“Cinayet Üssü Olarak Türkiye Ne Hakla Kullanılmıştır?”
Cemal Kaşıkçı cinayeti hala dünyanın gündeminde…
Emperyalizm ruhuyla beslenen dünya devletleri bu cinayeti aydınlatmaktan ziyade, Suudi Arabistan’ı bu cinayet üzerinden “nasıl nemalanırım ve parasını alırım” derdinde… En başta da ABD bunun yolunu arıyor. Ortada cinayetin itirafı var ama Cemal Kaşıkçı’nın cesedi yok… Kimi “bir yere götürülüp gömüldü” diyor. Kimi “ceseti asitle eritildi, kanalizasyondan sıvı olarak gönderildi” diyor…
Ceset bulunamayınca hangi senaryoyu yazarsan yaz inandırıcılığı oluyor.
Cemal Kaşıkçı ile alakalı en ilginç gelişme de Mısırlı bir kadınla bu yıl içinde Amerika’da evlendiğine dair iddialar olmuştur. Cemal Kaşıkçı’nın o bayanla beraber olduğu düğün fotoğrafları da bu iddiayı güçlendiriyor. Nişanlısı olduğu iddia edilen ve İstanbul Başkonsolosluğu önündeki konumuyla Türkiye’de gündem olan Hatice Cengiz de "Cemal hiç bana bu kadından bahsetmedi" açıklaması yapmış…
Cemal Kaşıkçı, bir yıl önce Mısırlı bir kadınla evleniyor ama evlenmek için İstanbul’da hazırlık yaptığı Hatice Cengiz’in bu durumdan haberi yok…
İşin bir garip tarafı da Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’da yaşayan oğlunun Suudi Arabistan'daki ailesinin herhangi bir Türk nişanlıdan haberi olmadığını söylemesi ayrı bir şüphe boyutu doğuruyor.
Ama burada asıl gizemli olan ise nişanlısı olduğu iddia edilen Hatice Cengiz’in bizzat kendisidir. Cemal Kaşıkçı cinayeti oldukça planlı görülmektedir. Onu İstanbul’a yönlendiren etkenler ise gizemini hala koruyor. Mısırlı kadınla resmi evlilik yaptıysa, Hatice Cengiz’le evlenirken bu ortaya çıkmayacak mıydı da, şimdi "Cemal hiç bana bu kadından bahsetmedi" sorgulaması ortaya çıkıyor?
20 gün önce “Cemal Kaşıkçı Cinayetinde, Şüphe Ve İş Birlikçi Çok Gibi!” başlıklı yazımda Hatice Cengiz’e dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulunmuştum:
Benim en çok merak ettiğim diğer bir konu da Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısıyla nasıl tanıştığıdır.
Hatice Cengiz nişanlısı deniliyor ama yayınlanan fotoğraflarda nişan yüzüğü takmadığı anlaşılıyor.
Hatice Cengiz’in, Fethullah Gülen’e “Hoca efendi” diye hitap ettiği ve geçmişte FETÖ’ye yakınlık gösteren twitleri şüphelerimizi oluşturan denklemin bir parçasıdır.
Boşa dememişler “Kişinin paranoyak olmaması takip edilmediği anlamına gelmez” diye…
Öldürülen gazeteci, niçin nişanlısı olduğu söylenen kişiyi dışarıda bırakıp, başkonsolosluğa yalnız girdi?
İçeriye beraber de girebilirdi!
Madem ki Cemal Kaşıkçı nikâh işlemleri için başkonsolosluktaydı, nikâh yapacağı kişi de onun yanında yer alabilirdi…
Tek girme kuralı varsa bile, dünyanın her yerinde böyle popüler gazetecilere bu gibi konularda hep kolaylıklar gösterilmiştir.
Geçen günlerde nişanlısı olduğu söylenen Hatice Cengiz’i bir televizyon kanalında izledim. Bana o kadar yapay üzüntü duyan bir insan izlenimi verdi ki, bu konudaki şüphelerim daha da arttı.
Bu sorulara, benim şüphelendiğim pencereden bakarsanız, eminim sizde de aynı şüpheler uyanacaktır.”
Bu yazımdan sonra birçok kişiden mesaj almıştım. Genelde herkes nişanlısı olduğu iddia edilen Hatice Cengiz’den şüphe duyuyor. Ona, Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’a getiren oltanın ucundaki yem gözüyle bakılıyor. Elbette kimsenin günahını almak istemeyiz ama yazarlığın ana kurallarından birisi de olayları enine boyuna sorgulamaktır.
Geçtiğimiz günlerde Rus medyasında da bu şüpheleri sorgulayan haberler çıktı.
“Yetkili” bir kaynak olarak konuşturdukları kişinin "Önceden yokmuş gibi çıktı geldi, oldukça mütevazı ve muhafazakar kişiliğine rağmen kendisiyle tanışmanın yollarını aradı, sonrasında da ilişkileri çok hızlı bir şekilde gelişti. Kendisinden çok daha genç bir kadınla evlenmeye karar veren yaşlı bir adam, evlilik için izin almak üzere konsolosluktan konsolosluğa koşuyordu. Acaba kendisi bunun tehlikeli olduğunu bilmiyor muydu? Üstelik dış görünümü konusu da var. Başörtüsü ve gözlük onu unutulmaz kılıyor. Bunları çıkarıp biraz makyajla hiç kimsenin onu tanımayacağı kadar farklı görünüyor" şeklindeki sözleri, Rus medyasında yer aldı.
Aynı kaynak şunları da söylüyordu: Gazeteciyi ortadan kaldırma operasyonunun ne kadar kapsamlı ve pahalı olduğu göz önüne alındığında, organizatörlerin onu tuzağa düşürme kapasitesinde olan kişileri çevresine yerleştirmiş olma ihtimali de gözardı edilemez.
Bu yorumlara göre nişanlısı olduğu iddia edilen Hatice Cengiz “şüpheli” olarak dikkatleri üzerine çekiyor.
Cemal Kaşıkçı’nın ilk eşinden olan çocuklarının İstanbul’daki nişanlısından haberi yok, İstanbul’daki nişanlının Cemal Kaşıkçı’nın evlendiği Mısırlı kadından haberi yok… Belki de Mısırlı kadının kimseden haberi yok. Ve her şeyden önemlisi ortada Cemal Kaşıkçı’nın cesedi yok…
Çocukluğumuzda dilimize pelesenk olmuş “Komşu komşu hu / Oğlun geldi mi / Geldi / Ne getirdi / İncik Boncuk / Kime kime / Sana bana / Başka kime / Kara kediye / Kara kedi nerede / Ağaca çıktı / Ağaç nerede / Balta kesti / Balta nerede / Suya düştü / Su nerede / İnek İçti / İnek nerede / Dağa kaçtı / Dağ nerede / Yandı bitti kül oldu…” tekerlemesi gibi tüm yaşananlar…
Türk devleti, cinayetin bu noktaya kadar çözülmesinde başarılı olmuştur. Birçok detay, hassas çalışmalar sonucu ortaya çıkarılmış ve Suudi Arabistan yönetimi cinayeti kabullenmek durumunda kalmıştır. Türk devleti, varsa yerli iş birlikçileri ve Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’da cinayet kafesine alan planları da ortaya çıkarmalıdır. MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Cinayet üssü olarak Türkiye ne hakla kullanılmıştır?” sorusunun cevabı bulunursa, tüm ilişkiler ortaya çıkacaktır.
Mail: [email protected]
Twitter: Yildiraycicek9
Instagram: yildiraycicek1944
