Amerikan, Yunan, İngiliz hayranı sen ne haltsın?
CUMHURİYET gazetesi eski yazarlarından olan Tayfun Atay T24 sayfasında “Türkçüler darılmayın, Gökalp’i sattınız” başlıklı bir yazı yazarak, Kadir Mısıroğlu’nun “Ziya Gökalp’i Türkçüler adam zannederler” sözü karşısında sessiz kalındığını “Bu sözlere bildiğimiz kadarıyla bir “tıs” çıkmadı Türkçü- ülkücü çevrelerden de MHP cenahından da…” cümleleriyle yorumladı. Ama yazısı içindeki en yanlış ve art niyetli cümlesi de “İçine yavaş yavaş girdiğimiz yerel seçim sürecinde kurulmuş ittifakta bir çatlak yaratmama hususundaki hassasiyetin bir payı var mıdır dersiniz?! Herhalde ne Bahçeli göze alabiliyor Gökalp üzerinden Türkçülüğe yönelik yenilir-yutulur cinsten olmayan sözleri nedeniyle Mısıroğlu’nu tekdir etmeyi şu süreçte… Sonuçta ‘Cumhur İttifakı’nda her iki taraf da bu ‘oyunbozan’ adamı ‘siyaseten’ duymamazlıktan geliyor.” şeklindeki cümlesi olmuştur.
Öncelikle MHP’nin ve Lideri Devlet Bahçeli’nin artık ihanetlerini deliliğe vurmuş Kadir Mısıroğlu’nun her saçmalığına, her açıklamasına cevap verme mecburiyeti yoktur. Fakat 2018 yılının son haftasında gerçekleşen medya toplantısında bir basın mensubu bu konuyu MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye sorsa emin olun artık iğrenç düşünceler konusunda sınırları aşan bu raporlu deliye hak ettiği cevabı verirdi. Tayfun Atay’ın en büyük yanlış değerlendirmesi de bu durumu “ittifakta çatlak olmaması” şeklinde izah etmesidir. Anlaşılan Tayfun Atay gündemi yakından takip etmiyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli Cumhur ittifakı kurulduğu günden önce ve sonra da Kadir Mısırlıoğlu’nun her alçak cümlesine gereken cevabı vermiştir. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “şu darılır, bu küser” gibi siyasi menfaat kaygısı asla olmamıştır.
Gün gelmiş “Cumhuriyet hasımları beş asırlık İngiliz şair Shakespeare’i Müslüman yapacak, ismini de Şeyh Pir koyacak kadar akıl sağlıklarını kaçırırlar.” demiştir. Gün gelmiş “Atatürk’e sövmek bunların mesleğidir, son yıllarda bu zevatın sayısındaki artış da dikkat çekicidir. Bunlar her şey olsalar da adam olamazlar, insan olamazlar, Türk ise asla olamazlar. Cumhuriyet düşmanlarının maskesi düşmüştür.” demiştir.
Gün gelmiş, Atatürk’ün ölüm yıldönümü arifesinde Atatürk, Cumhuriyet denildiğinde cinnet geçiren Kadir Mısıroğlu’nu hastalık bahanesiyle ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanını “Diyanet İşleri Başkanı, 9 Kasım saat 14.30’da cüppesini giyip, eline de vereceği hediyesini alarak Atatürk’e hakaret eden, Yunan tezlerine methiyeler düzen fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Mustafa Kemal’e ne inançlarımıza ne de kültürümüze uymayacak şekilde bühtanla saldıran şahsı 10 Kasım’ın arifesinde ziyaret etmek nasıl bir aklın, nasıl bir çarpıklığın mahsulüdür? 10 Kasım saat 9’u 5 geçe kenefe gidin diyen, Yunan galibiyetine özlem çeken bir çukur şahsiyete geçmiş olsun demek, bunu da milletimize kafa tutar gibi uluorta yapmak fesli münafığı manen onaylamak, yanında olmak, arka çıkmak değil midir? Ne istiyorsunuz Cumhuriyet’ten? Atatürk düşmanlarına zırh olmak gayeniz nedir? Diyanet İşleri Başkanlığı görevi Türkiye Cumhuriyeti’ne söven, kurucu değerlere ihanet eden, kurucu şahsiyetlere galiz ifadelerle yüklenen vatansızları aklama, anma ve alkışlama görevi değildir.” diyerek en ağır bir şekilde eleştirmiştir.
“Cumhur ittifakı” sürerken söylenmiş bu sözler ortada iken, MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi “İttifak hassasiyeti için susuyor” diye suçlamak büyük bir haksızlıktır. Bir ayağı çukurda olan Kadir Mısıroğlu’nun hayata gözlerini yumana kadar bu saçmalıklarına, ihanetlerine daha çok şahit olacağız. Onun zehirlediği gençler kurtulmazsa onlar da yeni Kadir Mısıroğlu olarak onun yolundan gidecektir. Kadir Mısıroğlu “Ziya Gökalp’i Türkçüler adam zannederler” diyerek son düşünce kusmuğunu dökmüştür. “Türkçüler darılmasın, Ziya Gökalp, dinsiz münevver yetişmesinde birinci derecede mesuldür” diyen Kadir Mısıroğlu’nun zihniyetine, aklına, karakterine ne deseniz boştur.
“Shakespeare Müslümandır, gerçek adı Şeyh Pir’dir” diyen biri “Ziya Gökalp dinsiz yetiştirilmesinden sorumlu” diyorsa ona hiçbir akıl hastanesi çözüm bulamaz. Oysa Atatürk’ü ölüm yıldönümünü anmadan koştura koştura Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etme densizliği gösteren Prof. Dr. Ali Erbaş’ın başkanlığını yaptığı Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çıkan dergide Kadir Mısıroğlu’nun “Shakespeare Müslümandır” düşüncesi Beyazıt Akman’ın yazdığı “SHAKESPEARE VE İSLAM” başlıklı yazıda sırf şu cümlelerle çürütülüyordu:
* Oyunlarındaki üç düzine örnek bize gösteriyor ki, Shakespeare hiç istisnasız Türkleri ötekileştiriyor ve İslam’a karşı bir kin sergiliyor.
* Shakespeare toplumda Müslümanlar hakkında olumlu ya da olumsuz bir şey bilmeyenlere İslam nefretini yayıyor.
* “Alçak Türk!” ifadesinde artık Türk ifadesinin kendi başına bir hakaret yolu olduğunu görüyoruz
* Shakespeare’in oyunlarında Türklerle ilgili toplam otuz dört referans vardır. “Türk,” “Osmanlı” ve “Sultan,” kelimeleri gibi... Bunların hiçbiri de, istisnasız, olumlu bir değer yargısı içermez. Ama gel gör ki, deli rolü yapan İngiliz sevdalısı Kadir Mısıroğlu’na göre Ziya Gökalp’i dinsiz, Türk-İslam düşmanı Shakespeare nerdeyse İslam âlimi oluyor.
“Sancağım tevhid, bayrağım hilâl, Birisi yeşil, ötekisi al, İslâm’a acı, düşmandan öc al, İslâm’ı âbâd eyle Yârabbi!
Düşmanı berbâd eyle Yârabbi!” diye şiirler yazan Ziya Gökalp’e “Dinsiz” diyen bu İngiliz, ABD, Yunan sevdalısı Kadir Mısıroğlu’nun Irak’ta iki milyon Müslüman’ı öldüren Büyük Ortadoğu Projesi için “BOP Türkiye için nimettir” , “Ben Irak işgali öncesi Clinton’a rapor verdim”” diyen biri olmasındaki tuhaflığı göremeyecek akıl var mı? MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin de miting meydanlarında gür sesle okuduğu;
“Tanrımız bir tek ilâh
Yok bize başka penah
İkiye tapmak günah,
Lâilâheillâllah !
Yurtta bir kaç can olmaz
Birden çok vicdan olmaz
Ortaklı canan olmaz
Lâilâheillâllah !
Gövdelerde kesret var
Gönüllerde vahdet var
Ferdler yok, cemiyet var
Lâilâheillâllah !
Kalkar, ruhlar bir yerde
Olunca kalbden perde
Bir göz doğar içerde
Lâilâheillâllah !
Bir göz ki Yezdan odur
Millet o, vatan odur
Örf, icma, Kur’an odur
Lâilâheillâllah !
Muhammed Resulullah!” şiirinin yazarı Ziya Gökalp “Dinsiz” ama milyonlarca Müslüman’ın öldürülmesi için ABD’ye destek veren, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyerek kanının rengini gösteren Kadir Mısıroğlu Müslüman öyle mi? Gerçi Mustafa Kemal Atatürk “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, hislerimin babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp’tir” der de, bu ABD, Yunan, İngiliz hayranı Kadir Mısıroğlu Ziya Gökalp’e düşman olmaz mı?
İstiklal Marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy gibi İslamcı birine bile “Lan, Serserinin teki, p.zev.k” diyen Kadir Mısıroğlu’nun Ziya Gökalp gibi bir büyük Türkçü’ye düşmanlığı çok doğaldır.
Aslında Kadir Mısıroğlu gibiler Türk milletinin meselesidir. Yazar Tayfun Atay’ın istediği gibi sadece MHP’liler, Ülkücüler, Türkçüler bu durumu mesele edinmemelidir. Kadir Mısıroğlu’nun karşısına boncuk tanesi gibi dizilen ve ABD, Yunan, İngiliz hayranı bu raporlu delinin zehir akıttığı Türk çocuklarını kurtarmak önce devletimizin görevi olmalıdır. Analar, babalar da dikkatli olup, bu zehirli Türk-İslam düşmanının eline çocuklarının düşmesini önlemelidir.
Kadir Mısıroğlu Mustafa Kemal Atatürk’ün, Ziya Gökalp’in, Mehmet Akif Ersoy’un kesip attığı tırnak olamaz. Hepsi de adam gibi adamlardır. Kıyamet kopana kadar bu büyük insanları hayırla yad eden, dua eden ve fikrini yaşatanlar olacaktır. Ama Kadir Mısıroğlu yarın öldüğünde mezarına tüküreni bile olmayacaktır. Ne yazık ki, bazı İslamcılar ise bu adamı hala bir halt sanıyorlar.
Mail: [email protected]
Twitter: Yildiraycicek9
Instagram: yildiraycicek1944