriyle değerlendirdi.
Açıkça görülüyor ki Akşener başörtüsünün anayasal güvenceye kavuşturulması konusunda AKP’nin HDP’ye düzenlediği ziyareti kendisine doğru açılan yeni bir siyasi fırsat kapısı olarak görüyor.
Bu zamana kadar kontrollü gerilim stratejisi yürüttüğü HDP ile yeni bir karşıtlık ilişkisi kurarak seçim arifesine avantajlı biçimde girmeye çalışıyor.
Oysa Meral Akşener “Açılımcılar kumpanyası yeniden seyircisiyle buluşuyor” cümlesini açılım bahsinde geçmiş ifadeleriyle çelişme pahasına ileri sürmüştür.
Hatırlayınız ki…
2018 yılında Almanya’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth İP genel merkezini ziyaret ettiğinde, Michael Roth’un Akşener’e, “Güneydoğu’da AK Parti ve HDP arasında sıkışan Kürt seçmenin size destek olacağını öngörüyoruz” dediği ve Akşener’in de cevaben “Güneydoğu’daki vatandaşlarımız için de İYİ Parti umut oldu. Halk, Kürt sorununu bizim çözeceğimize samimiyetle inanıyor.” sözlerini kullandığı ortaya çıkmıştı.
Meral Akşener başka bir açıklamasında da Kürt açılımını farklı söylemle yeniden türeterek Türkiye’nin gündemine getireceklerinin sinyalini “Biz onu güneydoğu sorunu olarak ele aldık” ifadeleriyle vermişti.
Daha da ilginci, Akşener yeni çözüm sürecinin ortağı olarak HDP’nin muhatap alınmasını istiyordu. Bu bağlamda da “Ben IRA’yı inceledim. Orada hükümet, silahlı örgütü değil, parlamentodaki siyasi temsilcisini muhatap aldı ve çözüm oldu” sözlerini kullanıyordu.
Partisinin kuruluş döneminde Öcalan’ın “eşit vatandaşlık” tabirini parti programına soktuklarını itiraf eden O’ydu…
“HDP, AK Parti ve MHP tarafından şeytanlaştırıldı” diyen O’ydu… İP Grup Başkenvekili Müsavat Dervişoğlu’na “HDP meşrudur” dedirten O’ydu…
Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını ve onunla kahvaltı yapma isteğini dile getiren O’ydu…
Ve şimdi, AKP heyetinin HDP’ye düzenlediği başörtüsü ziyaretini yeni bir açılım süreci olarak değerlendirerek boyalı bir milliyetçi söyleme sarılan da O’dur.
Gerçekten bir açılım başlatılıyor olsaydı herhalde Akşener’den fazla sahip çıkanı bulamazdık…
NOT: Yazıyı kaleme aldığım saatlerde Taksim İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen ve nedeni henüz resmi olarak açıklanmayan patlama sonucunda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağolsun.