Bozkurt Kemal, Atatürkçü Ekrem (!) Niye sustunuz?

Milli takım futbolcumuz Merih Demiral’ın Avusturya maçında sevincini Bozkurt işaretiyle paylaşmasından sonra Avrupa ülkelerinin, terör örgütlerinin saldırıları, UEFA’nın verdiği ceza dünyanın gündemi olmuştu. Türkiye’de ota-çöpe her şeye yorum yapmasıyla bilinen Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’nun bu konu hiç gündemi olmadı nedense! Gerçi nedeni belli. Malum ilişkileri… Bari bu konularda açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de keşke onlar gibi sussaydı. İçinde Bozkurt ifadesi geçmeyen “UEFA'nın harekete geçmesini doğru bulmuyoruz. Ama bu tartışmayı Türkiye'de büyütmek, köpürtmek başta milli takıma zarar verir.
Bundan birkaç yıl önce başka bir futbolcu zafer işareti yapınca, bugün bu işareti savunanlar tarafından linç edilmişti. Onları kendilerini sorgulamaya davet etmek gerekir.” cümlelerini kurdu ve ardından Merih Demiral’ın yaptığı Bozkurt işaretiyle, PKK’lı kimliğiyle bilinen Deniz Naki’nin yaptığı zafer işaretini eşitlemeye çalıştı.

Ekrem İmamoğlu’nun ve Özgür Özel’in bugüne kadar istismar etmek için Bozkurt işareti yaptığına şahit olmadık fakat Kemal Kılıçdaroğlu defalarca Bozkurt işaretini istismar etmişti. Adalet yürüyüşünde, mitinglerde, seçim otobüsü içinde, salonlarda Bozkurt işareti yaptığına çok şahit olduk. Öyle ki, bazı embesiller arkasında yürürken “Bozkurt Kemal” sloganları bile atıyordu. O Bozkurt istismarcısı şahıs, dünyanın konuştuğu Bozkurt işareti yapmanın cezalandırılması karşısında tek cümle kuramadı. Mesele kendini PKK ile özdeşleştirmeye çalışan Amedspor olunca anında tepki veren Ekrem İmamoğlu da Avrupa ülkelerine ve UEFA’ya tepki gösteremedi. Kanlı bıçaklı olduğu Kemal Kılıçdaroğlu ile buluştuğu yer bu suskunluk olmuştur.

CHP’ye ilk geçtiği günlerde "Bugün 40 yıllık geçmişimi geride bırakarak, CHP adayı olmamla, geride kalan bütün tartışmalar bitecektir.” diyen ve böylelerini kendine önder, yoldaş seçen CHP’nin bir başka sembolü Mansur Yavaş da bu süreçte Bozkurt işaretine sözde sahip çıkan yapmacık bir açıklama yapmıştır. Herhalde o da PKK’nın siyasi uzantısıyla ittifak yapan partisi CHP’nin ve son iki seçime bu ittifakla girmiş kendisinin bundan sonrada istismarını sürdürebilmek için dostlar alışverişte görsün düşüncesiyle o açıklamayı yaptı. Demirtaş gibi PKK’lılara özgürlük isteyen, HDP ve Demirtaş’a övgüler dizen, İngiltere’de PKK ve teröristbaşı Öcalan’ın dostları olan siyasilerle çok samimi pozlar veren Mansur Yavaş’a “Elin ekmeğiyle yaşayan kurt kahrolsun
Boynunda tasma izi taşıyan kurt kahrolsun” dizelerini de hatırlatmak tam yerinde olacaktır.

İşte bu ve benzeri isimler, yurt içinde ve dışında sıfatı bile “Bozkurt” olan Atatürk’ün CHP’sini bu hale getirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak isteyenlerle iş birliği ve ittifak yapanlar, Türklüğün bağımsızlık sembolü Bozkurt’a sahip çıksa ne olur, çıkmasa ne olur… Özünde Bozkurt’tan başka sembollere dönüşmüşlerdir. Hangi sembol olduklarını söylersem, yine mahkeme tezgâhlarına başvuracaklarından şüphem yoktur.

PKK’nın siyasi uzantısıyla iş birliği ve ittifak yapmakta bir beis görmeyen bu isimlerin anılacakları sıfatlar bellidir.

Yol yürüdükleri PKK’nın siyasi uzantısı DEM’in alçak bir mensubu olan Ferhat Encü’nün haftalardır A Milli Takım düşmanlığına susan CHP’nin safı aslında çok net bellidir. Bozkurt tartışmaları başlayınca birçok CHP’li yöneticinin de tartışmalara Türk düşmanlarının kavramlarıyla yaklaşması da CHP tarlasının kimler tarafından sürüldüğünü göstermektedir.

Necip Fazıl Kısakürek, "CHP bir parti değil, Türk’e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir." derken sanırım bugünleri tarif ediyormuş…

Şu CHP, bu toplumda itibar görüyor. Baht utansın...