ABD ne zaman dost oldu ki?
İki gün önce “Yapışık ikiz ABD, İsrail ve tasmayla tuttukları PKK” başlıklı bir yazı ile bu şeytan üçlüsünün birbirine bağlı hareket ettiğini, aynı hedefler üzerine çalıştıklarını belirtmiştim.
Yazım içindeki “ABD/İsrail nasıl yapışık ikiz gibi davranıyorsa, bölgede terör örgütü PKK’nın da bunların bir uzvu gibi davranması gözden kaçmamalıdır. Hepsi birleşince ahtapotun kolları gibi Ortadoğu bölgesini sarmış durumdadır. Terör örgütü PKK, İsrail’in Vadedilmiş Topraklar hedefine yıllardır maşalık yapıyor. ABD, her iki bebek katiline silah yardımı yapıyor, bunlar da Ortadoğu bölgesinde işgaller ile terör eylemlerini bu hedefe yöneltiyor.” cümleleri ise bunun özeti olmuştu.
ABD'li Emekli Albay Douglas McGregor ise geçtiğimiz gün malumu ilam ederek ABD/PKK/İsrail ilişkisine ve Türkiye düşmanlıklarına dair şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye'ye saldırmaları için Suriye'de güçlerimizi hazırlıyoruz. Kimleri mi kastediyorum PKK ve diğer bazı örgütleri Türkiye'ye saldırmaları için teşvik ediyor ve silahlandırıyoruz. Türkler de bunun farkındalar ve rahatsızlar. Bunu geçmişte de yaptık ancak bu sefer iş çok ciddi. İsrail'in de parçası olduğu büyük bir savaşa doğru gidiyoruz. Amerika zaten bunun bir parçası, Türk devleti de savaşın eşiğinde olduğunu kamuoyuna açıklamak üzere... Şayet bunu bir istiklal mücadelesi olarak sunarsalar, kamuoyu hiç şüphesiz savaşmak isteyecektir.”
ABD, Türkiye ile kâğıtta, sözde stratejik ortak ve müttefiktir. Türkiye’nin can düşmanı olan terör örgütü PKK’yı; Türkiye’yi bölmesi için eğiten, silahlandıran bir stratejik ortaklık ve müttefiklik akıllara ziyan bir durumdur.
ABD ve İsrail, terör örgütü PKK’yı dört parçalı sözde Kürdistan hayali için Türkiye, Irak, Suriye ve İran üzerindeki terör eylemlerinde kullanması bugünün meselesi değil, PKK zaten bu emperyalist amaç için kurulmuştur.
Yıllardır PKK’nın silahını veren kim? ABD…
Zaten bugüne kadar şehit olan her askerimizin, polisimizin ve vatandaşımızın katili aynı zamanda Amerika’dır.
ABD’li askerin “PKK ve diğer bazı örgütleri Türkiye'ye saldırmaları için teşvik ediyor ve silahlandırıyoruz” itirafları zaten yeni bir gelişmenin içeriği değildir. PKK kurulduğundan bu yana ABD bunu yapmıyor mu? ABD eskiden terör örgütü PKK’ya gizliden, dolaylı yardımlar yaparak Türkiye ile ilişkileri idare ediyordu. Şimdi ise çırılçıplak haliyle terör örgütü PKK’ya silah yardımı yapıyor, eğitim veriyor, beraber tatbikat yapıyor. ABD bu kadar karaktersiz bir devlettir. Dostluğuna da düşmanlığına da güven olmaz. Menfaati için dostluk duruşunu da, düşmanlık duruşunu da anında satabilir. Hiçbir sözüne güvenilmez. Ağzından çıkanla uyguladığı hep farklı olmuştur.
Dünyayı ateşe veren ve kendini de ilgilendiren bir olay olursa eğer ,“Öyle mi olmuş, bakacağız, düşünüyoruz, karşıyız” der ama her söylediğinin karşı hali neyse onu uygular. İsrail’in Gazze katliamları karşısında bu karaktersizliği sergilemiyor mu?
“Sivillerin hedef alınmasına karşıyız” diyen ABD’li karaktersiz bir yetkili, ertesi gün “Sivil katliamı yapıldığına dair bir delil göremedik” açıklamasını da yapabiliyor.
ABD’ye güven duyularak bir adım dahi atılmaz. O yüzden Türkiye tüm adımlarında kendi önlemlerini alarak ilerlemelidir. ABD’nin aklı ve karakterine güvenilerek atılacak her adımın sonu uçurumdur. Bir dönem ABD aklıyla yapılan PKK açılımları buna en büyük örnektir. İnsanın baktığında midesini bulandıran yaratıklarla açılım olmayacağı anlaşılarak sonra doğru yola girilerek PKK’ya hak ettiği muamele dönemi başlatılmıştır.
ABD’nin İsrail’i korumak adına PKK’yı bu süreçte daha çok ön plana çıkaracağı zaten beklenen bir durumdur. İsrail’in vahşetlerinin durdurulması noktasında aktif diplomatik ilişkiler sürdüren Türkiye’nin meşgul edilmesi, Suriye ve Irak üzerinde yapacağı terörle mücadele operasyonlarıyla ABD ve İsrail planlarını bozma girişimlerinin engellenmesi, ABD’nin düşüncesinde ön plana çıkmaktadır. Terör örgütü PKK ve uzantısı YPG, bu başlıklar için ABD tarafından Türkiye üzerinde yoğun kullanılacaktır. Türkiye gerçekten zorlu bir coğrafyada, bin bir çeşit belayla uğraşmaktadır. ABD –İsrail ikilisi bölgeyi ateşe vermiştir. Yıllardır bu ateş söndürülemiyor aksine sürekli körükleniyor. Irak işgali, Suriye’deki iç savaş, İran’da iç savaş çıkarma faaliyetleri, Türkiye’deki terör faaliyetleri, birçok ülkeyi kana bulayan Arap baharı… Hepsi de ABD/İsrail ikilisinin kanlı oyunlarından kesitler olmuştur. İsrail’in son Gazze vahşeti de bölgeyi tamamen ateşin içine çekmiştir. Yarın olduğunda savaşın nerelere sıçrayacağı meçhuldür.
Ortadoğu bölgesindeki ülkeler dayanışma içinde davranmazsa yarın bu emperyalizm ateşi onları da yakacaktır.
Türkiye; ABD ve İsrail’in her türlü oyununu, bölgedeki titizliği ve mücadelesiyle bozmalıdır.
