22 Kasım 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram

Kılıçdaroğlu ve Özel

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Kılıçdaroğlu ve Özel

CHP’deki genel başkanlık hikâyesine bölücülerin ellerini öperek, yollarına kırmızı halılar sererek, şehit cenazesinden çıkıp DEM’i ziyaret ederek, kısacası Kemal Kılıçdaroğlu’nun bıraktığı rezil noktadan başlayan Özgür Özel, CHP 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nden birinci olarak çıktıktan sonra farklı şeyler denemeye başladı.

Şüphesiz DEM’le ilgili bir değişiklik henüz söz konusu değil. CHP hala DEM’in siyasi yörüngesine hapsolmuş bir halde. Fakat muhalefetin şımarık ve saldırgan politikalarından müzakereci, uzlaşmacı bir çizgiye doğru kıvrılmak olarak tarif edilebilecek yeni bir görüntü var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in önce AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme yapması, sonra MHP Lideri Devlet Bahçeli’yle TBMM’de bir araya gelmesi Türk siyasetindeki yıllara sari kutuplaşma atmosferinin bir nebze kırılması açısından önemli bir resim.

Özgür Özel’in partisinin iletişim dilini revize ederek diyaloga dayalı bir üslup benimsemeye başlamasının altında, şüphesiz birçok “kurnaz” neden de yatıyor olabilir. Bunlardan birisi, son genel seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yeniden seçen, TBMM’nin sayısal üstünlüğünü yeniden Cumhur İttifakı’na veren seçmenlere temas edebilme stratejisi de olabilir. Fakat her ne sebebe dayanırsa dayansın, Türk siyasetinin kamplaşma ve kavga görüntüsünden sıyrılarak, müzakere zeminine yerleşmesi Türkiye’nin iç ve dış siyasetini müspet yönde etkileme potansiyelindedir.

Gittiği her ülkede Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliğinin olmadığını söyleyerek ülkeye yönelen yatırımcı ve turist akışını kesmeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksine elbette böylesi memlekete daha faydalıdır. Kemal Kılıçdaroğlu son günlerde cereyan eden bu görüşme trafiğine en çok tepki gösteren isimdir. Kemal Bey bu siyasi nezaket ve diyalog görüşmelerini diline dolamış durumdadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel’in görüşme yapacağı günlerde "Bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir” mesajını paylaşan Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj verir gibi yaparak Özgür Özel’e ciddi göndermelerde bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu “Ve tekrar söylüyorum; sen ve işgal çeten bu ülkenin selameti için verilmiş bir sadaka olarak hatırlanacaksınız, ama hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Cumhuriyet Halk Partisi teslim alınamaz bir kale olarak ebediyen var olacaktır" diyerek, Özgür Özel’in teslimiyetçi bir siyaset izlediğine gönderme yaptı.

Milletin iradesiyle ülkeyi yöneten ve TBMM'de sandalye çoğunluğunu elinde bulunduran Cumhur İttifakı liderleriyle nezakete dayalı görüşmeler yapmak, CHP'nin teslimiyeti anlamına gelirse, o zaman Kemal Bey'in HDP ile yaptığı sayısız görüşmeler, Anayasanın değiştirilmez maddelerini değiştirme vaadi, verilen özerklik sözü, CHP’yi PKK’nın partisinin zincirli kölesi yapma politikası değil miydi?

Son günlerdeki görüşme trafiği gösteriyor ki liderler arasındaki diyalog kanallarının açık tutulması, ülke meselelerine dair görüş alışverişi yapılması her zaman mümkündü ve muhalefetin sürekli iddia ettiği gibi Cumhur İttifakı ülkeyi kutuplaştırmaya çalışmıyordu. Sorun daha ziyade, muhalefetin oy devşirmek için Türk siyasetindeki kutuplaştırmalardan yararlanma isteğinden kaynaklanıyordu.

Kemal Bey'in rahatsızlığı açıkça ortada. Özgür Özel'in samimiyeti ise henüz şerh altında. Özgür Özel’in ne kadar samimi, ne kadar milli olduğu, PKK'nın partisine karşı alacağı siyasi pozisyonla tam olarak açığa çıkacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *