Irak Yargı Konseyi kapatıyor, AYM kapatamıyor!
Irak, ABD’nin başını çektiği emperyalist ülkeler tarafından 2003 yılında işgal edilmesinden bu yana belini doğrultamamış bir ülkedir. Gerçi Irak Saddam zamanında da sürekli savaşın, kaosun içindeydi fakat işgalden sonra ülkenin yönetimi, toprak bütünlüğü, ekonomisi, yargısı, silahlı kuvvetleri alt-üst oldu. ABD ve İsrail’in hedeflerine uygun Barzani/Talabani yetkilendirilerek Kuzey Irak kurulması da toprak bütünlüğünü bozan en büyük darbe oldu.
Irak, son zamanlarda devlet olma gerekliliğini kazanmak için çeşitli adımlar atıyor. Attığı bu adımların bazıları “Bağımsızlık” olarak görülecek nitelik taşımaktadır. Bunların en önemlisi, topraklarında barınan ABD destekli terör örgütü PKK’ya karşı aldığı önlemlerdir. Irak’ın bu konuda Türkiye Cumhuriyeti ile yaptığı antlaşma çok önemlidir.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve beraberindeki heyet 6 ay önce Irak’ın başkenti Bağdat’ta, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile bir araya gelmiş; Türkiye ve Irak’ın “Güvenlik Mekanizması Görüşmesi”ne dair yayımladığı ortak sonuç bildirisinin bir bölümünde yer alan şu ifadelere imza atılmıştı:
“Görüşmelerde, her iki tarafın da Irak’ın siyasi birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği önem vurgulanmıştır. Taraflar ayrıca, PKK’nın Türkiye ve Irak için güvenlik tehdidi teşkil ettiğinin altını çizmişler ve söz konusu örgütün Irak topraklarında mevcudiyet göstermesinin Irak Anayasası’nı ihlal ettiği anlamına geldiğini kayda geçirmişlerdir. Türkiye, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK’nın Irak’ta yasaklı bir örgüt olduğu yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılamıştır. Taraflar, Irak topraklarını kullanarak Türkiye’yi hedef alan örgüt ve uzantılarına yönelik alınması gereken önlemler konusunu istişare etmişlerdir. “
Türk Ordusu şu an Irak’ın kuzeyinde rutin terörle mücadele operasyonlarını sürdürüyor. Her gün 5-10 PKK’lı terörist leşi sarı torbalara dolduruluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nisan ayında gerçekleştirdiği Irak ziyareti dönüşü “PKK/PYD/YPG terör örgütü Irak’ın da istikrarına, kalkınmasına, huzuruna bir tehdittir. Bu tehdidin ortadan kaldırılması Irak’ın da çıkarınadır. Ben inanıyorum ki bu gerçeği görüyorlar ve artık bu pürüzün yok edilmesi için irade ortaya koyacaklardır. Irak’ın kalkınma vizyonunun, uluslararası yatırımların güvenliği için bu terör çukurlarının dümdüz edilmesi ve Irak için öngörülebilir yarınların inşa edilmesi şarttır. Biz terörü öyle ya da böyle yok edeceğiz. Biz bu konuda kararlıyız. Terörle ve terör örgütleriyle birlikte yol yürüyenlere, terör örgütlerini maşa olarak kullananlara meydanı asla bırakmayacağız." açıklamaları da bu süreci iyi okumamızı sağlamaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın defalarca Irak üzerinde büyük terörle mücadele operasyonu olacağını vurgulaması da Irak ile yaptığımız antlaşmanın etkili olacağını göstermektedir.
Bu manada karşılıklı müspet adımlar atılırken, umut verici bir haber de Irak’tan geldi. Irak Yüksek Yargı Konseyi, terör örgütü PKK ile bağlantısı oldukları gerekçesiyle üç siyasi partinin kapatılmasına karar vermiş…
Aslında bu haberi gördüğümde bir taraftan terörle mücadele adına sevindim, diğer yandan da ülkem adına üzüldüm. “Üzüntün nedir?” diyecek olursanız, belini yeni yeni doğrultmaya çalışan Irak’ın kendi topraklarında faaliyet gösteren terör örgütü PKK’ya destek veren siyasi partileri kapatıyor olması ama terörle mücadelenin her alanında tavizsiz olması gereken Türkiye’de PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye açılmış kapatma davası bile 1 yılı aşan süreye rağmen sonuçlandırılmamış olmasıdır. DEM’in kapatılması için adım atmayı geçtik. Hakkında yüzlerce PKK’ya yardım ve yataklık dosyası olan HDP kapatılamıyor. Terör örgütü bu partiyi kapattı, Anayasa Mahkemesi resmi olarak kapatmaya gücü yetmiyor!
Irak’ın işgalden sonra sarsılmış devleti, PKK’nın siyasi uzantılarına karşı tavır alıyor kapatıyor ama binlerce yıllık devlet geleneği olan Türkiye; terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarını kapatmıyor. Anayasa mahkemesi hala HDP ve DEM konusunda neyi beklemektedir?
Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Üyeleri, Irak Yüksek Yargı Konseyi ile bir görüşme gerçekleştirsin de terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarını nasıl kapattığını öğrensin!
AYM neyden korkmaktadır?
HDP ve DEM’i kapatırsa CHP’nin PKK’nın siyasi uzantılarıyla yaptığı ittifakın, iş birliğinin tarihte tescilleneceğinden mi korkmaktadır?
Geçtiğimiz günlerde sözde Kürdistan haritalı tişört giydiği için ceza alan bir bölücüyü korumak için, “Hak ihlali” kararı veren AYM, Türkiye üzerinde askerimizi, polisimizi şehit eden, vatandaşımızı hayattan koparan terör örgütü PKK’nın gerçekleştirdiği “Hak ihlalleriyle” ilgili kararını ne zaman vermeyi düşünmektedir?
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi tarih her konuda haklı çıkardığı gibi, Anayasa Mahkemesi konusunda da haklı çıkaracaktır. Onun bir yıl önce söylediği “Nerede bir suçlu varsa, nerede Türkiye’ye nefret kusan, ihanet eden, silah doğrultan, milli güvenliğimizi, milli birlik ve kardeşlik ruhumuzu bozmayı amaçlayan bir hain bulunuyorsa Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali kararıyla ödüllendirilmektedir.
Bu olacak iş midir?
Böylesi bir rezaletin neresi adalet ve hukuk ilkeleriyle bağdaşmaktadır?” sözleri altına imza atmayacak bir Türk evladı var mıdır?
Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasının ilk dört maddesi bellidir. Bunu defalarca ihlal etmiş HDP, DEM için AYM görevini ne zaman yapacaktır? Irak’a bakıp, onların terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarını kapatmasından utanmalı ve ders çıkarmalıyız. Kimse AYM’den hukuksuzluk yapmasını değil, hukukun gereği neyse onu yapmasını bekliyor. Irak’a bak AYM, bak orada neler oluyor!