Ne halt yediğini bilmeyen Prof. Dr.
Aykırı davranış ve konuşmalarla dikkat çekmekten hoşlanan ve bununla birlikte iyice seviyesizleşen Prof. Dr. Celal Şengör geçtiğimiz günlerde yine bir halt yedi ve organ bağışı bekleyen insanları aşağılayarak "Taraftar değilim. Elin dangalağına verip onu yaşatmanın anlamı yok ama araştırma yapacaklarsa istedikleri gibi kullansınlar.” açıklamasını yaptı. “Ben organlarımı araştırılması için vereceğim” dese mesele olmayacak ama “Elin dangalağı” ifadesiyle umutla organ bekleyen insanları aşağılaması büyük tepki çekti.
Tepkiler üzerine özür dilemesi gerekirken bu sefer Türkiye’yi "Türkiye, benim gördüğüm en ilkel, üst düzey cehalet düzeyinde, en gayri medeni ülkelerden biri" açıklamasını yaptı.
"Kendi dışkınızı hiç yediniz mi?" sorusuna "Yedim. Özellikle insan dışkısı acıydı” cevabını veren Prof. Dr. Celal Şengör herhalde daha vitaminli bir şeyler yese bu kadar kendini küçük düşürmezdi.
Her konuştuğunda bir pot kıran Prof. Dr. Celal Şengör bir zamanlar da “Fatih'in Müslümanlığı dahi tartışılıyor. Sekreterine ‘ben Muhammed'in dediklerine inanmıyorum’ demiş” açıklamasını yaparak haddini aşmıştı.
“Yoksa gül yüzünü güldürmeyen sultanlığı istemem, İstanbul’u istemem.
Ben bir garip yunusum, yazdığım sensin, yandığım sen.
Senden gayrı bir aşka ben kalemi istemem, kağıdı istemem.
Ben senin ümmetinim, sensin benim efendim.
Senden gayrı, senden başka efendi istemem, sevgili istemem, istemem…” mısralarıyla Peygamber efendimize şiirler yazmış Fatih Sultan Mehmet’e böyle bir iftirayı atmanın manasını Prof. Dr. Celal Şengör’ün yediklerinde, içtiklerinde aramamız gerekiyor herhalde!
Öyle ki, Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethetmek üzere yaptırdığı Rumeli Hisarı’na, uzaktan bakıldığı zaman "Muhammed" biçiminde okunacak şekilde inşa ettirmiş; hem de planını da yaptırmış kişidir.
Fatih Sultan Mehmet, Peygamber efendimizin İstanbul’un fethinden 900 yıl önce “Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” şeklinde ifade ettiği Hadis’i Şerifine mazhar olmuş büyük ve kutlu bir komutandır.
"Ateizm Tanrı fikrinden tutarlıdır" diyen Allah ve din inancı olmayan Prof. Dr. Celal Şengör’ün yaptığı Müslümanlar içinde fitnedir, fesattır.
Prof. Dr. Celal Şengör kendisinin İslam’a duyduğu alerjisi yüzünden bu tür zorlama senaryolar yazmaktadır.
Prof. Dr. Celal Şengör de Allah inancından oluşan biraz vicdan ve merhamet olsaydı zaten organ nakli bekleyen insanlara “Elin dangalağı” diye hitap etmezdi.
Türkiye'de yaklaşık 30 bin “Doku Ve Organ” bekleyen hasta var iken “Elin dangalağı” hitabını bir Prof. Dr. kullanıyorsa kime ne diyebiliriz ki?
“Organ Bekleme” listelerine bakıldığında tüm Türkiye'de 21 bin 577 kişi böbrek, 920 kişi kalp, 2 bin 102 kişi karaciğer, 63 kişi akciğer, 283 kişi pankreas, 2 bin 647 kişi kornea beklemektedir. Organ naklini yaşayanlara göre bu sayı düştüğü gibi, yeni hastalarla beraber sayı artmaktadır. Son üç yılın “Doku Ve Organ” bekleyen kişi sayısı 25-30 bin arasında değişmektedir.
Bu kişiler “Elin dangalağı” değil, annesinin, babasının, evladının, kardeşinin hayata tutunması için her gün dua edenlerdir.
Prof. Dr. Celal Şengör’e bile bir gün organ nakli ihtiyacı olursa hiç kimse ona “elin dangalağı” muamelesi yapmadan organ bağışı yapmalıdır. Gerçi ona şimdiden sağlıklı düşünecek bir beyin, merhametli bir kalp ve dışkı yemeyecek bir mide nakli lazımdır.
Böyle birinin ara sıra çıkıp Atatürk’ü övmesi de sadece Atatürk’e zarar vermektedir. Dışkısını yiyen bir adam Atatürk’ü savunuyorsa zarardan başka ne verebilir ki?
Adam İslam’ı akıl ve mantık dini olarak görmüyor ama 0-5 yaş grubu çocuğun yapmayacağı, aklın almayacağı bir şekilde dışkı yiyor. Bu kişiler Prof. Dr. sıfatını almış ama maalesef Allah’ın akıl ve fikir vermesi için dua edeceğimiz bir model olmuştur.
Prof. Dr. Celal Şengör’ün artık ekranlardan uzak tutulması “Elin dangalağı” ifadesinden sonra bir mecburiyet olmuştur. Bu adam insanlık için zarardır. Organ nakli için bekleyen 30 bin kişinin umutlarını alaya alan bu adam insanlık namına artık muhatap alınmamalıdır.
Gitsin evinde ne yiyorsa yesin, ne halt karıştırıyorsa karıştırsın!
Prof. Dr. kimliğini kaliteli bir şekilde taşıyan insanların Prof. Dr. kimliğini ucuzlatmasın.
Mail: [email protected]
Twitter: Yildiraycicek9
Instagram: yildiraycicek1944