06 Ekim 2024
weather
26°
Twitter
Facebook
Instagram

Uyduruk adamın mikroplu dili susmuyor!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Aylar önce “Kadir Mısıroğlu konuşma yetisini kaybetti” diye haberler çıkmıştı. Ama hala zehirli dili nifak saçmaya devam ediyor. Mikrop saçan dili şimdi de Kurtuluş Savaşı’na “uyduruk” demiş… Bunun meselesi “yaşlandı, beyni sulandı” meselesi de değildir. Yedisinde neyse yetmişinde de aynı zihniyettedir. Hangi emperyalist güçlerin kucağında yetiştiyse artık Atatürk’e, milli sembollere, İstiklal Marşı’na, Mehmet Akif Ersoy’a ve Cumhuriyet’e düşman olmuştur…

Bu düşmanlıklarını İslam’a dayandırması ise tam bir palavradır. Çünkü milyonlarca Müslüman’ın öldürüldüğü Büyük Ortadoğu Projesi için “Türkiye için bir nimettir” diyen ve Clinton zamanında çalışan heyetten bana da teklif geldi; 'Bu iş nasıl gerçekleşir.' Ben durup dururken bu raporu yazmadım ya...” diyerek Amerikancılığını kendi ispatlamış fesli bir müptezeldir.

BOP’u kutsayan, ABD postalı yalayan ve Yunan’a methiye dizen İngiliz vatandaşı bir adamın Kurtuluş Savaşı’na “uyduruk” demesi zaten bir çelişki değildir.

“Keşke Yunan galip gelseydi” diyen bir adam elbette Kurtuluş Savaşı’nı aşağılayacak, hor görecektir. Böyle yapmalı ki, ölünce kendine sahip çıkacak bir Yunan halkını tabutu başında toplayabilsin. Müslüman Türk olan bir adam, buna sahip çıkar mı, çıkabilir mi?

Kurtuluş Savaşı’nda değişik cephelerde on bine yakın şehit vermişiz ve ne idüğü belirsiz bir adam çıkıyor milli mücadeleye “uyduruk” tanımında bulunuyor. En acı olan da böyle bir müptezeli devleti yönetenlerin adam yerine koymasıdır.

Daha geçtiğimiz 10 Kasım’da Atatürk’ün kurduğu kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başındaki adamın bunun ayağına gitmesi hala unutulmuş değildir. Bu durum da hiç akıl alacak gibi değildir.

Türkiye’nin gerçekten bir beka meselesi vardır. Bu mesele karşısında bizi diri tutacak olan tarihimiz ve geçmişimize yönelik bir fesli müptezel çıkıyor senin atana, tarihine, milli mücadele savaşlarına, milli sembollere aşağılık propagandalarla saldırıyor.

Bir tane savcı da “gel bakalım ne saçmalıyorsun, niye ihanet kusuyorsun, kimin hesabına çalışıyorsun?” demiyor. Bu gevşekliği gören müptezel de karşısına bir kamera ve gençleri alarak toplumu zehirlemeye devam ediyor.

“Dur” diyen olmazsa ölene kadar dili mikrop saçmaya devam edecektir.

Düşünsenize böyle bir müptezelin “Lan, serserinin teki, p*z*v*nk” dediği İstiklal Marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy sırtında bir palto olmadan, yoksulluk içinde hayatını kaybediyor. Bu müptezel de Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği, Atatürk’ün işgalden kurtardığı İstanbul’un boğazında 10 milyon dolarlık restoranın sahibi… Şu rezalete bakar mısınız?

Kurtuluş savaşlarıyla Anadolu toprakları işgalden kurtuluyor. Bağımsız Türkiye’nin yolu savaş meydanlarında verdiğimiz şehitlerle, gazilerle açılıyor ama Türkiye’nin nimetlerinden servet yapmış Kadir Mısıroğlu’nun “uyduruk” düşüncelerinin hesabını soran bir devlet kurumu yok…

Eğer Kurtuluş Savaşı “uyduruk” ise biz hangi savaşa gerçek diyeceğiz?

Çanakkale Savaşı için bile “Bana göre Çanakkale Harbi bir büyük harp değildir. Çanakkale, askeri bakımdan bir faciadır.” açıklaması yapmış olan Amerikancı, İngilizci, Yunancı bu adama yargı yoluyla bir susturma gelmezse Türk tarihi ve büyükleri bunun hakaret ve iftiralarına maruz kalmaya devam edecektir.

“Osmanlı soyundan gelenleri aşağıladığı” gerekçesiyle bir kişiye karşı iddianame hazırlayan yargının bu kişiye de İstiklal Marşına, yazarı Mehmet Akif Ersoy’a, Atatürk’e, Kurtuluş Savaşlarına yönelik aşağılık ifadelerle saldıran bu kişiye bir iddianame hazırlamalıdır. Nasıl ki, FETÖ’cülerin malvarlığına kayyum atanıyor, nasıl ki HDP’li belediyelere kayyum atanıyorsa bu Kadir Mısıroğlu’nun İstanbul boğazındaki 10 milyon dolarlık restoranına da kayyum atanmalıdır.

“İstiklal Marşımız dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayacağız.” diyen Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın da İstiklal Marşı’na ve yazarı Mehmet Akif Ersoy’a aşağılık hakaretler eden Kadir Mısıroğlu’na gereken tavrı göstermesini bekliyoruz.

"Milletimizin Gazi'ye hürmeti sonsuzdur. Milletimizin Mustafa'ya saygısında en küçük bir tereddüt yoktur. Milletimizin Kemal'le de en küçük bir sorunu bulunmuyordur. Milletimizin soyadı olarak kendisine verdiği Atatürk konusunda da hiçbir sıkıntısı olmadığını gayet iyi biliyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk’e hakaretler eden Kadir Mısıroğlu’na göstermesi gereken bir tepki elbette olmalıdır.

Kadir Mısıroğlu’nun İstiklal Marşı’na yaptığı hakaretlere "Peygamber efendimizin Hicret sırasında kaldığı mağarada biliyorsunuz Hz. Ebubekir'i teskin etmek için ve yüce kitabımızda da zikredilen ‘Korkma, Allah bizimle beraberdir' ayeti var ya, işte bu lafzın ‘Korkma' kısmının İstiklal Marşımızın başına yerleştirilmiş olmasının sebebi de budur. Birileri burada farklı yerlere çekip bunu beşer planındaki 'korkmak-korkmamak' gibi anlayıp da o 'korkmak'tan almasın. Bu orada geçmiştir, Akif merhum onu o anlayışla oraya yerleştirmiştir. Onunla İstiklal Marşımızı oluşturmuştur." şeklinde verdiği cevap bir başlangıç olmuştur. Bu tavrın dozajı da artmalıdır.

Milli ve yerli duruş, Cumhur İttifakı’nın ruhunu yaşatmak, bu tür adamlarla mücadele etmekten geçmektedir.

Kimin ajanı olduğu belli olmayan, yeri gelip Amerika’ya, yeri gelip Yunan’a, yeri gelip İngiliz’e kuyruk sallayan bu adam artık haddini çok aşmıştır.

Kurtuluş Savaşlarına bile “uyduruk” diyebilen bu tımarhane firarisi adam, Türkiye’nin mikroplu dilidir. O dili koparmak Türk milleti için yapılacak en büyük iyilik olacaktır.

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *