Bol bol PKK DEM’liklerini karşılayacaksın yani?

Ankara’ya geldiğim 2000’li yılların başında, Ülkü Ocakları Dergisi’nin arka kapağındaki şiirin bir bölümünde “Nasihat üzre hayat öğüdü vermekte tüm ağabeyler/ Mevki, makam bir de para üstüne /De hele Reis de hele... Nedir bu hal?” yazıyordu. Ne o gün, ne bugün “Mevki, makam bir de para üstüne” hayat öğütleri hiç değişmedi.  Herkes değişti ama bu hal yazıtlara kazınmış her dönemi bağlayan tarihi bir öğüt gibi hep kalıcı oldu. Etrafımızda sosyal çürüme olarak yaşadığımız ve herkesi herkese benzeten satmak, aldatmak, ihanet etmek, yalan söylemek, iftira atmak, kutsal sıfatları istismar etmek, elinde hançerle dolaşmak ve benzeri her kokuşmuşluk “Mevki, makam bir de para üstüne” yapılan gerçekliğin tespitindeki hareketlilik değil mi zaten? 

“Mevki, makam bir de para üstüne” yapılan öğütler karşısında yıllardır kimleri yenilmiş halde görmedik ki? “Nedir bu hal?” diye sorguladığımızda kimler bizi hayal kırıklığına uğratmadı ki?

“Yüksek beklentiler daha yüksek hayal kırıklıklarına yol açar.” diye boşa dememişler…

Gelelim son yaşadığımız hayal kırıklığına… “Mevki, makam bir de para üstüne” olan hayat öğüdü karşısında yenilen birine…

Bozkurt Caps’te, Bozkurt Tv’de milyonlarca kişinin izlediği videolardan tanıdığımız Trabzon İl Emniyet Müdürü iken Sudan’a ateşe olarak atanan ve oradan da emekliliğe ayrılan Metin Alper…

Onu bir gün Özel Harekat Polislerine 

“Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu,
Ardında Oğuz’un elli bin tuğu
Andırır Altay’dan kopan bir çığı

Budur, Peygamberin övdüğü Türkler…
Ya Allah... Bismillah… Allahuekber!..” marşıyla eğitim verirken, bir gün Barış Pınarı Harekatı’nda görev yapan Özel Harekatçıları uğurlarken yaptığı milli-manevi konuşmasıyla, bir gün atış poligonunda “Kürşad'ın Gür Sesiyle 

İndik Tanrı Dağından

 Parçaladık Surları 

Çin Seddini Aştık

 Biz Kürşad'ın Gür Sesiyle 

İndik Tanrı Dağından

Parçaladık Surları 

Çin Seddini Aştık Biz

İşte Biz Buradayız 

Tükenmedi Neslimiz 

Şahadet Getirerek 

Çoğalacak Irkımız” marşını söylerken görmüştük, dinlemiştik. Bu manzaralar karşısında hep duygulanmıştık, gururlanmıştık…

Bu profiliyle tanıdığımız ve “Bozkurt” diye bildiğimiz Metin Alper “Mevki, makam bir de para üstüne” yapılan hayat öğütlerine yenik düşerek, Ekrem İmamoğlu gibi DEM destekli bir profilin emrinde İBB Zabıta Daire Başkanı olmuş… Haberi görünce başımdan kaynar sular döküldü…

Bu haberden 1 hafta önce de Metin Alper’in emri altına girdiği Ekrem İmamoğlu, “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diye Türk devletini tehdit eden, teröristbaşı Öcalan’ın doğum gününü onun fotoğrafının üzerine “İyi ki doğdun” şeklinde yazarak kutlayan Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı Abdullah Zeydan’ı İBB makamında ağırlamıştı. Demek ki Metin Alper, İBB Zabıta Daire Başkanlığı görevine erken getirilmiş olsaydı, bu PKK’lıyı karşılama törenini organize edecek ve ona selam çakacaktı.

“Mevki, makam bir de para üstüne” yapılan öğütlere yenilmeye değer miydi Metin Alper?

Ekrem İmamoğlu’nun hangi eylemi ve söylemi senin geçmişte ortaya koyduğun milliyetçi, vatansever profiline uyuyor?

Ekrem İmamoğlu, şehit arkadaşlarının katillerine hep sahip çıkan, iltifat eden, onlara her konuda destek çıkan değil mi?

Ekrem İmamoğlu’nu "HDP'lilerin başımın üzerinde yeri var. HDP'lilere layık olmaya çalışıyorum" dediği için mi çok sevdin?

Şehit Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül’ü ziyaretini hatırlıyorum da, "Eren Bülbül’ün şahadetinden sonra bu yaylalarda bir tane hain kalmadı. İnşallah da kalmayacak. O gün de söyledik, defalarca büyüklerimiz de söyledi. Bizler de senin kardeşlerin ve evlatlarınız, yanınızdayız. Eren’in yeri doldurulamaz.” Konuşmasını yapmıştın. Peki, Eren Bülbül’ü şehit eden teröristin cenazesine kimler katılmıştı. Ekrem İmamoğlu’nun ittifak yaptığı HDP’nin milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Remziye Tosun katılmıştı değil mi? Ah Metin Alper ah…

Sorularımıza devam edelim…

Ekrem İmamoğlu’nu, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yüzünden görevden alınmış HDP’li Belediye Başkanlarına destek vermek için gittiği Diyarbakır’da onlarla sırıtarak verdiği pozdan dolayı mı sevdin?

Ekrem İmamoğlu’nu senin silah ve dava arkadaşlarına “Gazetelere bakın büyük temizlik operasyonuymuş… Siz kimsiniz ya? Siz kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz.” diyen PKK’lı Selahattin Demirtaş’a “Sayın Demirtaş’ın siyasette aktif olduğu dönemde çizdiği çizgiyi beğenenlerden biriydim.” şeklinde övdüğü, ona sürekli özgürlük istediği için mi sevdin?

Onun emrine girecek kadar neyini sevdin? 

Yalanmış okuduğun Malazgirt marşları, hikaye imiş Kürşat marşları okurken çektiğin klipler…

Yarın Ekrem İmamoğlu yine PKK’lı alçakları sırıtarak, yılışarak İBB makamlarında ağırladığında teşrifatçılığını sen mi yapacaksın Metin Alper?

Silah arkadaşlarından, şehitlerden, gazilerden hiç mi utanmayacaksın?

15 Temmuz hain darbe girişimini “2016 yılının 16 Temmuz günü bir Türk helikopterinin içindeki sözde asker kıyafeti giymiş hainlerle, Yunanistan’a teslim olduğu gün ben bittim. Dedim ki demek görecek çok şeyimiz varmış her şeyi görürdüm inanırdım ama üzerinde Türk üniforması olan hainin Yunanistan’a teslim olacağı aklıma bile gelmezdi" şeklinde değerlendirdiğin bir konuşman vardı Metin Alper… Biz de senin gibi vatansever, milliyetçi bir emniyet müdürünün Ekrem İmamoğlu gibi bir Yunanistan sevdalısının, PKK’lılara bu kadar şirinlik yapan birinin emrine gireceği aklımıza asla gelmezdi. 

“Mevki, makam bir de para üstüne” çok kişi ya olduğu gibi ya da göründüğü gibi olmuyor. Onlardan geriye kalan ise büyük hayal kırıklıkları oluyor. Hükümete kızmış olabilirsin, bir bakana kızmış olabilirsin. Ama böyle bir makam, mevki için şerefli bir geçmiş böyle heba edilmemeliydi.

Ne yapalım bize de şu dizeleri dillendirmek düşüyor:

Âah ah... Ne insanlar tanıdım hey!
Hep hikâye roman çıktı.
Kimi dedim ağır bir şey,
Tarttım baktım gram çıktı.