Saadet Partili heavy Meralci
Geçtiğimiz salı günü İP’in grup toplantısında bildiğiniz bir tiyatro vardı. Biraz da Heavy Metal’ci Meralcilerin ayinine benziyordu. Meral Akşener, DYP’de iken yaptığı Bozkurt düşmanlığını unutup, Bozkurt üzerinden nutuklar atarken, psikolojik bir vaka olarak da kürsüye çıkarılan İP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Levent Dikmen de tuhaf hareketlerle Bozkurt işareti yapıyorum diye, Heavy Metal işaretleri yaparak, Türkiye’de klinik bir gündem oldu.
İP Kastamonu Belediye Başkan Adayı tuhaf hareketlerle ilgi odağı olurken, Meral Akşener’in kahkahaları da Meclis salonlarında yankılanıyordu.
Bozkurt üzerinden çevirdikleri ayin tarzı tiyatroda figüran yapılan Belediye Başkan Adayı da, 7 Haziran seçimlerinde Saadet Partisi’nden milletvekili adayı imiş…
Çılgınca Bozkurt işareti yapmaya kalkıp, Heavy Metal’ciden öteye geçemeyen adayın Saadet Partili olduğunu bilen Meral Akşener sanırım bu yüzden “AK Parti'li kardeşlerime sesleniyorum.. MHP’li kardeşlerime sesleniyorum.. CHP’li kardeşlerime sesleniyorum. Saadet Partili kardeşlerime, Demokrat Partili kardeşlerime, Büyük Birlik Partili kardeşlerime sesleniyorum. Bozkurt hepimizindir” açıklamasıyla içinde bulundukları hale, zemin hazırlamıştır.
Bozkurt herkesin ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım Bozkurt işareti yaptığında niçin dalga geçiyor ve eleştiriyordun? Mesela “Dualarım onunla. Allah güç ve kuvvet versin” dediğin Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’yi pkk’nın siyasi şubesine dönüştürmesine rağmen Bozkurt işareti yapınca onu niçin eleştirmemiştin?
Çünkü kendisi de “Asena, Dişi Kurt” gibi sahte sıfatlar kullansa da 1997 yılında kendisine Bozkurt işareti yapan çocuklara “O işareti yapmayın, DYP işareti yapın” diyecek kadar Bozkurt düşmanlığı yaptığı arşivlerdedir. Bozkurt işareti o zaman DYP’nin ilgi alanına girip, “Bozkurt hepimizindir” nutuklarına konu olmuyordu herhalde?
Meral Akşener’in kendisi şimdi nasıl rol yapıyorsa, Saadet Partili birinin, ayini andıran davranışları da aynı şekilde sahte ve rol niteliğindedir.
“Alparslan Türkeş ve Ebulfez Elçibey, Bozkurt işareti yapmak için, birilerinden icazet mi aldı?” diyerek hamasetin dibine vuran Meral Akşener, kendisinin 1997 yılında çocuklara Bozkurt işareti yapmalarına niçin icazet vermediğini açıklasa da tiyatroda finali yaşasak!
HDP’SİZ NEFES ALAMAZLAR!
İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Mersin’de, Adana’da ve birçok yerde HDP’nin CHP ve İP’e nasıl monte edileceğinin ince ince hesapları yapılıyor. HDP bu illerde henüz adaylarını açıklamadı. Gizli yahut açıktan CHP, HDP, İP arasında ittifak olacağı kesindir. HDP zaten buna dünden razıdır. HDP seçimlerde ölçüsünü “Doğu'da Kürt partilerle, Batı'da AKP-MHP'yi geriletecek ortaklıklar” olarak belirlemiştir. Doğal olarak safı da, yeri de dün olduğu gibi bugün de CHP ve İP yanıdır. Nasıl ki 16 Nisan referandumunda beraber oldular, nasıl ki 24 Haziran seçimlerinde beraber oldular, yine beraber olacaklardır.
CHP-İP ruh ve beden olarak HDP ile bir ve beraber olmaktan bir sakınca duymamakta ama yine de toplumu ürkütmeden HDP ile birliktelik sağlamanın yollarını aramaktadır.
Mesela geçtiğimiz gün HDP eski milletvekili Celal Doğan “CHP ve İP’in ortak adayıyım” açıklamasını yaptı. İP bunu yalanlarken, CHP ise "Gaziantep şu anda yaptığımız ittifak görüşmeleri çerçevesinde İP tarafından değerlendirilecek. Celal Doğan'ın adaylığı henüz konuşulmuş ve üzerinde değerlendirme yapılmış değil" diyerek açık kapı bırakmıştır.
Terör yardım ve yaltakçısı HDP’yi kürtlerin temsilcisi yapan Meral Akşener’in HDP’ye yakın durma noktasında bir kaygısı olmayacağı gibi, CHP’nin HDP’yi yavrusu gibi görme anlayışından dolayı ortaya çıkan manzaraya “zillet” ve “illet” tanımı haklı olarak yapılmaktadır.
CHP-İP ittifakının kazandığı her yerde HDP karargâh kuracaktır. Mesela, İstanbul’da bu ittifak kazandığında HDP kazanmış olmayacak mı? CHP’den çok HDP’ye aşk duyan CHP İstanbul İl Başkanı'nın olduğu yerde “Kazanan HDP olmaz” diyen var mı?
HDP’nin varlık sebebi terör örgütü pkk’dır. Varlığını yaşatmak için de CHP ve İP’in açtığı alanı elbette kullanacaktır.
Bu yüzden sebep ne olursa olsun CHP, HDP ve İP’ten oluşan zillet ittifakına en ufak bir belde belediyesini bile kaptırmamak sağduyulu her vatandaşımızın görevi olmalıdır. İşte bu konu bir beka meselesidir. Mesela İstanbul Büyükşehir’i CHP adayı kazandığında, CHP’nin İstanbul İl Başkanı HDP’ye sonuna kadar alan açmayacak mı?
Mesela Ankara’yı CHP kazandığında tek derdi belediye başkanı olmak olan Mansur Yavaş’ın HDP gibi bir derdi olur mu? Hatta basın toplantısında Mansur Yavaş’a “HDP ile görüşecek misiniz?” diye soruyorlar “Ne işim var şehitlerimizin katilleriyle” demek yerine “Ona ajanslar (CHP) karar verecek” diyor! CHP’nin İzmir adayı olarak düşündüğü kişi de zaten içine HDP kaçmış birisi olarak ismi ortada dolaşıyor.
Bu zillet ittifakı işte bu sebeplerden ötürü sandığa gömülmelidir. Bu konuda hiç kimse gevşek davranmamalıdır.