CHP’den umudu kes, DEM’e Eşbaşkan ol!
Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığını kaybettiği günden sonra ilk defa bir televizyon programına çıkarak çeşitli konularda açıklamalar yaptı. Devrilmiş Kılıçdaroğlu, bugüne kadar görüşlerini sosyal medya üzerinden, gazete köşelerinden ve çeşitli gazetecilere yaptığı açıklamalardan kamuoyu ile paylaşıyordu. Anlaşılan artık iyice görünür olmak istiyor.
Selvi Yenge, mutfakta yine bol bol börekler açmaya devam ediyor olmalı ki, genel başkanlıktan sonra hareketsiz kalan Kılıçdaroğlu’nun biraz kilo alıp, “Tontik Dede’ye” döndüğü de gözden kaçmıyor. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu’nun hala hiçbir şeyden ders çıkarmadığını, “aynı tas, aynı hamam” düşüncelerle yoluna devam ettiğini çıktığı televizyon programında bir kez daha anladık.
Gülünecek halde mi yoksa ağlanacak halde mi tam bilmiyorum. Biz onun haline gülüyoruz da Atatürk’ün kurduğu CHP’de Genel Başkanlık yapmış bu adamın haline bence CHP’liler hüngür hüngür ağlamalıdır. Şu bir gerçek ki, Kemal Kılıçdaroğlu çok trajikomik bir haldedir.
Atatürk gibi Türkçü-Türk milliyetçisi bir önderin miras bıraktığı bir partide genel başkanlık yapmış biri olarak yine hastalıklarını KRT ekranlarında tekrarlayarak “Yarın, Demirtaş'ı ziyarete gideceğim. Demirtaş çok sevilen birisi, saygı duyulan birisi. Haksız yerde hapiste tutuluyor” açıklamasında bulundu.
Ben, bu yazıyı yazdığım vakitlerde Kemal Kılıçdaroğlu sanırım “PKK’lı gencin ölüsüne de dirisine de sahip çıkacağız”, “PKK’lıların cenaze törenine katılmayan HDP vekilleri hakkında soruşturma başlatacağım”, “Biz PKK'yı silahlı halk hareketi olarak tanımlıyoruz. 1990'dan bu yana kurulmuş hiçbir partimiz PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamadı” ve “Türkler de bunun için ana vatanım Kürdistan’a bin yıl önce geldi. Ana vatanım olan Kürdistan’ı işgal eden bu devlettir.” diyen PKK’lı Selahattin Demirtaş ile cezaevinde kucaklaşıyor olacak…
Atatürk’ün kurduğu partide genel başkanlık yapmış bir adamın, Hendek-Kobani terör olaylarında PKK’lı teröristleri azmettirerek 1000’in üzerinde insanın hayatını kaybetmesinde, askerimizin, polisimizin şehit edilmesinde başaktör olan PKK’lı bir teröristle ne işi olur? Bu durumu bizim sorguladığımız gibi, Atatürkçü olduğunu iddia eden CHP’lilerin de sorgulaması gerekmiyor mu?
Vallahi billahi çok yazık ve iğrenç bir durum… Bu iğrenç manzara Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Özgür Özel’e geçen CHP’de yine değişmedi… Her şey aynı ihanet çizgisinde devam ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığı kaybettiği günden bu yana yaşadıklarını sindiremediğini her kelimesi ve cümlesiyle gösteriyor. Her halinden belli ki hem öfkeli hem intikam peşinde…
"Yeniden genel başkanlığa aday olacak mısınız?" sorusuna verdiği "Hiçbir zaman ben genel başkan olacağım diye bir talepte bulunmadım. Delegeler başkan adayı olarak gösterdiler. Eğer yeniden kurultayda genel başkan diye aday gösterirlerse o zaman diyeceğiz en cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz. Elinde hançer olanlar arkamda dursunlar hançerlerini soğutmasınlar." şeklindeki cevap bunun en bariz delili olmuştur.
Tüm dünya biliyor ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun öfkesinin hedefinde Ekrem İmamoğlu var…
Televizyon programındaki “Genel başkanların elbette kırgınlıkları, üzüntüleri olur. Bunlar olur yani. Partinin genel politikasını partinin kurmayları belirler, belediye başkanları değil. Bu bizim tarihimizde böyledir." ifadeleri de bunu bir kez daha gösterirken, kendisine Ekrem İmamoğlu’nun “CHP içindeki değişim çağrısı” sorulunca öfke tonunu yükselip “Ben boşuna sırtımdan hançerlendim demiyorum.” demesi de CHP’de intikam ve güç kavgalarının seyrini gösteriyor.
Çok belli ki, Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’i ayartarak kendisinin elinden CHP Genel Başkanlığını alan Ekrem İmamoğlu’nun vefasızlığını, nankörlüğünü ve sinsiliğini unutmuş değil…
Kemal Kılıçdaroğlu tüm intikam planlarını CHP’nin yerel seçimlerde başarısız olma ihtimali üzerine kurmuştu. Fakat öyle olmayınca planları hayata geçmedi. Artık süreci akışına bırakıp, CHP’nin bir yerde tökezlemesini bekleyecek…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun sloganı artık “İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir” olacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu için CHP Genel Başkanı olmak bu saatten sonra biraz hayal gibi… Acaba terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ve Yeşil Sol ile sürekli ittifak ve iş birliği yapmış Kemal Kılıçdaroğlu, mesela PKK’nın son siyasi uzantısı DEM’in başına Eşbaşkan olmayı deneyebilir!
Ey Kılıçdaroğlu…
Ekrem İmamoğlu dendiğinde nasıl cinnet geçirdiğini, öfke nöbetlerine girdiğini çok iyi biliyoruz. Ama artık seni CHP’nin önünden dahi geçirmezler onu da sen çok iyi biliyorsun değil mi?
Sen, cezaevlerinde PKK’lı Selahattin Demirtaş ve Adnan Selçuk Mızraklı ile kucaklaşmaya devam et…
“Demirtaş dışarda olsaydı sivil siyasetin önü çok daha açılırdı ve eminim terör olayları biterdi. O nedenle Demirtaş’ın içerde olmasını doğru bulmuyorum.” diye daha utanmadan güzellemeler yapıyorsun… Güzelleme yaptığın PKK’lı Demirtaş; siyaset yaparken, HDP Eşbaşkanı iken Hendek-Kobani olaylarında PKK’lıları bizzat teröre azmettiren kişi değil mi? Yazıklar olsun ki, senin gibi bir adam bu ülkede CHP gibi köklü bir partinin genel başkanlığını yaptı.
