Bu gardaşlık, fitnenizle bozulmaz!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’i uyguladığı vahşetleri karşısında uyarmak ve Türkiye’nin bu konuda ciddiyetle durduğunu göstermek için "Karabağ'a ve Libya'ya girdiğimiz gibi, onlara da benzerini yapabiliriz." demişti… Başta Halk TV olmak üzere sol medya bu açıklamaları gölgelemek, lekelemek, etkisizleştirmek için her yolu denedi.
Özellikle Karabağ konusunda Türkiye/Azerbaycan arasında fitne çıkarmak için hala da her yolu deniyorlar, Azerbaycan’da da bunlara malzeme veren medya unsurları var.
Oysa Türk devleti her manada Azerbaycan’ın yanında, arkasında dağ gibi durduğu halde, bu sol medyanın sahibi CHP en üst düzeyden “Maalesef gelen haberlerde, Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan’a gönderildiği ifade ediliyor.” açıklaması yapmıştı. Bu açıklamayı yapan CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı ve milletvekili Ünal Çeviköz idi. Bu açıklamadan dolayı ne bir uyarı aldı ne de CHP’den uzaklaştırıldı.
Şimdi böyle bir zihniyet kalkmış Türkiye’nin Karabağ’ın işgalden kurtuluşuna ne etkisi olup olmadığını sorgulatıyor.
Azerbaycan’daki bazı medya organları da maalesef bu oyuna düşerek bu sorgulama fitnesine körükle gidiyor.
Oysa elde edilen zafer sonrası düzenlenen “Zafer Geçit Töreni” için Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu zaferin başta bu işin liderliğini yapan kardeşime, onun şahsında Azeri Türk kardeşlerime mübarek olmasını şahsım, heyetim, milletim adına diliyorum. 44 günlük bir savaş sonrasında ortaya çıkan netice Azerbaycan’daki kardeşlerimizi nasıl sevindirdiyse Türkiye’deki kardeşlerini de sevindirmiştir. Bu gerek şahsımızda gerek tüm milletimizin şahsında yaşanan bir sevinçti.” açıklamasını yapmış, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’de “44 gün boyunca bize en büyük desteği veren kardeş Türkiye’ye en derin şükranlarımı sunmak istiyorum. Kardeş Türkiye ve kardeş Türk halkı, kardeş Türkiye ile dayanışma içindeydi. Savaşın ilk saatlerinden itibaren Azerbaycan, Türkiye’ye desteklerini gösterdiler. Liderliğin ve değerli kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar bize büyük siyasi destek verdi, 44 gün süren Vatanseverlik Savaşı’nı bir kez daha unutmayacağız. Türkiye-Azerbaycan birliğini bir kez daha tüm dünyaya gösterdi.” açıklamasında bulunmuştu.
Türkiye/Azerbaycan dayanışması bu noktada iken, bunu gölgelemeye çalışan çevrelere dikkat etmek lazım. Uluslararası hukukta ölçülere dikkat etmek anlaşılır da bugün Karabağ tekrar işgal edilse Ermenistan safında yer alacak zihniyetlere malzeme vermemek, Türkiye/Azerbaycan kardeşliğine set çekmemek de ana ölçü olmalıdır.
Türkiye/Azerbaycan kardeşleri arasına sokulacak fitneden en çok Ermenistan memnun olur. Bu fitneyi Karabağ’ı yeniden işgal etme hayallerini kurmak için fırsata çevirmeye hazırlanır ki zaten Ermeniler hala her türlü provokasyonu sürdürüyor.
Her milli davamızda düşman safında yer alanlar, tüm bu propagandaları zaten o safı güçlendirmek için yapıyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Karabağ'a ve Libya'ya girdiğimiz gibi, onlara da benzerini yapabiliriz." sözünden en çok rahatsız olan ve fitne kanallarını açan CHP medyası ve yöneticileri olmuştu. Aklıma Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Hükümeti aklı selime davet etmek istiyoruz. Gelin, askerimizin kara harekatını Kobani'nin kurtarılması ve IŞİD'ten temizlenmesi amacıyla sınırlandıralım. Tezkereyi hemen çıkaralım böylece halkımızın akrabalarını IŞİD'in öldürmesine izin vermeyelim" şeklindeki açıklaması geldi.
“Terör örgütü değil, vatanını koruyan oluşum” dediği YPG’ye destek için Türk devletinden Suriye üzerine kara harekâtı isteyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun zihniyeti, İsrail’in vahşetleri karşısında ortaya konan söylemlere bile çıldırmaktadır. Biliyorsunuz aynı CHP, Türk devletinin terörle mücadele için ihtiyaç duyduğu tezkere kararına PKK’nın siyasi uzantılarıyla birlikte “Hayır” oyu kullanmıştı.
Bu CHP, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında dağ gibi durarak Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılmasına verdiği desteğe de leke bulaştırmaktan imtina etmemişti.
Sicili böyle olanların fitnelerine dikkat edilmeli, Türk dünyasındaki birliği, beraberliği ve dayanışmayı baltalayacak her eylem ve söylemden uzak durulmalıdır. Azerbaycan medyası Türkiye’deki Halk TV gibi sol medyaya aldanmamalıdır. O Halk Tv ekranlarında “Azerbaycan devlet mi? Bir aşiret, demokrasi yok, hukuku yok, otoriter yönetim var, seçim yok. Paranın üzerinde yüzüyorlar, bugüne kadar adam gibi bir devlet kurmamışsın, 30 yıldır senin toprakların işgal edilmiş…"şeklinde Azerbaycan’a ne hakaretler edildi bilmiyor musunuz, duymadınız mı?
Türkiye-Azerbaycan arasındaki gardaşlık kıyamete kadar sürecektir. Çatlarsa düşmanlar çatlasın…