SHP açılacak demiştim açıldı. CHP çok ürktü!
Yaklaşık 1,5 ay önce “Parti toplama, bölme, çıkarma hepsi bir arada!” başlıklı bir yazı kaleme alarak siyasi gelişmeleri yazmıştım.
CHP’deki güç kavgasının bölünmeler yaratacağını ve SHP isimli partinin tekrar canlandırılacağını vurgulamıştım. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen partiler arasındaki gelişmeyi de “CHP’de bir bölünme hareketi organize edilirken, bir dikkat çeken siyasi gelişmede Namık Kemal Zeybek (ATA Parti), Ahmet Yılmaz (MTP) Rıfat Serdaroğlu (Doğru Parti), Vecdet Öz (Adalet Partisi), Sadettin Tantan (Yurt Partisi) gibi partilerin genel başkanlarının yan yana getirilerek “Kurtuluş ittifakı” kurmasıdır.” şeklinde yorumlamıştım.
Bir başka siyasi gelişmeyi de “Ahmet Reyiz Yılmaz isimli İsrail aşığı şahıs; şimdi tekrar 24 Ocak 2013 tarihinde kurulmuş Yeni Türkiye Partisi (eski adıyla Muhafazakâr Yükseliş Partisi) isimli partinin başına geçirildi. Burada da ilginç olan Yeni Türkiye Partisi ile ilgili Yargıtay’ın resmi sayfasında Genel Başkan olarak hala Engin Yılmaz adlı birinin görülmesidir. Ahmet Reyiz Yılmaz’ı, Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı olarak ve “İhtiyacımız Olan Tek Şey Yenilenmektir” sloganıyla ortaya yeniden süren kimlerdir?” şeklinde sorgulamıştım.
Öngörümüz gerçekleşti ve dünden itibaren gündem SHP’nin yeniden açılması oldu. CHP’liler şaşkın. CHP’liler tedirgin… CHP’liler arkasında kim var acaba diye çok korkuyor.
SHP hakkında yaptıkları yorumlardan bu durum çok net anlaşılıyor.
CHP’li gazeteci İsmail Saymaz “Üçüncü kez kurulan Sosyaldemokrat Halkçı Parti için genel merkez binası olarak Ankara Karanfil Sokak’ta paylaşımlı ofis tutulmuş. Resmen korsan parti. SHP ve Erdal İnönü’nü hatırasına saygısızlık.” diyerek…
CHP’li yazar Bülent Gürsoy “Eğer bu doğruysa tamamen hainliktir. İkinci bir cümleye gereksinim duymuyorum.” diyerek…
CHP’li Barış Yarkadaş “CHP yerel seçimden 1. parti olarak çıktı. Hepimiz CHP’yi iktidara taşımak için çaba göstermeliyiz. SHP’ye böyle bir süreçte ihtiyaç olmadığı çok açık… Toplumda SHP’nin kurulması yönünde bir talep de beklenti de yok. Doğru bulmadığım bir girişim olduğunu söylemek istedim.” diyerek…
CHP milletvekili Umut Akdoğan “SHP bizim için değerli bir kurum. Öyle kim olduğu belli olmayan ellerde, sanal ofisler adres gösterilerek oyuncak olması bizi üzer.” diyerek…
CHP milletvekili Gürsel Erol “Sosyal demokratların birliğine ve bütünlüğüne zarar verecek, yerel seçimler ile yakaladığımız başarıyı gölgeleyecek her türlü oluşuma karşı tavır alacağımızın bilinmesini isterim" diyerek…
CHP’deki kulisleri çok iyi bilen Tolgahan Erdoğan bu haberi “SHP 10 TEMMUZDA SİYASET SAHNESİNE ÇIKIYOR. Sosyal Demokrat Halkçı Partinin sosyal medyada yeniden kurulduğunun duyulması üzerine parti kurucularından resmi açıklama geldi. 10 Temmuz Çarşamba günü yapılacak Basın Toplantısı ile Kadro, Tüzük ve Programı açıklanacak. Kadroda ki isimlerin bazıları bile doğruysa çok ses getireceğini düşünüyorum. Çok sayıda CHP'li ve diğer partili Vekilin SHP'ye katılacağı ve TBMM'de Grup kuracağı konuşuluyor.” şeklinde yorumlayarak bu durumu göstermiştir.
SHP’nin yeniden açılması üzerine daha birçok açıklama var da ilk gözüme çarpan bu isimler oldu.
Aylar önce kulislerde “Kemal Kılıçdaroğlu, SHP ile Tekrar Siyasete Dönüyor.” haberleri dönüyordu. Ben de 1,5 ay önce bunun üzerinden SHP ve Kılıçdaroğlu’nu şöyle değerlendirmiştim:
Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceliği CHP’yi tekrar ele geçirmek ve eğer bu gerçekleşmezse SHP’yi tekrar canlandırmak olabilir. SHP’nin mazisi, ismi, logosu Kemal Kılıçdaroğlu için oldukça uygundur.
SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) biliyorsunuz, 12 Eylül darbesi sonucu kapatılan CHP yerine Aydın Güven Gürkan, Erdal İnönü gibi isimler tarafından SODEP (Sosyal Demokrasi Partisi) ve HP (Halkçı Parti) birleşmesiyle kurulmuştu. Aydın Güven Gürkan, Erdal İnönü, Murat Karayalçın; SHP’de Genel Başkanlık yapmıştı.18 Şubat 1995'te toplanan SHP-CHP ortak kurultayında partinin feshine ve CHP'ye katılmasına karar verilmişti. SHP kökü itibariyle CHP olan bir partidir. Parti logosu da Altı Ok’tur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun SHP’de seveceği en büyük özellik ise, SHP’nin terör örgütü PKK’nın kurduğu ilk siyasi parti HEP’i bünyesinde taşımasıdır. Hani PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş, tarih çizgisi çekip “Biz, PKK'yı silahlı halk hareketi olarak tanımlıyoruz. 1990'dan bu yana kurulmuş hiçbir partimiz PKK'yı terör örgütü olarak tanımlamadı” diyor ya… İşte bu tarihe başlangıç olan HEP, o SHP’nin TBMM’ye taşıdığı PKK’lılardı. CHP Genel Başkanı iken, terör örgütü PKK’nın siyasal uzantıları HDP ve Yeşil Sol ile ittifak yapmış olan Kemal Kılıçdaroğlu için “Bundan iyisi, Şam'da kayısı” desek tam yeridir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etme sebeplerinden biri de SHP’yi tekrar canlandıracaklarını duyurmak olduğu yönünde sosyal medyada bazı bilgiler yayılıyor.
Kaldı ki, CHP Genel Başkanı iken “Haksız yere içeride tutulan Demirtaş içeride kaldığı süreyi göğsünde hep bir şeref madalyası olarak taşıyacak" dediği halde onu ziyaret etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığından paket edildikten aylar sonra cezaevine onu ziyarete gitmiştir. Herhalde Devrimci Kemal cezaevinde Demirtaş’ın odasına girer girmez, “Selo, çay koy kettle SHP ile yeniden başlıyoruz” dedi.
Böyle bir intikam hırsı varken Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu saatten sonra durduracak bir güç olacağını hiç sanmıyorum. SHP’nin o eski “Dev Uyanıyor” sloganı da ona büyük gaz verecektir. CHP’nin önümüzdeki süreçte SHP ile bölüneceğine kesin gözüyle bakılıyor. Kadere bakın ki, 1995 yılında CHP ile birleşen SHP, 2024 yılında CHP’yi bölen olacak!”
Kemal Kılıçdaroğlu tarafı SHP ilişkisini yalanlamış. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen Bakırköy eski Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu SHP’nin kuruluşunda arka planda olduğunu “SHP Türkiye’ye önemli hizmetler vermiş bir parti. Yok olup gitmesi doğru olmazdı. Ama CHP içinde siyaset yapmaya devam edeceğiz” sözleriyle kabullenmiş…
Arka planda SHP’yi hazır tutmak için yeniden açmış olsalar da elbette bu durumu şimdilik “CHP’ye karşı açtık” diyecek halleri yok. Ama ilişkiler ağı zamanla ortaya çıkacaktır. Bu ilişkinin Kemal Kılıçdaroğlu ile bir bağı var mı yok mu bunu zaman gösterecektir…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bitmek tükenmek bilmeyen CHP’yi yeniden ele geçirme ve Ekrem İmamoğlu/Özgür Özel ikilisinden intikam alma hırsı inanın ona her şeyi yaptıracak noktadadır.
SHP isimli parti, CHP ile bütünleşerek kapanmıştı. Yıllar sonra tekrar açılıyorsa CHP’den kopmak için açılmaktadır. Bunun arkasında şüphe duyulan adres hep Kemal Kılıçdaroğlu’na çıkmaktadır.
Geçmişte SHP’nin Genel Başkanlığını yapmış olan Murat Karayalçın, SHP’nin yeniden açılmasından haberi olmadığını "Benimle kim görüşmek isterse görüşürüm. Onlara da bu cevabımı veririm. Bu son derece yanlış. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüyor. Birkaç ay önce müthiş bir seçim başarısı elde ettik. Şimdi sosyal demokrat solda yeni bir parti girişimi bunu sekteye uğratmaktır. Daha dün Fransa'da sol partilerin birlikteliğinin neleri elde ettiğini hep birlikte gördük. Böyle bir ortamda Cumhuriyet Halk Partisi'nin bölünmesi anlamına gelen bir girişimi uygun görmem. Benimle konuşmak isteyenlere yanıtım budur" cümleleriyle ifade etti.
SHP’yi yeniden açanlar elbette direkt CHP üzerinde bir plan yaparak açmıştır. Belki de arkasında Kemal Kılıçdaroğlu yoktur da başka biri vardır. Bu saatten sonra CHP’de her şeye hazır olun. Hasbelkader ekonomik sıkıntılardan dolayı kazandığı belediyeleri kendisinin iktidara yürüyen başarısı gibi görüyorlar. Bunun altında yatan güç savaşları ise herkese çeşitli hazırlıklar yaptırmaktadır.
Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Özgür Özer arasındaki güç kavgasında dışarıda kalan kim olursa, bir bakmışsınız SHP’nin başında olacaktır. Bu şanslı yahut CHP’den sürgündeki isim kim olacak acaba?
