CHP, HDP, İP İttifakı Kutsal Da, MHP Mi Yanlış Yapıyor?

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ile MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin son görüşmesinden bir hafta önce, “ittifak yapma” adına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İP Genel Başkanı Meral Akşener görüşüp anlaştığı halde, CHP’nin ve İP’in kudurmuş gibi MHP’ye saldırmasını ibretle izliyoruz. Sanki MHP’nin bunlara sorarak hareket etme mecburiyeti var.

HDP Eş Başkanı Pervin Buldan da "AKP-MHP dışında hemen hemen bütün partilerle görüşmeler il başkanları düzeyinde oluyor" açıklamasını yaparak, diğer Eşbaşkan Sezai Temelli ise “Eğer biz İstanbul'u AKP'den almak istiyorsak, bütün hassasiyetleri dikkate alacak bir aday gelmişse karşımıza destek veririz.” açıklamasını yaparak “HAYIR cephesinin” yine beraber olacağının işaretini vermiştir.

Bunların hepsi kendi arasında ittifak kararı alıyor ama MHP yaparsa hepsi dört koldan saldırıya geçiyorlar. Çünkü MHP hep bunların oyununu bozuyor.

CHP’nin İstanbul’u pkk’nın siyasi uzantısı HDP’ye hediye etme hayali var. Zaten HDP-pkk sevdalısı birini CHP İstanbul İl Başkanı yaparak bunun temellerini oluşturmuşlardı. CHP’nin şamar kızı İP de zaten CHP-HDP çizgisinde ne denilirse yaptığı için onlar adına pek bir mesele olmuyor. CHP sayesinde meclise giren İP’in tek misyonu MHP’yi oyalamak, saldırmaktır. Onun dışında tüm İP’leri CHP’nin elindedir.

AKP-MHP arasındaki mesafeyi gören CHP, HDP, İP anında harekete geçip Ankara ve İstanbul’u pasta gibi pay etmeye başlamış,  iştahları kabarmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli bu durumun farkına vararak anlamlı bir adımla yerel seçimlerde ittifak yapma kararını güncelledi.

Zaten tüm meselenin özeti, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Antalya’da yapılan İl Başkanları ve Belediye Başkanları Ortak Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmada söylediği “Ancak ortamın müsait olduğunu gören zillet ittifakının paydaşları saklandığı inden bir bir çıkmışlar, sistematik olarak temaslara başlamışlar, netice itibariyle siyasi risk ve belirsizlikler iyice ayyuka çıkmıştır.

CHP-İP arasındaki görüşmeler seriye ve sisteme bağlanmış, PKK’nın siyasi şubesi HDP de arkaya alınmıştır.

Terörle mücadelenin bu kadar yoğun ve yüksek bir moralle yapıldığı dönemde, PKK’nın İstanbul başta olmak üzere, diğer büyükşehir, il ve ilçe belediyelerine zillet ittifakı kulvarından yerleşme ve yuvalanma kepazeliğine nasıl olur da seyirci kalacaktık?

Beka diyen, Cumhur İttifakı’na bağlılığını her fırsatta haykıran Milliyetçi Hareket Partisi bunu nasıl görmezden gelecektir?” cümlelerinde kendini göstermiştir.

CHP ittifak arayışında olmaz, HDP ittifak arayışında olmaz, İP ittifak arayışında olmaz, hepsi seçimlere tek başına girme kararı alır, işte o zaman belki MHP’yi “Niye ittifak yapıyorsun?” diye eleştirme hakkın olur. AKP ve MHP’den önce yanyana gelip, ittifak kararı alacaksınız ve bunu da İP Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, "Aşağı yukarı alanı çizdik büyükşehirlerde. Şimdi onun içini dolduracağız"  şeklinde açıklayacak ama siz buna rağmen “ittifak yapıyor” diye MHP’ye alçakça saldırmaya devam edeceksiniz…

Aynı Koray Aydın, 24 Haziran seçimlerinden sonra "İrade bizde olsaydı, Millet İttifakı'nı kurmazdık. “ dememiş miydi?

Demek ki, bunların iradesini kontrol eden bir güç var!

Hiçbir MHP’li, hiçbir Ülkücü bu CHP, HDP yancılarının propaganda tuzağına düşmemelidir. MHP’ye siyasi kararlarından dolayı saldıran bunlara CHP-HDP birlikteliklerini örnekleriyle beraber sorun yeter…

Kendileri ittifak yapıp, “MHP’ye niye ittifak yapıyorsun?” kurnazlığı sergilemelerinin aslında bir ahmaklık olduğunu bunlara hatırlatın…

MHP, Cumhur ittifakı kurulduğu günden bu yana AKP’nin her yanlışını yüksek sesle Türk milletinin huzurunda eleştirmiş bir partidir. CHP, HDP ve İP’in birbirini eleştirdiğini hiç gördünüz mü?

Meral Akşener Kemal Kılıçdaroğlu’na “Allah güç kuvvet versin. Dualarım onunla” diye bağlılığını gösteriyor, HDP’yi “Kürt siyasal hareketinin temsilcisi” göstererek yüceltmeye çalışıyor, CHP HDP’ye her konuda sahip çıkıyor, HDP Meral Akşener’e oy vereceğini tüm Türkiye’nin huzurunda duyuruyor. Bunların aralarındaki ilişki bu şekildeyken ülke ve vatan dışında hiçbir derdi olmayan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kararlarını eleştirmek için ya akıl hastası ya hain olmak lazımdır.

Meral Akşener’in partisinde bir tane şeref ve haysiyet sahibi adam varsa hadi çıksın da CHP’nin HDP-pkk aşkını eleştirsin… Gerçi kendilerinin CHP’den ne farkı var ki, kendi partilerinden istifa edenler gerekçe olarak “Meral Akşener’in HDP- Demirtaş aşkını” örnek göstermiyorlar mı?

27 Eylül 2018 tarihinde yazmış olduğum “İttifak rahatsızlığı kimin hesabı?” başlıklı yazı içerisinde “Ankara ve İstanbul AKP için değil, Türkiye için çok önemlidir. Terörle mücadelede tavizsiz bir mücadele sürdürülürken, CHP, HDP, İP ittifakına kaptırılacak bir Ankara veyahut bir İstanbul belki de Türkiye’nin kaderini olumsuz değiştirecek sonuçlara neden olabilecektir.” değerlendirmesinde bulunmuştum. CHP’nin, HDP’nin, İP’in beraber olduğu yerde MHP ne yapıyorsa, MHP Lideri Devlet Bahçeli ne karar alıyorsa doğrudur. Aklı ve mantığı olan zaten bu konuları hiç uzatmaz.