22 Kasım 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram

HDP aileniz sayılır gizliliğe gerek yok!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimler için partiler kurduğu ittifaklar ölçüsünde çalışmalarına başladı. AKP-MHP kendi arasındaki, CHP-İP kendi arasındaki ittifak anlaşmasına uygun bir şekilde adaylarını belirledi ve belirlemeye de devam ediyor. Fakat dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. CHP-İP’in yol arkadaşı HDP’de bir sessizlik hakim… Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin gibi illerde henüz bir aday belirlemediler ve perde arkasında CHP ile gizli pazarlıklar yapıldığının herkes farkında… HDP’ye kendini teslim etmiş CHP, pazarlığını açıktan yapacak kadar pervasız ama yine de toplum tepkisinden korktuğu için perde arkasından yürütüyor pazarlıkları. Yoksa son dört yıldır CHP’nin HDP’siz nefes alamadığını tüm dünya biliyor. CHP’ye “HDP ile görünmeden bu işi halledelim” diye aklı da büyük ihtimal HDP’yi “kürtlerin temsilcisi” olarak gören Meral Akşener vermiştir.

HDP Eş başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli zaten yerel seçimlerde ittifak konusunda çok önceden sıcak mesajı vermişlerdi.

Pervin Buldan “AK Parti ve MHP'yi geriletmek gibi bir hedefimiz var. Türkiye'nin batısında, özellikle büyükşehirlerde ortak aday çıkararak AK Parti'nin gerilemesini elbette ki sağlayabiliriz. Herkes AK Parti ve MHP'yi geriletebilmek için her türlü özveriyi yapmaya hazır. Türkiye'nin batısı açısından herkesin bu güç birliklerine mutlaka destek vermesi gerekiyor.” diyerek, Sezai Temelli de "Mersin özelinde de İstanbul özelinde de bu türden çalışmalarımız var. Cumhur İttifakı'ndan, bu otoriter rejimden Türkiye'yi kurtarmak için yan yana gelmekten daha doğal bir şey olamaz. Dolayısıyla bu anlamıyla ortak çalışmalar sürdürmek, ortak adayların belirlenmesine katkı sunmak, demokrasiden, emekten, kadından yana tercihte bulunacak seçenekleri -bu seçenekleri halkların aslında doğal ittifak dediğimiz zeminlerde oluşturduğunu çok rahat söyleyebilirim- açığa çıkarmak ve böylece yerinden ve demokratik yönetim sürecine katkı sunmak önceliğimizdir.” diyerek CHP-İP birlikteliğinde beraber olacaklarını işaret etmişlerdir.

Zaten CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’na “İttifak içinde HDP olacak mı?” diye sorduklarında “Herkes olacak” demiş, CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’a “HDP ile görüşecek misiniz?” diye sorduklarında ise o da "Onu bilemiyorum, ajans karar verecek. demiştir.

Gerçi Mansur Yavaş’ın kimseyle görüşecek vakti olmayacak. Bir işadamına eski bir HSYK Başkanvekilinin de aracılık yaptığı kaset şantajı üzerinden zamanının büyük kısmını bu konularla uğraşmakla geçirecek. Mahkemeye sunulan ses ve görüntü tapeleri önümüzdeki günlerde haber manşetlerini süslediğinde Mansur Yavaş’ın herkesten sakladığı yüzünü tüm Türkiye görecek… Çok merak eden basın mensupları şimdiden dosya numarası belli olan yargı sonuçlarına ve devam eden mahkemelere bir göz atsın yeter…

Neyse biz tekrar CHP-HDP-İP ittifakına geri dönelim. Bu üçlünün siyasi kaderi birbirine bağlıdır.

HDP ve İP bugün mecliste temsil ediliyorsa bu CHP sayesindedir. CHP bunlara ana kucağı olmaktadır. Birisi teröristbaşı Öcalan’ı önder olarak gören, diğeri de “Hocaefendiyi bir gün herkes anlayacak. Ne mutlu şimdiden anlayana” diyen bir zihniyetin siyasi temsilcisi durumundadır.

Bunların ittifakı güçlendirilmiş aile bağından oluşan gönül ittifakıdır. 7 Haziran seçimlerinde barajı aşması için oyunu ailece HDP’ye veren CHP Genel Başkan yardımcılarına, yöneticilerine şahit olmadık mı? Çanakkale’nin CHP’li Belediye Başkanı HDP barajı aştı diye şükür pilavı ve ayran dağıtmadı mı?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2. tura kalması halinde HDP olarak oylarını Meral Akşener’e vereceklerini söyleyen HDP sözcüsü Ayhan Bilgen’i televizyonlarda milyonlarca kişi dinlemedi mi?

16 Nisan referandumunda CHP-HDP ve İP’i kuranlar “Hayır cephesi” adı altında buluşmadı mı?

Örneğimiz elbette çoktur. CHP ve İP şu an HDP ile yanyana görünüp halkı ürkütmek istemiyorlar, o yüzden pazarlıklarını perde arkasında sürdürüyorlar. CHP’nin kazanacağı her belediyeyi HDP kazanmış olacaktır. HDP bir nevi bu belediyelerde Eş Başkanlık görevi üstlenecektir.

Bunu anlamak için CHP’nin İstanbul il başkanının HDP ve terör örgütü pkk’ya bakış açısına bakın yeter… HDP kendine il başkanı atasaydı ancak böyle birini atardı. CHP-pkk’nın iç içe geçmiş yapısında HDP birlikteliği oldukça doğaldır.

Kendi ittifaklarının içler acısı haline bakmadan AKP-MHP’nin oluşturduğu “Cumhur ittifakına” laf söylemeleri büyük bir yüzsüzlük olmaktadır. Elinde şehitlerimizin kanı olan HDP ile ittifak yapmak Atatürk’ün kurduğu CHP’ye yakışmıyor ama mevcut CHP yönetimine artık çok güzel yakışmaktadır. MHP’den kovulanların siyasi menfaat için böyle bir CHP ve yavrusu HDP ile ittifak yapmaları da kendilerine oldukça yakışmıştır. Çünkü onların siyasi menfaat için pkk-fetö başta olmak üzere herkesle ittifakı mümkündür.

Şu an terör örgütleriyle mücadele eden güç “Cumhur ittifakı” birlikteliğidir. HDP ile kim beraber oluyor, ittifak yapıyorsa onlar da terör örgütü pkk’ya yardım ve yataklık edenlerdir.

HDP’nin bu derin sessizliğinin ardından bakalım ne çıkacak? CHP perde arkasında HDP’ye neler veriyor, İP bu alışverişin neresinden nemalanıyor, kısa bir zaman sonra hepsi gün yüzüne çıkacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *