Roma’da Saraçhane robot üretimi
İBB Başkanı olarak koltuğa oturduğu günden beri ‘İstanbul halkına hizmet etmek’ gibi bir amacının olmadığını ve tek hedefinin sadece Cumhurbaşkanı seçilmek olduğunu, Türkiye’de sanırım anlamayan kalmadı. 2024 seçimlerine giderken, 2019’da vaat ettiği projeleri hatırlamadığını söylemesi de zaten kafasının nerelerde olduğunu göstermişti. Onun bu hedefini anlamakla birlikte herkes bu durumu kanıksadı. CHP’deki dengeler bile bu hedef için dönüştürüldü. CHP’de eskiden ‘Genel Merkez Odaklı’ kurultay terazisi olurdu. İlk defa bu son CHP kurultayında İBB odaklı bir güç dengesi kuruldu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinden CHP alındı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun debelendiğine bakmayın, o artık Ekrem İmamoğlu tarafından “siyasi paket” haline getirildi. Ama Kemal Kılıçdaroğlu hala "İntikam soğuk yenen bir yemektir." modunda… O da CHP eğlencesine böyle bir katkıda bulunuyor ne yapsın…
Ekrem İmamoğlu, renkli kişilik Murat Ongun(!) aracılığıyla ilk günden itibaren kendi trol ordusunu, medyasını, yazarını, yorumcusunu İBB imkânlarıyla oluşturmaya başlamıştı. CHP’yi de ele geçirdikten sonra hedeflerinin propagandası için vites yükseltmeye başladı. Medyada öyle tipler var ki, Ekrem İmamoğlu’na bir laf söylendiği vakit yahut onun Cumhurbaşkanı adaylığı önünde engel gördükleri vakit adeta çıldırıyorlar. Bunların çoğu CHP’li yazar/yorumcu bilinmesine rağmen, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisinin Cumhurbaşkanı adaylığı için kapı aralayınca resmen gözleri döndü. Adeta hipnoz edilmiş, büyülenmiş gibiler… Ekrem İmamoğlu hakkında edilen bir lafı anlasınlar/anlamasınlar anında savunmaya geçiyorlar.
Ekrem İmamoğlu anlaşılan hedefleri için İBB kesesinin ağzını daha geniş açacak… Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul’da düzenlenecek olan 2027 Avrupa Olimpiyat Oyunları'nın Roma’daki imza töreni için aralarında Nevşin Mengü, İsmail Saymaz, Ruşen Çakır, Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Yavuz Oğhan ve Ertuğrul Özkök gibi yandaş gazetecilerin de bulunduğu 45 basın mensubu ile birlikte toplam 73 kişilik bir kafileyi İBB kesesinden götürmesi bunun somut delili oldu.
Listede Şaban Sevinç’i ve Barış Yarkadaş’ı göremeyince onlar adına üzüldüm. Oysa en çok hak edenlerin başında onlar geliyordu. Olsun yine de üzülmesinler başka bir gezide bu durumu telafi ederler. Horace Antik Roma sözlerinde ne diyordu: – Asla umutsuzluğa kapılmayın.
İktidar mensubu birinin saatini, yediği yemeği, yaptığı ziyareti büyük puntolarla haberleştirenler, pabuç dilleriyle bağıra bağıra anlatanlar, İBB kesesinden İstanbul halkının parasıyla gezdiriliyor.
Bu durum bizden önce CHP yandaşlarını delirtti. İstanbul halkının parasını düşündüklerinden mi yoksa kendileri davet edilmediğinden mi orasını bilemiyorum ama şu tepkileri gösterdiler:
Levent Gültekin: Babanın parasıyla mı götürüyorsun? Ekrem İmamoğlu, bizim paramızla kendine yandaş medya yaratıyor. Burası Dingo'nun ahırı mı? Saygın gazetecilerden çağırılan yok. Murat Ongun, kiminle ahbap-çavuş ilişkisi kurmuşsa onları davet ediyorlar.
***
Enver Ayseven: Bu saatten sonra bu arkadaşların hiçbirisinin iktidarı eleştirme hakkı yoktur. Bunlar artık gazetecilik yapamaz. Burada gördüğünüz insanlar kaça mal oldu? diye Murat Ongun'a, İmamoğlu'nun 2 cep telefonundan sordum, Özgür Özel'e sordum yanıt alamadım.
***
Fatih Altaylı: 50 gazetecinin ne işi var orada. Ve bunların paraları neden kamu kaynağından ödenir? Farkınız varsa buralarda da göstereceksiniz. Çağrılsam gitmezdim!
***
Ekrem İmamoğlu, Saraçhane robotları yanına yeni robotlar eklemek için İBB kasasından 22 milyon TL harcamayla böyle bir gezi organize etmiş… Tasarruf, israf kavramları bunlara hiç uğramıyor…
İstanbullu kaç garibanın vergisinden oluşan İBB bütçesiyle, Ekrem İmamoğlu ile kadeh tokuşturacak ve onun güzellemesini yapacak gazeteciler Roma turlarına çıkarılıyor. 2027 Avrupa Olimpiyat Oyunları da işin bahanesi işte… Bu Olimpiyatları da İstanbul halkına bir hizmet olarak görmez. Sadece “Avrupa’ya buradan kendimi nasıl pazarlarım?” diye düşünür. Ekrem İmamoğlu bilmediğimiz biri değil zaten…
Ekrem İmamoğlu’nun çalışma sistemi “Vur patlasın, çal oynasın” şeklinde olduğu için onun tatilleri, gezmeleri zaten herkesin aşina olduğu konular... Gazetecileri de böyle böyle tavlayarak, siyasi hesapları için kendi tekelinde “Komutlu Kalem ve Dil Tarikatı” oluşturma gayretinde... CHP içinde yine bir koltuk mücadelesi olsa en çok gazeteci taraftarı toplayacak olan Ekrem İmamoğlu’dur.
Ekrem İmamoğlu’nun milyonluk saatlerini, milyarlık villalarını konuşamayan, yazamayanlar aslında Roma gezisiyle ödüllendirilmiş, bundan sonra benzer konularda da aynı tavırları göstermeleri için sus payı verilmiştir. Bu sol siyasetçi ve gazetecilerin tutarlı bir işi olmaz mı? Gerçekten de yok… Baştan aşağı her konuları tutarsızlık, çelişki ve ikiyüzlülük barındırıyor.
“Atatürkçüyüz” diyorlar, nerde Türkiye Cumhuriyeti düşmanı var, onlarla kolkola yürüyorlar. “Özgürlük” diyorlar, bahsettikleri teröristlere özgürlük... “Halkçıyız” diyorlar halkın parasıyla siyasi plan yapıyorlar. Her çirkeflik var ama nasıl oluyorsa hizmetsiz, projesiz yine kazanıyorlar… Ne diyelim Roma yolcusu kalmasın… Bir Roma atasözünde yine ne diyordu: Zarlar atıldı.
Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı olmak için her türlü kumarı oynuyor. En son Roma’da gazeteciler üzerinde oynadı. Bakalım sonu ne olacak?
