04 Ekim 2024
weather
21°
Twitter
Facebook
Instagram

Katil İsrail’i şirin gösterme hikâyelerini bırakın!

YAYINLAMA:
Katil İsrail’i şirin gösterme hikâyelerini bırakın!

Soykırımcı, işgalci, terör devleti, katil İsrail, Gazze üzerinde başlattığı vahşet niteliğindeki saldırılarını, kanser hücresinin büyümesi gibi tüm Ortadoğu bölgesinin her yanına yaymak için, her gün yeni bir şirrete imza atıyor. İsrail, bir bedene girip kanlı tahribat yaratan, oradan başka bedenlere sıçrayan kanlı mikrop gibi… Gazze’den Yemen’e, Yemen’den İran’a, İran’dan Suriye’ye, Suiye’den Lübnan’a her yere sıçrıyor. Elbette gözü dönmüş gibi sağa-sola saldırmasının bedelini bir gün böcek gibi ezilerek ödeyecektir. Bu delilik ve zulüm hali elbette sürekli sürdürülebilir olmayacaktır.

Ne demişler “Deli deliyi görünce değneğini saklar”… 

Bir gün daha bir deli, İsrail’den bu vahşetlerinin, hukuksuzluklarının hesabını soracaktır. Umudumuz, temennimiz, duamız katil İsrail’in Siyonist yöneticilerinin bu hesabı yalvararak, sürünerek ve acı çekerek vermesi adınadır.

İsrail’in vahşetle öldürdüğü, o 2O bine yakın çocuk ve masum diğer onbinlerce insan manzarası kıyamete kadar unutulacak gibi değildir. Gazze’deki vahşet sürerken, şimdi Lübnan üzerine İsrail tarafından bomba yağdırılmaktadır. “Gazze’de Hamas ile, Lübnan’da Hizbullah ile mücadele ediyorum” yalanı altında toplu sivil katliamı yapmaktadır.

Siyonist İsrail, yıllardır dillendirdiği ve haritalarını yayınladığı Arz-ı Mev'ud (Vaat edilmiş Topraklar) için düğmeye basmış görünmektedir. Gazze’de vahşet yaparken, bölgedeki her ülkeye bulaşması bunun göstergesidir. Bu durum direkt Türkiye’yi de ilgilendiriyor. İsrail'in, "Arz-ı Mevud" hedefi kapsamında Türkiye'nin 22 iline göz diktiğini ve parlamentosunun girişinde “İsrail’in sınırları Nil’den Fırat’a kadardır” yazdığını da hesaba katmak gerekiyor.

Fakat bu durumu Türkiye’deki bazı siyasetçiler, yazarlar, yorumcular ya zekâ düzeyi yetmediğinden anlamıyor ya da İsrail’in kanlı gidişatını meşrulaştırmak için Polyannacılık oynuyorlar.

Bir şey yahut her şey olmalarını geçtik insan olmanın duygu ve düşüncesinde İsrail’in vahşetlerine karşı bir cümle dahi tepki göstermiyorlar. Aksine İsrail’in vahşetlerine, İsrail’in bölgedeki kanlı hesaplarına dikkat çekenlere saldırıyorlar.

Mesela Bahar Feyzan isimli yorumcu demiş ki: "İsrail'in asıl hedefi Türkiye" demek nasıl bir dış politika algısı yoksunluğudur? Hayretler içerisindeyim. İsrail bile, Türkiye'nin bölgesel dokunulmazlığını ve değerini kimi oportünist siyasal İslamcılardan çok daha iyi bilir...”

Daha önce de gazeteci Yılmaz Özdil, "Türkiye nasıl oldu da böylesine Yahudi düşmanı haline getirildi? Nasıl oldu da Türk vatandaşlarının çoğu antisemitist hale getirildi? Nasıl oldu da Türkiye İsrail'i resmen soykırımla suçlar hale geldi?

Abdullah Öcalan'ı yakalamamızı sağlayan ülke İsrail'ken, Netanyahu'yken nasıl oldu da bir Türk imam İsrail'de İsrailli polislere bıçakla saldıracak hale geldi?

Öcalan'ı yakalamamızı sağlayan dostluk böylesine nefrete nasıl dönüştü?" şeklinde açıklamalar yaparak, İsrail’in vahşetlerini meşrulaştırmaya ve Türkiye’nin vahşetler karşısında ses çıkarmasını önlemeye çalışan yorumlar yapmıştı.

Bu ve benzeri yazar ve yorumcular at bakışı değerlendirmeler yaparak ya “İsrail Gazze’yi, Suriye’yi, Lübnan’ı bombalıyor bizimle ne alakası var” düşüncesinde ya da Siyonizm hedeflerini meşrulaştırmak için sinsice bu propagandaları yapıyorlar.

Terörist devlet İsrail’in silahlarını kim veriyor? ABD…

Terör örgütü PKK/YPG’nin silahlarını kim veriyor? ABD…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ortada daha Gazze’ye başlattığı 7 Ekim sonrası saldırısı yokken, ta 2017 yılında “Kendisi Türkiye'deki Kürt köylerini bombaladıBiz ondan ders almayacağız.” şeklinde cevap vermiş Netanyahu mu Türkiye’nin dostu? Bu cümlesini 2023 yılında yine tekrarlamıştı.

Sapık Netanyahu’nun peydahlama oğlu Yair Netanyahu geçtiğimiz günlerde “Tüm gözler Kürdistan'da. Türkiye'nin Kürt halkına uyguladığı soykırımı durdurun. Kürdistan'ın Türkiye, İran, Irak ve Suriye işgal ve baskılarına son verin. Özgür Kürdistan.” paylaşımını Türkiye dostluğundan mı yaptı?

ABD/İsrail ikilisi, terör örgütü PKK-YGP-PYD odaklı 'Davut Koridorunu' Irak ve Suriye üzerinden sözde 'Kürdistan’ı' İsrail'e bağlama girişimleri Türkiye’nin güvenliği, huzuru için mi kuruyor?

İsrail Dışişleri Bakanı İzak Şamir, 1983 yılında Brüksel’de basına verdiği demeçte “Türkiye Kürdistan’ı işgal altında tutan devletlerden birisidir. Bu işgalci devletler laf dinlemedikleri için Kürt halkı bağımsızlığını kazanamıyor” demişti. 7 ay öncede Bahar Feyzan, Yılmaz Özdil gibi zihniyetlerin çok sevdiği PKK’lı terörist olduğu her türlü tescillenmiş Selahattin Demirtaş mahkemede “Türkler de ana vatanım Kürdistan’a bin yıl önce geldi. Ana vatanım olan Kürdistan’ı işgal eden bu devlettir" demişti. İsrail ve PKK’nın yıllara dayanan duygu ve düşünce birlikteliğini görüyorsunuz değil mi?

Günü geldiğinde İsrail’in Türkiye’yi hedef almayacağını mı düşünüyorsunuz? ABD/İsrail/PKK birlikteliği zaten başta Türkiye olmak üzere, İran’ın, Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmak ve sözde Kürdistan’ı kurmak için yok mu?

İsrail aşkınızı, “İsrail Türkiye’nin dostudur” gibi dayanağı olmayan düşüncelerle yansıtmayın… Mazlum bebekleri, çocukları, masum insanları öldüren İsrail, asla Türk milletinin dostu olamaz. İsrail olsa olsa şeytanın dostudur.

İsrail’in vahşetlerine tepki gösterince insan olursunuz. İnsanlığı tercih edin. İsrail’i şirin gösterme hikâyelerini bırakın…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *