Hüseyin Baş'ın yalvarışları ve dinlerarası diyalog
6’lı masa geçtiğimiz günlerde yine sonuçsuz bir toplantı gerçekleştirdi. Masada oturan herkesin yüzü sirke satıyordu. Suratlar asık, moraller oldukça bozuk gözüküyordu. Kemal Kılıçdaroğlu aday olmak istiyor ama masada ona sadece %0.90’lık Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Gültekin Uysal “Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanabileceğini düşünüyorum” desteğini verdi. Onun dışındaki tüm parti genel başkanlarının başka bir siyasi hesapları olduğu artık netleşti. Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener arasında soğuk rüzgârların estiği artık sır değil. Kemal Kılıçdaroğlu’nun besleyip büyüttüğü Meral Akşener’in partisi şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’nu adaylık yarışında itibarsızlaştırmanın mücadelesini veriyor. Ne diyelim Allah daha beter etsin.
6’lı masanın son toplantı gündemlerinden birisi de BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın 6’lı masayı 7’li masaya çevirme tartışmasıydı.
Bu süreç BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın "Beni Millet İttifakı'na alsınlar. Daha açık bir çağrı da olamaz" yalvarışıyla başladı.
Bu yalvarışı-yakarışı sadece Meral Akşener gördü. Zaten yazımın odak konusu da sadece Meral Akşener’in görmesi olacaktır.
Meral Akşener, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ı ziyaret ederek, beraber kameraların önüne geçip "Hüseyin Baş televizyon programında 6'lı masada yer almak istediğini ifade etti, bir çağrıda bulundu. Ben, o 6'lı masada oturan İYİ Parti'nin Genel Başkanı olarak ayın 14'ünde yapacağımız toplantıya Sayın Baş'ın yaptığı çağrıyı getireceğim" açıklamasını yapmıştı.
O süreçten sonra 6’lı masa içinde homurdanmalar olmaya başlayınca, Hüseyin Baş “Altılı Masa'ya girmem istenmiyorsa hem topluma, hem bana söylensin. Söyleyin yani. Sizinle olmak istiyoruz çünkü” açıklamasıyla kapıdan kovulsa da, bacadan girmeye çalışan siyasetçi rolünü oynamaya başlamıştı. Hüseyin Baş’ın bu yöndeki ısrarı da özellikle sosyal medyada bir hayli dalga konusu olmuştu.
Nihayet 6’lı masa toplantısı gerçekleşti. Ama Hüseyin Baş masaya oturtulmadı.
‘Altılı masa’ya alınma talebi reddedilen Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Biz yine de iktidarın seçimi kazanamaması için elimizden geleni yapacağız” açıklaması yanında, ergen çocuk misali ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo'ya ait bir fotoğrafı ‘Sakin’ notuyla paylaştı.
Babası Haydar Baş da iktidara muhalifti, o yüzden Hüseyin Baş’ın iktidara muhalif olup olmaması meselemiz değil. O onun elbette demokratik hakkı, kendi durduğu noktayı ilgilendiren bir konudur.
Yazımın odak konusu dediğim ise Hüseyin Baş-Meral Akşener ilişkisidir. Merhum Haydar Baş, Fethullah Gülen’e savaş açmış birisiydi. Özellikle FETÖ’nün İslam’ın manevi değerlerinin içini boşaltmak için kurguladıkları Dinlerarası Diyalog modeline karşı mücadele vermiş birisidir. Bu konuda konferanslar verdi, televizyon programları yaptı, yazılar yazdı, video belgeseller hazırladı.
Merhum Haydar Baş bir yazısında FETÖ’nün bu yöndeki çalışma sistemini “Diyalogcular, 2000 senesinden beri hız kazanan faaliyetlerinde, ‘Hz. Peygamber'siz bir İslam’ fikrini empoze etmektedirler.
Hz. Peygamber'siz bir İslam olamaz. Onu devreden çıkarmak içi boşaltılmış bir Müslüman inancı demektir.
Dinlerin kardeşliği de diyalog kapsamında bahsi geçen mevzulardandır.
Dinlerin kardeş edileceğini iddia etmek, ‘Allah katında tek din İslam'dır’ ayetini reddetmek değil de nedir?
Öyleyse, dinlerarası diyalogun ve dinlerin kardeşliğinin İslam dini ile bağdaşmasına imkân yoktur” şeklinde değerlendirmişti.
Haydar Baş, “Dinler arası diyalog adı altında Müslüman neslin Hristiyanlaştırılmasına müsaade etmeyiz” diyordu.
Aslında oğlu Hüseyin Baş’ın da "Dinler arası diyalog FETÖ fikridir" şeklinde röportajları vardır.
O zaman sorumuzu soralım.
FETÖ’cülerin çektiği bir belgeselde “1980 öncesi Sayın Fethullah Gülen’in yapmaya çalıştığı gibi dinlerarası diyalog modeli uygulanmış olsaydı. Sağdan- soldan ölümler olmazdı” dediği ortaya çıkan Meral Akşener üzerinden niçin 6’lı masaya girmek istemiştir?
1 Kasım 2015 seçimleri sonrası FETÖ’nün tüm unsurlarıyla MHP’yi ele geçirmeye çalıştığını görmedi mi?
15 Temmuz sonrası Isparta S. Demirel Üniversitesi'ne yönelik operasyonlar sırasında ele geçirilen Fethullah Gülen’in kendi el yazısıyla yazdığı notlarda “Meral Akşener’i koruyun. Ona sahip çıkın” talimatı verdiği ortaya çıkmamış mıydı?
FETÖ’nün tüm unsurlarıyla 6’lı masayı desteklediğini görmeyecek kadar mı cahildir?
Bir milletvekili olmak uğruna 6’lı masaya yalvararak merhum babasının mücadelesini ayaklar altına alması yakıştı mı?
6’lı masaya alınmayan Hüseyin Baş’ın İP listelerinden Trabzon yahut İstanbul’dan milletvekili adayı yapılacağı konuşuluyor.
“Ayağı yürüten baştır” derler, Hüseyin Baş’ı da âdeta yalvararak Meral Akşener üzerinden 6’lı masaya götüren de milletvekili olma düşüncesi ve nefsidir.
BTP’nin milli duruşu olan bir hamuru varken, her yolu HD(P)KK’ya, FETÖ’ye çıkan 6’lı masada ne işi vardır?