ABD ateşkes istemiyor!
Dünya genelinde İsrail zulmünü protesto eden milyonlarca sağduyulu insan var.
Ama yapılan yürüyüşler, boykotlar, insanlık adına koparılan çığlıklar zalimin sürdürdüğü zulmü durdurmaya yetmiyor.
Esir takası nedeniyle sağlanan geçici ateşkesi mutlulukla karşılayan Gazzeli çocukların gözünde yaşam umudu var.
Yaşamak istiyorlar. Sadece yaşamak…
Yokluk ve yoksulluk sınavıyla sürdürdükleri eski yaşamlarına bir an önce dönmek istiyorlar.
Ama dönmek istedikleri o bedbaht hayat bile onlar adına çok uzaklarda kaldı.
24 Kasım’da başlayan ateşkes dün itibariyle sona erdi.
İsrail yeniden Gazze halkına ölüm kusmaya başladı.
Hep İsrail’in vahşiliğini, uyguladığı soykırımı dile getiriyoruz fakat ensesinden yakaladığı İsrail’e saldır komutunu veren ABD yönetimi en az İsrail rejimi kadar suçlu.
ABD yönetimi, İsrail Gazze’yi tamamen kontrol altına alana kadar ateşkese karşı.
Hangi insan evladı acılar içinde kıvranan bunca masumun çaresizliğini gördüğü halde ölüm kusma politikalarında ısrar edebilir?
ABD insani, vicdani hiçbir değerden nasibini alamamış bir devlettir.
İsrail bu coğrafyanın baş belasıysa, ABD de dünyanın sırtındaki ağrılı çıbandır.
ABD’nin ateşkese karşı olmasının nedeni Gazze açıklarında zengin doğalgaz ve petrol kaynaklarının olmasıdır.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein, "Gazze açıklarındaki gaz sahalarını Filistinliler adına geliştirmek için bir fırsat var. Bu korkunç savaş biter bitmez, bu sahaları geliştirmeye istekli şirketler var" diye bir açıklama yapmıştı.
Dertleri insan hayatı değil.
Hiçbir zaman da olmadı.
Bebek katili Netenyahu da Gazze’den ayrılmayacaklarını zaman zaman vurgulayarak sömürü planına bağlılıklarını bildirdi.
ABD’nin Irak’ı “Saddam’ın kimyasal silahı var” palavrasıyla işgal edip milyonlarca cana kıymasının nedeni Irak petrollerine el koymaktı.
ABD eski Başkanı Donald Trump ABD’nin Suriye’deki varlık sebebinin petrolleri koruma altında tutmak olduğunu söylemişti.
Petrol, doğalgaz, enerji kaynakları, enerji hatları, çıkar ilişkileri, para pul sevdası…
Dünyayı kasıp kavuran acıların nedeni ABD’nin bunlara sahip olma kavgası…
Petrolden, doğalgazdan, paradan başka bir şey düşünmeyen gözü dönmüşleri kınayarak bu kıyım politikasına son vermek mümkün değil.
Ancak kurdukları enerji planı masada bozulursa işler tersine dönebilir.
Türkiye’nin “Mavi Vatan” tezini doktrinleştiren Cihat Yaycı Paşa, Libya ile Türkiye’nin yaptığı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşmasının bir benzerinin Filistin’le Türkiye arasında yapılması gerektiğini söylüyor.
Cihat Yaycı Paşa’ya göre “Bu sayede Filistin Türkiye'nin deniz komşusu olacak ve Türkiye de komşusuna duyarsız kalmayacak.”
Elbette atılacak böylesi bir adım bölgedeki tansiyonu yükselterek Türkiye ve ABD arasındaki limoni ilişkiyi daha da geriletecek bir seçenek. Ayrıca Filistin’in resmi yönetiminin başında Mahmut Abbas gibi İsrail piyonu birisi bulunuyorken bu anlaşmanın yapılması da zor.
Fakat Türkiye’nin egemenlik sahasında kurulan kirli ve kanlı pazarlıklara mani olması için uluslararası bağlayıcılığı olan anlaşma ve ittifaklara dayanması lazım. Yoksa kana doymak bilmeyen bu işgalci zihniyetin dur durak vereceği yok…
