Vatanseverlik mi..? Milliyetçilik mi?
Son zamanların en popüler tartışması haline gelen, vatanseverlik mi? Milliyetçilik mi? Sorusu iyi halli gözükerek inceden bir ayrımın sinyalini veriyor. Değerlerimiz çerçevesinde tanımladığımızda, milliyetçilik vatanseverliği de kapsayan aidiyetin eylemselleşmiş halidir. Bir kişi vatanını milletini bayrağını bütünüyle sever ve devletine saygı duyar, bu milliyetçiliğin en saf tanımını oluşturur.
Ancak gündemde vatanseverliği ayırarak farklı bir güruh ve akım oluşturmaya çalışılıyor… Vatanı bir mülk olarak kabul eden anlayışla, benim vatanım, benim bahçemden öteye geçmeyen bir sevgi inşa ediliyor. Bu sevgiye devlet dahil değil, millet dahil değil… Bu güruha göre milliyetçilik faşizm, çünkü yine onlara göre birçok etnik köken var ve yine onlara göre bu etnik kökenlerin ortak değeri vatanseverlik olabilir ancak, çünkü Türk milleti olarak kapsayan Türk kimliğini kabul etmeyip “Türkiyeli” kavramına ait hissediyorlar kendilerini… Bu, son zamanların en büyük asimile operasyonu, böl-parçala- yönet ilkesine dıştan bastıranlara içten hizmet edenlerce, uydurulmuş asılsız bir ad. Bu konuya dair; milli ruhla bir mücadeleyi zafere vardıran ve Türk Devletini daim kılarak, Osmanlı’dan Türkiye’ye geçişin kumandanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o dönemlerden bu güne cevap olan bir sözü var: “ Bu topraklarda yaşayan ve kendini Türk hisseden herkes Türktür.” Bu söz; siz bilmem kaç etnik kökensiniz diyerek ayrıştırıcı siyasi güdümle ülke yönetmeye çalışanların cümleleri gibi ayırmaz, bu sözde bir baskı yoktur, bir asimile yoktur, bir faşizm yoktur… Bu sözde bir vatan toprağını, bir tarih ile kazanmış olmanın verdiği bağ vardır, aidiyet vardır, birlik vardır. Bu sözü anlamayanlar şu an ya dağlardadır, ya HDP-CHP sıralarında terörist sözcüsü olarak saf tutmaktadır.
“Ben vatanseverim” deyip devlete söven, Türk’üm diyene “ırkçı-faşist, tahrik ediyor…” yaftası vuran garip güruh, yeni bir ayrımın sınırlarının çizilmesine destek oluyor. Terörist ve vatan evladı olarak ikiye ayrılan taraftarların safını ve dengesini zorluyor. Şu cümleyi duyabiliyoruz mesela, “ Ben vatansever bir gencim, HDP’yi destekliyorum, Türkiyeliyim..” bu cümle bize vatanseverlik ve milliyetçilik kavramlarını ayrıştırarak, olağanlaştırılıyor; milleti şehitlere alıştırdıkları gibi bu cümleye de alıştırmaya çalışıyorlar! Vatanı yer yer mayınlarla döşeyenleri savunarak, vatanseverim demek, “benim bahçemde sıkıntı yok gerisinden bana ne” demekten öte bir şey değildir…
Kendini milliyetçilik , vatanseverlik ayırımında vatansever olarak tanımlayanların HDP’yi fikri bir hareket olarak gördüklerine şahit oluyoruz; Milliyetçilik ise ırkçı, keskin bir yaklaşım.. Yahu milliyetçiler ne zaman sokaklara çıkıp dükkanınızı arabanızı kundakladı?!, Ne zaman şühedanın kanı ile sulanmış toprağa mayın döşedi?! Ne zaman ana kuzularıyla dolu bir karakolu bombaladı?! , Hiç Türk milliyetçisi bir canlı bomba oldu mu?! Milliyetçiler canınıza, malınıza, huzurunuza ne zaman kast etti… Hiç tanımadığı şehit ardına caddelere dökülüp seda olandı milliyetçiler, yakan yıkanların karşısına canı pahasına dikilenlerdi, bu vatan toprağına kanını helal edenlerdi milliyetçiler… Milliyetçileri hor görüp teröristi sevenler şimdi, kavramlara uydurdukları tanımlarla ve zihinlere yerleştirme çabalarıyla, insanlık nağrası atıyor, vatanperverlik dersi veriyor…
İçi milliyet ile dolu olmayan, devleti saymayan vatanseverlik, edinilmiş bir mülke sahip çıkmaktan öte bir şey değildir. Vatanı mal olarak gören bu zihniyetin karşısına, vatana milliyetiyle bağlı, şühedaya vefa ile vatanı emanet bilen ve bu toprağı maneviyatıyla seven milliyetçiler, zorba bir taraf yaftası ile çıkarılamaz. Bu vatan toprakları üzerinde, milletinin adıyla Türkiye Cumhuriyeti olarak adlandırılan devletin çatısı altında, şehadetleri ve zaferleri temsil eden bağımsızlığımız ay-yıldız olarak dalgalanırken; Türkiyeli kavramına bir ayrışma sığdırıp, Türk adından gocunanlar, devleti reddedenler ancak teröristlerdir. Afili cümleler, bol kültürlü açıklamalar, dünya görüşleri, filozoflardan alınan kaynakçalar… hiçbiri hainliği örten bir gerekçe olamaz, hiçbiri ile bu hainlik aklanamaz.
Benim bahçem zihniyeti ile vatanseverlik yapan ve memleket yangın yeriyken teröre değil devlete söven ehlikeyflerin karşısında; Türk’ün ayak bastığı her yeri vatan bilen, Anadolu’dan cihanı saran bir vefayı barındıran, bayrağı-ezanı-vatanı canından üstün tutan, devleti kutsal milleti kutlu bilen milliyetçiler, vatanseverliğin asli tanımı olarak durmaktadır.