Haklı eleştiriyle, provokasyonu birbirinden ayırmak
Türkiye’deki sığınmacı yükünün halkı rahatsız eden etkenler doğurması kaçınılmaz gerçektir fakat bu meseleyi hem siyasi rant kapısı hem de provokasyonlara malzeme olarak görüp Türk milletinin huzurunu bozmaya çalışanların varlığı da mutlaktır. “Yağmurda ağlayanla, gülen belli olmaz” misali bazen her iki unsuru birbirinden ayırmak zorlaşabiliyor. Her iki unsura da hassasiyetle yaklaşılmalıdır. Sığınmacı yükü karşısında haklı gerekçeleri olanların, bu gerekçelerine yönelik tatminedecek adımlar atıldığı gibi; provakasyon yaparak sığınmacılar üzerinden olay çıkaranlarda hak ettiği cezaya çaptırılmalıdır.
Türkiye’nin komşusu Suriye’nin ilişkilerininormalleştirme çabaları ile bölgeyi işgal edenterör örgütü YPG’nin temizlenmesine yönelikTürk Ordusu’nun verdiği mücadeleler Türk milletine çok iyi anlatılmalıdır. Bu süreç iyi ve gerçek bir propagandayla anlatılarak, bu mücadelenin sonunda sığınmacı yükünün hafifletilmesine katkı sağlayacağı inancı somut bir şekilde oluşturulmalıdır. Bu sağlanırsa hem Beşar Esad ile görüşme çabasının amacı anlaşılır hem de sığınmacılar yüzünden oluşan haklı isyanlar bastırılmış olur. Böylelikle karanlık dehlizlerde provakasyon için plan yapan provokatörler, istediği atmosferi yakalayamaz. Bu mesele “Biz sığınmacıları göndermeyeceğiz” açıklamalarıyla bastırılacak bir mesele değildir. İktidar bu meselenin artılarını-eksilerini çok hassas tartmalıdır. Bu değerlendirmelerde öncelik gelecekteki demografik yapımızın bozulmasını engellemek olmalıdır.
Türk milletinin en çok korktuğu, kaygılandığı sığınmacı meselesi budur. Kime sorarsanız en başta bunu söyleyecektir.
İkinci sırada da sığınmacıların yarattığı ve diğer mahallelere rahatsızlık veren gettolaşan mahalle ortamlarıdır. Yetkili devlet kurumları, bulundukları yerlerde Türk halkına huzursuzluk veren, güven ortamını ortadan kaldıran hangi sığınmacı olursa olsun gözünün yaşına bakmadan sınır dışı etmelidir. Türk askeri canı pahasına Suriye’de terör örgütü PKK’ya karşı mücadele ederken, gevşek, lakayt, şımarık bir şekilde sahillerde, cafelerde eğlenen ne kadar eli silah tutan Suriyeli genç var, onların da Türk Ordusu’na öncü kuvvet desteği olan Suriye Milli Ordusu’nun saflarına eğitilerek gönderilmesi en uygun hamle olacaktır.
Bu tür adımların düzenli, intizamlı atılması halinde Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinin gerçekleşeceği güne kadar, Türkiye’de sığınmacılara yönelik oluşan sinir stres yükü kısmen boşalmış olacaktır. Türkiye olarak sığınmacılar yükünü çok az zararla kapatmalıyız. Aksi halde şu an gösterilmeyenhassasiyet gün gelecek iktidar değişikliğine bile etken olacaktır.
Kayseri’de başlayan ve daha sonra başka illere sıçrayan olaylar bu konudaki sıkıntının sonraddeye geldiğini gösteriyor. Provokatörler ise bu atmosferlerde mayalanır. Kayseri’deki olaylara karışanlar içinde PKK ve FETÖ unsurlarının çıkması da bu meselenin onlar adına uygun malzemeler verdiğinin kanıtı..
Bir tarafta haklı kaygılarıyla bu konuda tepki gösterenler ile onlarla hareket edecek, coşkularını artıracak, devleti milletle karşı karşıya getirmeye çalışacak PKK’lıların, FETÖ’cülerin olması kimi şaşırtır? Zaten onlarda böyle bir fırsat arıyor. Zamanında ölçüsüz, izansız Türkiye’ye alınan milyonlar içinde yabancı ülke ajanlarının, teröristlerin olmadığını kim iddia edebiliyor? Sakallı ihtiyarların, başörtülü kadınların Mossad casusu olarak çalıştığını yine MİT ortaya çıkarmadı mı?
O yüzden olaylara çok boyutlu bakılmalıdır. Her açıdan bakıldığında artılar-eksiler daha net görülecektir. Aksi halde herkese masum-mazlum gözüyle bakmak, yarın Türk milletini bu ülkede misafir konumuna düşürür.
Sığınmacılar konusunda her eleştiri yapan provokatör olmadığı gibi, bu konuda herkesi tahrik edenlerin de iyiliğimizi düşünmediğini idrak etmeliyiz. İktidar ve muhalefet en makul noktada buluşmalıdır. Hükümetin Beşar Esad ile normalleşme, terör örgütlerini temizleyip güvenli alan oluşturma çabası şu an en sağlıklı adımdır. Bunun desteklenmesi halinde sığınmacılar meselesi çözüme kavuşabilir. Ama dediğim gibi ara çözümlerle bu konudan dolayı çıkacak kaos engellenmelidir.
