Türk topluluğu hedefte
Türkiye’de CHP’nin kent uzlaşısı sağladığı PKK’lı teröristlerin Avrupa’daki uzantıları Avrupa’nın muhtelif bölgelerinde Türklere saldırılar düzenliyorlar. Hedefte yine masum insanlar var. Türklere ait araç, ev, kahvehanelere kalabalık gruplar halinde baskınlar düzenleyen eşkıya sürüsünün bir Ülkü Ocağı’nı da kundaklamaya kalkması olayların ateşini artırdı.
Yaşanan son hadiselerin fitilini ateşleyen, binlerce PKK'lı tarafından düzenlenen Nevruz kutlaması oldu. Hollanda ve Almanya'dan gelenlerin de katılımıyla Belçika’da gerçekleşen kutlamalar, Pazar günü Leuven kenti yakınlarındaki Kessel-Lo ilçesinde gerçekleşti.
Kutlamaların ardından küçük bir araç konvoyu öğleden sonra Heusden-Zolder'a geri döndü. Belçika medyasına göre, korna çalarak geçen ve PKK sloganları atan grup, bölgede yoğun olarak yaşayan Türk topluluğunu tahrik ederek olayların başlamasına sebep oldu. Houthalen-Helchteren Belediye Başkanı Alain Yermense, "Bu çatışmanın tetikleyicisi, Leuven'den Houthalen ve Heusden'e doğru ilerleyen ve Türk kökenli kişilerle tartışmalara neden olan semboller taşıyanlardır" dedi. Yzermans'a göre, bu durum bir Türk erkeğin fiziksel saldırıya uğramasıyla sonuçlandı ve haberin sosyal medya aracılığıyla yayılmasıyla kısa süre içinde onlarca Türk toplandı.
Belçika'da yaşanan olaylar, Belçika polisinin Türklere yönelen ırkçı saldırılarda ihmal ve pasiflik içinde olduğunu da gösterdi. Sürüler halinde insanlara saldıran teröristlere karşı güvenlik tedbirlerini almamak sadece Türk toplumunu hedef alan saldırıları teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda Belçika'nın kendi vatandaşlarına yönelik gelecekteki saldırılara da zemin hazırlar. Bu durum ırkçılığın ve şiddetin yayılıp toplumsal huzurun bozulmasına neden olacak hadiseleri besleyen bir sorumsuzluktan başka bir şey değildir.
Belçika'da yaşananlar, polisin PKK'lı saldırganlara karşı sergilediği koruyucu tavır, aslında yeni bir olgu değil. Benzer durumlar başta Almanya ve birçok Avrupa ülkesinde PKK'ya destekle sonuçlanan Türkiye düşmanlığının eseri. PKK, uzun süredir bu ülkelerden büyük destek alıyor. Bu destek ve tolerans politikası, PKK'nın örgüte yeni insan temininde, kirli yöntemlerle elde edilmiş parasının idare edilmesinde Avrupa’yı merkezi bir konuma taşıyor. Bu nedenle, sadece Belçika değil, tüm Avrupa'nın, terörle mücadelede çok daha etkin bir tutum sergilemesi şart.
Bugün yaşanan olaylar, sadece Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkilerin değil, aynı zamanda uluslararası terörle mücadeledeki tutumun da önemini ortaya koymakta. Sosyal medya üzerinden organize olan ve masum Türk vatandaşlarını hedef alan PKK'lı sivil teröristlere karşı gereken cezai işlemlerin uygulanması, adaletin sağlanması açısından hayati öneme sahip. Bu tür terör eylemlerine karşı sıfır tolerans politikası izlenmeli ve uluslararası toplum terörle mücadelede Türkiye'ye destek olmalı. Türkiye'nin dostluğunu kazanmak, sadece Avrupa için değil, dünya barışı ve istikrarı için de bir kazanç. Türkiye düşmanlarına kucak açmak ise yapılabilecek en kötü ve “ölü yatırımlardan” birisi.