Şerefi olsa anırır, şerefi olsa CHP'ye katılmazdı!!
24 Haziran seçimleri sonrası herkes Yaşar Okuyan’ın Tandoğan meydanında anırmasını bekliyordu. O geçtiğimiz günlerde CHP Grup toplantısında piyasaya çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu ona CHP rozeti taktı. Yaşar Okuyan’ın katılmadığı parti bir CHP kalmıştı. Onda da muradına erdi. Zaten gazeteci Alper Uruş'un "12 Tanık, 12 Sanık; 12 Eylül" kitabından öğrendiğimize göre de Yaşar Okuyan 12 Eylül 1980 öncesi her gün evlerinin önüne CHP bayrağı asarmış ve "Türkeş Bey'le karşılaşmasaydım Deniz'in (Gezmiş) yolunda olurdum" sözünün sahibiymiş. Yani anlayacağınız Yaşar Okuyan CHP'liliğini çocukluğunda edinmişti.
Yaşar Okuyan “Devlet Bahçeli tek başına seçime girsin, barajı geçsin, Tandoğan Meydanı’na gidip anırmayan Yaşar okuyan şerefsizdir. MHP %5 oy alacak” demişti.
MHP 24 Haziran seçimlerinde %11.1 oy aldı.
Ama şerefini ortaya koyan Yaşar Okuyan henüz ‘anırma’ sözünde durmadı.
Yaşar Okuyan “anırma” sözlerinden dolayı öyle tepki çekmişti ki, “MHP yüzde 10 barajını geçemeyecek iddiasında bulunmuştum. Bahçeli ve MHP’den özür diliyorum” cümlesini kurmak zorunda kalmıştı.
Bizde sabır var, onda şeref var mı göreceğiz. Şerefi varsa anırmasını bekleyeceğiz.
Yaşar Okuyan CHP’ye katılmadan önce de Nurettin Soyer- Tunç Soyer tartışmalarında adı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından FOX Tv’deki programda “Sayın Yaşar Okuyan bana geldi ve dedi ki "O davada ölümle yargılananlardan biri benim ama gidip oyumu vereceğim" dedi. Bu suçlamalar ortaçağ zihniyeti demektir, demokrasi kültürünün olmaması demektir. “ şeklinde zikredildi.
Yaşar Okuyan o programda Savcı Nurettin Soyer’i “Nurettin Soyer suçsuzdur. Nurettin Soyer iyi bir kamu görevlisidir. Nurettin Soyer başarılı bir hukukçudur. Babasının hiçbir suçu yok. Babası kamu görevlisi. Başarı bir hukukçu onun da altını çizelim.” Şeklinde savunan Kemal Kılıçdaroğlu’na da “Kemal Bey’in söylediklerinin gerçekle ilgisi yok. Soyer iyi bir hukukçu filan değildi. Benim ‘O Yıllar’ kitabımda 5-6 yerde geçer, sorgumu yapmıştı, yaşananları unutmam mümkün değil.” Cümleleriyle cevap verdi. Ama nasıl bir karakteri varsa 3 gün sonra da gitti CHP Grup toplantısına gitti, kendine CHP rozeti taktırdı.
Yaşar Okuyan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suçsuzdur. Başarılı bir hukukçudur” dediği Savcı Nurettin Soyer’i “O yıllar” isimli kitabında şöyle anlatıyordu:
“O gün Askeri Savcı Albay Nurettin Soyer ifademi aldı. İçeri girer girmez de bana saldırmaya başladı: İtiraf et, tüm talimatları Türkeş’ten aldın. Kurban derileri için Türkeş’in emirlerini yerine getirdin. Türkiye çapında deri toplandı ve onlarla gençlik kolları silah aldı.”
Soyer üzerimde baskı kurmaya çalışıyordu. Savcı değil resmen düşman gibi davranıyordu.”
Yaşar Okuyan hem Nurettin Soyer’e sahip çıkan CHP’ye katıldı, hem HDP-pkk aşkıyla yanan o savcının oğluna sonsuz destek verdi. CHP’nin pkk ile yaptığı ittifakın en yoğun tartışıldığı şu günlerde de yüzü kızarmadan, utanmadan “Atatürk'ün partisine, Mustafa Kemal'in partisine geldik” diyebildi.
Böyle bir adam anırsa ne olur, anırmasa ne olur?
Zaten şu an anırmaktan daha rezil bir haldedir.
Zaten Kuran-ı Kerim’de şöyle buyrulmuyor mu : “O hâlde yürüyüşünde mu‘tedil ol; sesini de alçalt! Çünki seslerin en çirkini, elbette eşeklerin sesidir!”* (Lokman, 31/19)
Yaşar Okuyan’ın iğrenç sesini dinlemeye gerek yok, zaten yıllardır onun iğrenç siyaset anlayışını izliyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi (1980 öncesi)
Anavatan Partisi (1995-2002)
Milliyetçi Hareket Partisi (2002-2004)
Demokrat Türkiye Partisi (2004-2005)
Hürriyet ve Değişim Partisi (2005-2008)
Halkın Yükselişi Partisi (2008)
Vatan Partisi (2015-2018)
Ve şimdi CHP (2019)
Emin olun 31 Mart yerel seçimlerinden sonrada CHP’den istifa edecektir.
Ama bu adam MHP’ye yaptığı düşmanlığı başka kimseye yapmamıştır. Düşünün adam karaciğer ameliyatına girmeden hemen önce MHP’ye düşmanca açılamalar yapıyor, ameliyattan sonra gözünü açar açmaz yine MHP düşmanlığına devam ediyor.
1980 öncesi Doğu Perinçek’in Aydınlık dergisi onun resmini kapak yaparak “MHP’nin Katliam Teşvikçisi” diye hedef gösterdiği halde gitti Doğu Perinçek’in Genel Başkan Yardımcısı oldu. Sonra Meral Akşener’e yalakalık yapmak adına Doğu Perinçek’in partisinden istifa etti.
“İP’e geçecek misiniz?” diye sordular. “Hiçbir partiye geçmeyi düşünmüyorum” demişti.
Bugün ise hem pkk’ya, hem Nurettin Soyer’e sahip çıkılmasına rağmen CHP’ye katıldı.
İşte bu saatten sonra Yaşar Okuyan olsa ne yazar, Yaşar Anıran olsa ne çıkar… Siyasetin bir zavallısı olarak tarihe geçti.