Bahçeli’nin kaldırdığı el
MHP’nin muhterem lideri için, “yumruğunu masaya değil, meselelerin üzerine vuran lider” demiştim.
Geçtiğimiz gün yaptıkları basın açıklaması tam da öyle…
Herkesin bocaladığı hatta saçmaladığı dönemlerde aklın, vicdanın, hakkın ve hakikatin sesi olmak herkese nasip olmaz.
***
Sayın Bahçeli Perşembe günü Türkiye gündemi ile ilgili hepimizin dikkat kesildiği çok önemli açıklamalar yaptı.
Konuşmasının her bölümünde, her satırında ve paragrafında meselelerimiz üzerine yumruğunu vurdu; fikri hür, vicdanı hür; gönlü ve aklıya Türk Milletine bağlı insanımıza yine huzur ve güven verdi.
Milli meselelerden, sosyal meselelere; can yakan olaylardan güvenlik konularına kadar gündemimizde yer tutan bütün sorunlarla ilgili görüşlerini, hüküm ve içtihatlarını dile getiren Sayın Bahçeli, Türk Devlet’in kilit taşı olduğunu bir kez daha gösterdi.
SİYASAL MERKEZ
Milletimizin yaşanan her sorunda “acaba Devlet Bey ne diyor, ne düşünüyor” diye sadece kulak değil, aynı zamanda da gönül vermesi boşa değil.
Gerek dış baskılar, gerek bölücü terör faaliyetleri, gerekse de dünyada yaşananlar ister istemez milletimizi insiyaki olarak kendi içinden gelen sese, meşru müdafaaya, yani MHP’ye yönlendiriyor.
***
Son zamanlarda milletimizi şaşırtan ve tüm dikkatleri üzerine çeken konulardan biri de hiç şüphesiz HÜDAPAR Başkanın Anayasa’nın dördüncü maddesi ile ilgili hezeyanları oldu.
Üstelik Malazgirt Zaferi’nin yıl dönümünde HÜDAPAR Başkanının elini kaldırmıştı Sayın Bahçeli…
Hal böyle olunca da muhalefet mal bulmuş mağribi gibi hemen olayın üzerine atladı.
Önüne gelen konuştu. Sosyal Madde bağımlıları, muhalif basının amigoları ve herbokolog televizyon yorumcuları; yüzde sıfır virgül birlik dilime bile giremeyen partilerin sözüm ona başkanları, konuştukça konuştu…
Gerçekten neler oluyordu?
Bu kakofoni ne anlama geliyordu?
Ortalık gerildi, muhalefet neredeyse zil takıp oynayacaktı!
Böyle bir ortamda Türk Milleti de haklı ve doğal olarak yönünü, kulağını ve gönlünü yine MHP Liderine çevirdi.
Çünkü Sayın Bahçeli Türk Devletini kuran iradeyi temsil ediyor, Atatürk ve kadrosunun fikirlerini yeni yüzyıla taşıyor ve Türklük ve Türk Devleti denince akla ilk O geliyordu.
Türk Milleti haklı olarak sorunlarına çare olarak MHP ve Bahçeli’yi görüyordu…
Milletimiz için Sayın Bahçeli’nin cevabı ve hükmü çok önemliydi…
***
Bu noktada Sayın Bahçeli’nin siyasi nezaket sahibi olduğu kadar siyasi celadet, kararlılık ve netlik sahibi olduğunu bir kez daha vurgulamak gerekir.
Devlet Bey o eli kaldırmakla aslında, bu zümreye bir fırsat vermiş, normal ve doğru adım atması için imkân sağlamıştı.
Esasen MHP Lideri meselelere milli birlik merkezinden baktığı için daha önce de birçok siyasi muarız ve muhalifine aynı şekilde yaklaşmıştı.
Keşke anlayabilselerdi. Anlamadılar!
Kerameti kendinden menkul sanarak o bahtsız açıklamaları yaptılar…
Sonunda da Sayın Bahçeli’nin siyasi kudret ve kuvvetinden doğan iradesiyle karşılaştılar!
Bundan muhalefette ağzının payını aldı tabii... Köşeye sıkıştırdıklarını sandıkları Bahçeli’den okkalı bir cevap alıp, yerlerine oturdular.
CHP’NİN KUCAĞINDAKİ BOMBA: DEM
Sayın Bahçeli’nin açık ve net ifadeleriyle Anayasa değişikliği konusunda ilk dört madde dâhil olmak üzere Cumhur İttifakı yönünde herhangi bir sorun yok…
Ya CHP’de?...
Milli meselelerde birden fazla sabıkayla hüküm giyen CHP ve ekürileri elbette meselelerin üzerine inen Bahçeli yumruğunu yiyenlerden oldu.
Söz konusu Türkiye, Üniter Devlet, kurucu kodlar, milli birlik ve bütünlük olunca MHP’nin ve Bahçeli’nin yanından bile geçemeyecek olanlar Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceğini yine bizzat Devlet Beyden öğrendiler.
Geçmiş olsun! MHP’yi köşeye sıkıştırdıklarını sananlar, şimdi kendileri köşeye sıkıştı.
CHP ve korosu, DEM’in sapkın istekleri karşısında bakalım şimdi ne yapacak?
Gizli pazarlıklar nasıl ortaya dökülecek! CHP’nin kucağındaki DEM bombası nasıl patlayacak?
Ava giderken avlanmak, siyasi sazan olmak bu olsa gerek…
Evet bekliyoruz… “Bir hakikat kalmasın âlemde Allah’ım nihan” (Muallim Naci)