DEM’li kafaların Atatürk istismarı
Türkiye’yi yasa boğan Narin’in cansız bedeninin bulunmasından kısa bir süre önce; 30 Ağustos günü Kara Harp Okulu’nda yapılan resmi yemin töreninin ardından kaydedilen görüntüler ve o görüntülerden dolayı ortaya çıkan tartışmalar ana gündemdi. Resmi yemin töreninin ardından alanda toplanan yeni mezun bir grup Teğmenin, kılıçlarını çekip havaya kaldırarak kaldırılmış eski yemin metnini okuyup, finalde de ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganlarını atmıştı. Görüntülerin sosyal medyaya düşmesinden sonra, birçok kesim bu olaya kendi durduğu noktadan yaklaştı. Atatürk düşmanlarıyla, Atatürk istismarcıları bu fırsatı hiç kaçırmadı ve özellikle sosyal medya üzerinden kendi propagandalarını oluşturdular. 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı verilen mücadeleden doğmuş Cumhur ittifakı da arka plan bilgi ağına dayanarak, bu olaya daha temkinli davranmış ve şerh düşmüştür.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Kanunla belirlenmiş yemini müteakiben mezun subayların bir bölümünün dile getirdikleri yemine ihtiyaç duyulmasının mana ve maksadı nasıl yorumlanmalıdır?
Yeminler arasındaki bir bölünmenin gelecekte Türk Silahlı Kuvvetleri içinde veya vatan savunmasında ayrılık ve aykırılık doğurmayacağının teminatı bugünden nasıl verilecektir? Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz anılarını ve kutlu eserlerini istismar etmeye, bu çerçevede kutuplaşma dalgası oluşturmaya kalkışmamalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk milletinin ortak değeridir, ilk Cumhurbaşkanımızdır, Milli Mücadele’nin yol başçısıdır.
Kanuni yemin dışındaki yeminin üzeri Aziz Atatürk’le örtülmemeli ve gizlenmemelidir.” değerlendirmesini yapmış ve Atatürk’e saygısızlık yapılmaması ve TSK’nın yıpratılmaması konusunda uyarılarda bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da daha sonra “Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine müsaade etmeyiz. Tüm dünyada üstün disipliniyle bilinen ordumuz içinde bu disipline zarar verecek bir durumu görmezden gelmez, demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli adımları mutlaka atarız ve atacağız. Ordumuzun tekrar yıpratılmasına izin vermeyiz.” açıklamasında bulunmuştu.
Arka planda, teğmenleri eski yemin metnini okumaya ısrarla yönlendiren bir kadronun olduğu iddiaları var. Bir istismar ve kutuplaştırma niyeti varsa bunun araştırılmasında elbette bir sakınca yoktur.
TSK bünyesinde ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ruhunu istismar eden ve başka amaçla kullanmak isteyen varsa, elbette bu tür düşünceleri taşıyanlar külfettir. ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ruhunu özünde, sözünde samimiyetle yaşatanlar ise TSK’nın gerçek omurgasıdır.
Atatürk düşmanları bir yandan, Atatürk ismiyle ihanetlerini örtmeye çalışanlar diğer yandan teğmenlerin yemin meselesini kendilerini tatmin etmek için kullanmaya devam ediyor. Bunlara daha fazla fırsat vermeden açılan soruşturmanın sağlıklı bir finale ulaştırılması elzem haline gelmiştir. Sorumluluk sahibi herkesin, TSK’yı yıpratacak her eylem ve söyleme karşı dikkatli olması lazımdır. Çünkü söz konusu TSK ve Atatürk düşmanlığı yahut istismarı olunca seferberlik haline geçen bir güruh var. Eğer bu iş sulandırılır ve sündürülürse, kamuoyu soruşturmanın sonunda sağlıklı bilgilendirilmezse, Atatürk düşmanlarıyla-istismarcılarının kavgası vatandaşa çok farklı yansır. Milyonların izlediği A Milli Futbol Takımı'nın İzlanda'yı konuk ettiği maçta, tribünlerde hep bir ağızdan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" tezahüratının yapılması etkileşime açık bir durumdur. Bu durum emin olun her ihanetini Atatürk istismarıyla örten CHP’ye alan açacaktır. Kendini iktidara yakın gösteren siyasetçilerin, yazar ve yorumcuların, din ve tarih adamlarının, sosyal medya kullanıcılarının; teğmenlerin yemini üzerinden Atatürk’e düşmanlıkları, saldırıları, hakaretleri halen sürmektedir. İşte bu durum CHP’ye büyük besin kaynağı oluyor.
Bu dünyada Atatürk ismini ağzına en son alması gereken hatta hiç almaması gereken Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu gibi CHP’liler bu tür yaratılan atmosfer yüzünden bol bol Atatürk istismarı yapıyorlar.
“İt sürüleri, siz Mustafa Kemal'in değil askerleri generali olsanız ne yazar.” diyen PKK’lı Sarrı Sakık ile Diyarbakır’da, “PKK sizi tükürüğü ile boğar” diyen, teröristbaşı Öcalan’ın doğum gününü kutlayan Van Belediye Başkanı PKK’lı Abdullah Zeydan ile İBB’de, “Sayın Öcalan’ın arkasındayız. Kandil’deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, sayın Karayılan, sayın Bayık… Bu insanlar dağlarda” diyen PKK’lı Pervin Buldan ile fidan dikiminde, terör örgütü PKK’nın yayın organında “Türk ordusu kimyasal silah kullanıyor” iftirası atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile 1 Mayıs mitinginde sırıtarak poz veren, büyük Atatürkçü Ekrem İmamoğlu demiş ki: Bilmeyenlere söyleyelim, 86 milyonun ortak değeridir Mustafa Kemal Atatürk. Buradan teğmenlere sesleniyorum; 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' demeye devam edin. Darbeymiş, menfaatmiş... Hadi oradan"
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla ittifak yapan, 7 ay önce mahkeme duruşmasında “Türk devleti, anavatanım Kürdistan’ta işgalcidir” diyen ve buna benzer birçok ihanet sözü olan PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’a sahip çıkan, terör örgütü PKK’nın kapatılan yayın organı IMC TV’ye çıkıp Anayasa’nın 2. Ve 3. Maddesinin değiştirilmesinden bahseden, Türk askerinin Tunceli dağlarına yazdığı Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü kendine sorulduğunda “Atatürk’ün başka sözü yazılabilirdi” diyen, Atatürk dönemini hatırlatarak “Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu demiş ki: Darbe paranoyası yaparak milleti korkutmayı ve kutuplaştırmayı bırak! Senin ve zihniyetinin, zaten Atatürk’ü, Cumhuriyeti ve milletimizi sevmediğini biliyoruz.
CHP kongresinde PKK’lı Selahattin Demirtaş’a selam gönderen, yerel seçimlerde PKK’nın DEM’liğiyle “Kent Uzlaşısı” adı altında ittifak yapan, PKK’lı sanatçıların elini öpen, şehit cenazesinden çıkar çıkmaz DEM Genel Merkezi’ne koşarak giden, PKK DEM’liklerini CHP Genel Merkezi’nde ağırlayan, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yaptığı için kayyum atanan, tutuklanan DEM’li belediye başkanlarına sahip çıkan, “PKK sizi tükürüğü ile boğar” diyen alçağa mazbatası verilmiyor diye ortalığı yıkan, PKK’ya yakınlığıyla bilinen Suavi isimli sanatçıyı evinde ziyaret eden ve el ele onunla konser sahnesine çıkan, Türk ordusuna iftira atan, PKK’ya sahip çıkma siciliyle bilinen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı CHP Genel Merkezi’nde konuk eden, öldürülen PKK’lı teröristler için “Anılarını yaşatacağız” diyen DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan ile Hacı Bektaş Veli gibi mübarek bir Türkmen âlimi anan Özgür Özel demiş ki: O kılıçtan vatan, millet düşmanları ürkecek. Türkiye’nin düşmanları ürkecek. Atatürk düşmanı varsa o ürkecek. Onlar ürktükten sonra sekiz gün dura düşüne, onların safına geçip, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine had bildirmeye çalışmak gerçekten bir siyasi tükenmişliğe, kutuplaşma niyetiyle Türkiye’nin bugünleri ve yarınlarını heba etmeye çalışmaktır.
Bu üçlünün, bu açıklamaları “Ben bende değilim” ruh halinde yaptığı açıklamalar sanırım. Sicillerinde tüm ihanet eylem ve söylemleri var ama hala Atatürk, Cumhuriyet istismarlarını terk etmiyorlar.
CHP’deki bu modellerle mücadelenin yolu asla Mustafa Kemal Atatürk’e düşmanlık değildir. Böyle düşünen kim varsa Türkiye’nin en büyük ahmakları onlardır. Atatürk’ten tamamen kopmuş mevcut CHP kim ki, Atatürk üzerinden pespaye haldeki CHP’ye saldırarak sonuç almaya çalışıyorsunuz? Bu tür eylem ve söylemlerin tamamı CHP’nin Atatürk istismarına katkı sağlamaktadır.
O yüzden bu yaşanan gelişmeler ve süreçlerde, Atatürk’ü istismar alanları kapatılmalı ve ona yapılan düşmanlıklar engellenmelidir. Türk devletinin her kurumu, her türlü şaibeden ve yıpratılma operasyonlarından korunmalıdır. Teğmenlerin yemin meselesi de bu titizlikle soruşturulmalı ve kısa sürede sonuca erdirilmelidir.