Siyonizm hedefini gizleyen “cambaza bak” oyuncuları
Bu CHP zihniyeti özellikle ülkemizin milli güvenlik konularında, Türkiye’nin, Ortadoğu’nun ve dünyanın diğer bölgeleri üzerindeki gelişmeleri okuma ve anlama konusunda kafaları nasıl çalışıyor inanın anlamak mümkün değil… Bu durumu “zihinsel engel” yaşıyorlar diye tarif etsek sanırım yanılmayız.
Katil, soykırımcı, işgalci, terörist, bebek katili ve daha birçok iğrenç sıfatla anılan İsrail’in Gazze’deki vahşetleri birinci yılını tamamladı. Hiç ara vermeden Gazze’de vahşete devam ettiği gibi, şimdi de Lübnan’da katliamlara başlandı. Ara ara Suriye ve Yemen’i bombalamayı da ihmal etmiyorlar tabi ki…
Sapık ruhlu Netanyahu, "Kim bize zarar verirse ya da zarar vermeyi planlıyorsa, biz de ona zarar vereceğiz." diyerek bölgedeki tüm ülkeleri tehdit etmekte ve sindirmeye çalışmaktadır.
Arkasına ABD’yi alan Siyonist terör örgütü İsrail, alanını genişletmek için yıllardır Filistin’i parça parça yutarak, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni, 1967'deki 6 Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı'nda işgal ederek ilerlemişti, geldiği noktada vahşetler eşliğinde Gazze’yi işgal girişimine başlamıştı ve katil İsrail bununla da yetinmeyeceğini Lübnan işgaline yönelik girişiminde bulunarak gösterdi.
Görünen o ki; İsrail’in Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş topraklar) hedefi için düğmeye basmıştır. Nil ve Fırat nehri arasını kendilerine vaat edilmiş kutsal topraklar olarak gören İsrail’in, Türkiye’nin güneydoğu bölgesini ve güneyindeki Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi vilayetlerin bir kısmını da kendi toprağına katma hevesinde sapkın bir inanışı olduğu aşikar…
İsrail devletinin kurucularından Ben Gurion'ın "Filistin'in bugünkü haritası İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmeleri gereken bir başka harita daha var; Nil'den Fırat'a kadar." ifadesi de zaten bu sapkın inanışın geçmişini göstermektedir.
İsrail’in Gazze vahşetini başlattığı ilk günden itibaren İsrail’in Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş topraklar) hedefini Türkiye’de en iyi okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli olmuştur. Başka kimse de zaten bunu ifade etmemektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sanmayın ki İsrail Gazze'de duracak. Bu azgın devlet, bu terör devleti eğer durdurulmazsa, vaat edilmiş topraklar hezeyanı ile gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek. İsrail, Gazze'de sadece Filistinlilere saldırmıyor; bize saldırıyor, bize. Hamas, Gazze'de Anadolu'nun ileri hat savunmasını yapıyor.” sözüyle, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Vaat edilmiş toprakların nihai hedefi Anadolu coğrafyasıdır. Bugün Gazze’de boyun eğersek, bugün Kudüs’te susarsak, gelecekte son yurdumuzda çok çetin olaylar yaşanabilecektir.” sözlerinin yanı sıra “Bugün mesele Beyrut değil, Ankara’dır. Bugün hedef Şam, Tahran, Sana veya Bağdat değil İstanbul’dur. Bugün gizil ve gizli gündem Türk vatanıdır.Ortadoğu’da ateşlenen füzelerin, sıkılan mermilerin, atılan bombaların, düzenlenen suikastların, günbegün serpilen anarşik ve kaotik çalkalanmanın bir sonraki etabı, nihai sahası, kesin hesap merkezi Anadolu coğrafyasıdır. İsrail terörünün, emperyalist alçaklığın, küresel barbarlığın saklı ajandasında Türkiye vardır.” uyarısını henüz daha Türkiye’de idrak edemeyenler var.
İsrail’in alenen yıllardır adım adım işlediği ve dini/siyasi hedefi olan Arz-ı Mev'ud (Vadedilmiş topraklar) planını yok sayıyorlar. Bunu ya İsrail’i korumak için ya da zekâ düzeyleri gelişmeleri idrak edemediğinden yapıyorlar.
Yazımın başında ifade ettiğim gibi özellikle CHP’liler tarihsel akışı ve bölgedeki planları anlamakta oldukça zorlanmaktadır. Belki de İsrail’i böyle korumaya çalışıyorlar.
CHP’nin emanetçi Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugünden yarına İsrail'in Türkiye'ye saldıracakları hiçbir şey yok.” diyor.
Özgür Özel’den önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da aynı bu kafaya sahipti. Katıldığı bir televizyon programında sunucu Didem Arslan Yılmaz "Türkiye'nin beka sorunu olmayacak diyorsunuz da Suriye'nin kuzeyindeki Amerika'nın varlığını ve oradaki silahlı güçleri, YPG'yi nasıl desteklediğini biliyorsunuz" tespiti yaparken, Kemal Kılıçdaroğlu "Onlar bize mi saldıracaklar? Hayır efendim." demişti.
ABD’nin silahını, eğitimini verdiği Suriye’deki terör örgütünü PKK’nın kolunu “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” şeklinde savunmuş birinden başka ne tür cevap beklenir ki? Kaldı ki, birçok üst düzey CHP’li zaten YPG’nin Suriye’de devlet kurması gerektiğini milyonların huzurunda ekranlardan dile getirmişti.
CHP’nin siyasi zekâsı hem terör devleti İsrail’e hem de terör örgütü PKK’ya silahı ABD’nin verdiğini idrak edemiyor. Belki de CHP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM ile olan iç içe geçmişliği yüzünden bunları gizleme görevini sürdürüyorlar.
ABD, hem İsrail’e hem de PKK’ya niye silah yardımı yapıyor?
ABD niçin adına “Davud Koridoru” dediği proje ile PKK-PYD üzerinden Irak-İsrail arasında hem ekonomik hem de güvenlik koridoru kurmak istiyor? Atılan tüm bu adımlar İsrail’in güvenliği için Irak-Suriye-İsrail denkleminde koridor kurarak PKK ile tampon oluşturma planı değil mi?
“PYD/YPG Suriye’de devlet kursun” diyen CHP’de herhalde bu projenin bir parçası ki, papağan gibi sürekli “YPG bize saldırmaz, İsrail bize saldırmaz” tekrarı yapıyor. Oysa gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekse MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sık sık ifade ettiği gibi hedef Türkiye’dir. Bu hedef için ABD ve İsrail’in taşeron olarak kullandığı terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarıyla iş birliği içindeki CHP’nin yaklaşımları tehlikeyi göstermeme üzerine oynadığı Polyannacılık oyunudur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özgür Özel’e verdiği şu cevap çok anlamlı olmuştur:
“Tüm bölgemiz bir ateş çemberinden geçiyor ama bakıyorsunuz CHP Genel Başkanı ucuz polemik peşinde koşuyor. Açıkçası Sayın Özel'den ülke güvenliğine dair meselelerde daha olgun bir tavır beklerdik. Bununla birlikte daha düne kadar bölücü örgütün Suriye uzantısı PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara ne yaparsak yapalım bazı gerçekleri anlatamayacağımızın bilincindeyiz. Varsın onlar kendi hayal dünyalarında yaşamaya devam etsin. Biz Türkiye'nin güvenliğinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye yayılmacı hevesleri, vatan topraklarına dikilen kem gözleri, kabaran işgalci niyetleri kursaklarda bırakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Açık ve net söylüyorum, vadedilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır."
“ABD, İsrail, PKK” şeytan üçgeni yanında CHP’nin rolü ve misyonu nedir?
“YPG bize saldırmaz, İsrail bize saldırmaz” tekrarıyla cambaza bak oynadıkları çok açıktır. Dün Kemal Efendi oynadı, bugün Özgür Efendi oynuyor…