24 Ekim 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram

Fondibe vurup zirveye uçmak!

YAYINLAMA:
Fondibe vurup zirveye uçmak!

Özgür Özel’in “ucuz” açıklamaları, tam anlamıyla politik bir masal anlatıcılığı! Bir yandan Türkiye’yi on yıl içinde Avrupa Birliği’ne sokacak, bir yandan da vatandaşların masraflarından bir sıfır atacakmış. Sanki sihirli bir değnek var ve bu değnek sadece onun elindeymiş! Kuzu pirzola 70 lira, dana kıyma 55 lira, rakı 140 lira olacakmış…

Özgür Özel, topluluğun rakı vaadini alkışlayacağını tahmin ederek “Demesinler sonra Adalılar sadece rakıyı alkışladılar”  diye bir de espri patlatıyor. Fakat işin ironik tarafı tam da burada. CHP'nin bir önceki lideri Kemal Kılıçdaroğlu, rakı sofralarıyla ilgili ne demişti: “CHP elitist bir parti diyorlar. Elitlere saygım var, aydındır. Ama bir elitistler var. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil.” 

Eski genel başkan rakı sofralarından partiyi temizleyeceğim derken, yeni genel başkan bu sofralara daha da ucuz rakı getirme derdine düştü. İnsanların siyasetten beklentilerini bir şişe ucuz rakıya endekslemek ise CHP’ye özgü vizyon bir krizinden başka bir şey değildi. Fakat rakı, CHP tarihinde zaten hep "özel bir yere" sahip. Hem "temizlenecek" kadar tehlikeli, hem de alkış toplayacak kadar cazip! 

Öte yandan, birkaç ay önce aynı koltukta oturan Kemal Kılıçdaroğlu ülkeyle alakalı bambaşka bir tablo çiziyordu. Levent Gültekin’in anlattığına göre Kemal Bey, ülkenin o kadar dibe vurduğunu düşünüyordu ki, “Ülke bitti. Hiçbirimizin kurtarma şansı yok” diyordu. 

Düşünün, bir partinin genel başkanı “Ülke bitti, kurtuluş yok!” derken, yerine gelen yeni genel başkan “Yok yok, her şey şahane olacak. Biraz sabredin, 10 yıl sonra AB vatandaşıyız, maaşlarınızın alım gücü iki katına çıkacak, masraflardan bir sıfır atacağız” diyebiliyor. Peki, nasıl oluyor da ülke "kurtarılamaz" noktasından "Avrupa Birliği’ne gireceğiz" aşamasına geçiyor?

Aynı partiden iki farklı liderin bu kadar zıt açıklamalar yapması, CHP’nin içindeki kafa karışıklığını ve aslında gerçeklerle ne kadar bağ kurabildiğini sorgulatıyor. Sanki bir tiyatro sahnesindeyiz... Oyunun birinci perdesinde tüm karakterler mahvolmuş, karamsarlık diz boyu; ikinci perdede ise pırıl pırıl bir sahne, umut dolu ezgiler eşliğinde bir mutlu son hazırlığı…  Ne değişti peki? Seyirci aynı seyirci, dekor aynı dekor…

Kılıçdaroğlu’nun "ülke bitti" diyen karamsar söylemi ile Özel’in uçuk vaatleri arasında gidip gelen bu tutarsızlık, CHP’nin kendi içindeki vizyon eksikliğini gözler önüne seriyor. İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Peki vatandaş hangi CHP’ye inanacak? Karamsar olana mı, hayal satana mı?

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *