Devlet Baba
Türkiye uzun süredir MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin uzattığı eli konuşuyor. DEM başta olmak üzere diğer siyasi partilere de çağrı yapan MHP Lideri Bahçeli “Başka Türkiye Yok” sözleriyle iç cephenin güçlü tutulması gerektiğini ifade ediyor. Ancak başta CHP olmak üzere kendini muhalefette konumlandıran kimi partiler ve TV ekranlarındaki uzantıları Türkiye’nin milli birlik ve kardeşliğine uzatılan bu eli suiistimal etmeye ve basitleştirmeye çalışıyor. Sayın Bahçeli “uzattığım el hesapsız, samimi ve iyi niyetli” sözleriyle tarihi bir adım atarken art niyet sahipleri buradan yeni bir fitne ve kutuplaşma üretmeye çalışıyor.
MHP ve Muhalefetin DEM’e Yaklaşımı
Türk siyasetinde bugüne kadar DEM Parti ve geçmiş türevlerine en net ve keskin tavır gösteren siyasetçi MHP Lideri Bahçeli‘dir. Bu konuda DEM başta olmak üzere tüm siyasi partiler hem fikirdir. MHP Lideri Bahçeli bugüne kadar DEM veya geçmiş türevlerinin siyaset anlayışını meşrulaştıracak hiç bir ifade kullanmamıştır. PKK terör örgütünün cesaret bulmasına yol açacak bir söz sarf etmemiştir. Seçimlerde “ne olacak benim partimin oyu” diyerek MHP’nin siyasi çizgisini değiştirmemiştir.
MHP Lideri Bahçeli insan hak ve özgürlükleri temelinde 85 milyonu kucaklayan ve etnik bölücüğü hasım olarak karşısına alan siyasi bir tavır göstermiştir. Kürt kökenli vatandaşlarımızı tekeline almak isteyen PKK terör örgütü ve onun sözcülüğünü yapanların her zaman karşısında durmuştur. Bu siyasi ve tarihi gerçekler tüm çıplaklığıyla ortayken MHP Lideri’nin uzattığı eli farklı mecralara çekmeye çalışan CHP, bugüne kadar DEM ve türevi olan partilere bir kez olsun “PKK’yı terör örgütü olarak tanıyın ve lanetleyin” diyememiştir. İP’in Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, PKK terör örgütüne cesaret verircesine HDP’nin “meşru” olduğunu söylemiştir. DEM’i sadece oy deposu olarak gören muhalefet partileri Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğini ıskalamıştır.
Devlet Bahçeli Daha Ne Söylesin
Etrafı ateş çemberi haline gelen ülkemizin en güçlü silahı olan “iç cephe” bizzat “mekânın sahibi” tarafından tahkim edilmek istendi. Devlet Bahçeli’nin uzattığı el, “bitme noktasına gelen terör örgütünden sıyrılın, bin yıllık kardeşliğimize sarılın” mesajıydı. DEM’e uzatılan el ne şantaj ne tehdit ne pazarlık için uzandı. “Kendinize gelin ve üzerinde yaşadığınız, havasını soluduğunuz, karnınızı doyurduğunuz vatana ve millete kenetlenin” mesajıydı. Birlikte büyüyelim, birlikte aşımızı kaynatalım, birlikte soframızı donatalım niyetiyle “Devlet Baba” elini uzattı. “Türkiye Cumhuriyeti’nin ali menfaatleri uğruna her vasatta temel ve ortak değerler etrafında el ele tutuşmaya, elimi uzatmaya varım ve hazırım. Ancak bu elin yanlışa yorumlanmasını, açılan kollarımın, gülümseyen yüzümün ihanetin saklanacağı kisve olarak tevilini asla affetmem, buna da cihan yıkılsa razı gelmem” dedi. MHP Lideri daha ne yapsın, ne söylesin!
Kürt Vatandaşlarımız Oyunu Gördü
MHP Lideri uzattığı el ile muhataplarına bir tercih yapmaları gerektiğini ifade etti ve “Ya siyaset ya terör, ya siyaset ya silah; arası, ortası, şurası, burası yoktur” dedi. Her fırsatta DEM ve türevlerinin 6 milyon oyu olduğu üzerinden meşruiyet kazandırmak isteyenlere de Diyarbakır’da yapılmak istenen yürüyüşün fiyaskoyla sonuçlanmasını örnek gösterdi ve “Kürt kökenli kardeşlerim oyunu gördü” ifadelerini kullandı.
Milli mücadele döneminde de Kürt kökenli vatandaşlarımızı kışkırtmak için kurulan Kürt Teali Cemiyeti de kürtlerden umduğu desteği bulamamıştı. Cemiyetin önde gelenleri ermeni ayrılıkçıların kurduğu Taşnak ve Hınçak Cemiyetleri ile ortak hareket etmiş ve ortak bir gelecekten bahsetmeye başlamıştı. Kürt kökenli vatandaşlarımız ise vatanlarının Osmanlı toprağı olduğunu söyleyerek ayrılıkçı Kürt Teali Cemiyetine karşı çıkmışlardı. Bu günde aynı yola tevessül edip Türk-Kürt arasına girmeye çalışan bozguncuların aynı kaderi yaşaması muhakkaktır. Bu bakımdan 100 yıl önce Anadolu’dan uzanan kardeşlik eli ile bugün MHP Lideri tarafından uzatılan elin birbirinden farkı yoktur. Devlet Baba’nın eli Türk-Kürt kardeşliğini bozmak isteyenlere karşı çelikten bir yumruktur.
Teröristbaşı Öcalan’dan medet mi umuldu?
Devlet Baba’nın uzattığı eli istismar edip terörist başını muhatap gösteren ya da terör örgütü PKK’yla bir pazarlık süreci başlatılmış gibi Öcalan’ın sürece dâhil edildiği iftiralarını atanlara MHP Lideri Bahçeli hiçbir şart veya koşul olmaksızın ancak “tek taraflı bir feshin” söz konusu olabileceğini söyledi. İmralı’daki caninin yakalanıp Türkiye’ye getirildiği sırada “her türlü hizmete hazırım” sözünü hatırlattı ve İmralı’yı muhatap gösterenlere “hodri meydan, kana değil kardeşliğe susadıklarını görelim” diyerek samimiyet testine davet etti.
Devletin hiç bir şart altında terör örgütüyle masaya oturmayacağını ifade eden MHP Lideri Bahçeli’nin PKK terör örgütünün önünde 3 seçenek bulunduğunu ve bunu da yıllardır dile getirdiğini ifade etti. Bu seçeneklere göre;1)Terör eylemlerine koşulsuz olarak derhal son vermek, 2)Silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmak, 3)Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmek.”
Anayasanın İlk 4 Maddesi
MHP Lideri Devlet Bahçeli Türkiye’nin etrafında gelişen olaylar, iç cephede oluşturulmak istenen yarılmalar ve tahrik ortamı oluşturmak isteyenlerin oyunlarını gördüğü için her türlü kısır ve sığ tartışmalardan Türkiye’yi uzaklaştırıp, siyasette gerginliği azaltıp, milli birlik ve kardeşlik ortamını pekiştirecek adımlar attı. DEM’e uzatılan iyi niyetli el bunlardan bir tanesiydi. Bir diğeri ise geniş tabanlı bir anayasa hazırlanarak 82 kalıntılarının silinmesiydi. Türkiye ve Türk milletinin bekası için her iki unsurda da ortak müştereklerde buluşulması gerektiğini ifade etti. Bunun sınırlarının anayasanın ilk 4 maddesi olduğunu defalarca dile getirdi. Son günlerde ısrarla anayasanın ilk 4 maddesi üzerinde tartışma başlatanlara uyarılarını yineledi. MHP Lideri Bahçeli, “Anayasanın ilk dört maddesini sulandıranlara izin veremeyiz, mevkii ne olursa olsun hiç kimseye eyvallah etmeyiz. Anayasanın ilk dört maddesiyle meselesi olanların Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi vardır ve bizim de onlarla görülecek hesabımız olacaktır” diyerek tavrını bir kez daha ortaya koydu.