O müttefik ABD’nin ve İsrail’in mayın eşeği PKK’dır
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, “Kürtler büyük bir millettir, siyasi bağımsızlığa sahip olmayan milletlerden biridir. Onlar bizim doğal müttefikimizdir. (Kürtlere) Ulaşmalı ve bağlarımızı güçlendirmeliyiz. Bunun hem siyasi hem de güvenlik yönleri var. Bölgedeki azınlıkların birleşmesi gerekiyor. Kürtler, İran ve Türkiye’nin zulmünün kurbanıdır. İsrail’in onlarla iletişim kurması ve ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor. Biz bölgede bir azınlığız, bu nedenle doğal olarak diğer azınlıklar müttefikimizdir.” açıklaması yapmış… Bu konuşmasında “Kürtler” diye maske taktığı elbette terör örgütü PKK ve onun birleşenleri…
On binlerce Müslüman’ın katili olan İsrail’in müttefiki, büyük çoğunluğu Müslüman olan Kürtler olacak değil herhalde?
Olsa olsa ateizm temelinde kurulmuş terör örgütü PKK’nın İran, Suriye, Irak ve Türkiye birleşenleridir.
Bebek katili PKK’nın silahlarını kim veriyor? ABD!
Bebek katili İsrail’in silahlarını kim veriyor? ABD!
İşte çok açık müttefiklik bu şeytan üçlüsü arasındadır!
Büyük çoğunluğu Müslüman olan Kürtler, on binlerce dindaşını öldüren, iman ettiği Kur’an-ı Kerim’i yakan, ibadet ettiği camiyi bombalayan, İslam ülkelerini ve İslam’ın kutsal sembollerini işgal eden Siyonist İsrail’in müttefiki olması mümkün değildir. Müttefiklik yapan ve Kürt diye sunulunda zaten Kürt değildir.
“Kürtler bizim müttefikimizdir” diyerek PKK’yla olan birlikteliklerine maske takan İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın sözlerini alıntılayıp üzerine “Kürtleri inkâr edenler bir kez daha düşünsünler” diyerek İsrail’e paspas olmaya hazır olan Zana TV’nin program yorumcusu ve yazarı Mehmet İnanç isimli bölücüye “Tüm dünyanın nefretini kazanmış, Müslüman coğrafyasında on binlerce kadını çocuğu katletmiş ve katletmekte olan soykırımcı siyonist İsrail’in fitne ve bölücülük için kullanma planlarından medet uman bir kişi Kürt olamaz, insan hiç olamaz.” şeklinde cevap veren değerli yazar-yorumcu Nedim Şener’in tokat niteliğinde verdiği ders de bu doğrultudadır.
İsrail, “Vadedilmiş Topraklar” hedefi için terör örgütü PKK’yı mayın eşeği gibi bugüne kadar kullandı ve “Kürt” maskeli son açıklamasıyla da “Bundan sonrada kullanacağım” demektedir.
Irak ve Suriye arasında terör örgütü PKK’ya yaşam koridoru kurmaya çalışan ve bunun adını da “Davud Koridoru” olarak belirleyen İsrail’in tüm amacı, PKK’yı bölgesel kara gücü olarak kullanmaya dayalıdır.
İsrail’in terör örgütü PKK’nın mensubu 40 bin kişiye “vatandaşlık” vereceğini duyurması da hem bu planın parçası hem de işgal ettiği yerlere nüfus ihtiyacı duyduğunun göstergesidir.
Sapkın İsrail Başbakanı Netanyahu’nun peydahlama oğlu Yair Netanyahu’nun Türkiye’nin bir bölümünü sözde Kürdistan’ın bir parçası olarak gösterip, onun üzerine “Tüm gözler Kürdistan’da. Türkiye’nin Kürt halkına uyguladığı soykırımı durdurun. Kürdistan’ın Türkiye, İran, Irak ve Suriye işgal ve baskılarına son verin. Özgür Kürdistan.” Şeklinde bu yorumu yapması Siyonist İsrail’in bölgede ne yapmayı düşündüğünün somut bir belgesi daha olmuştur. “İsrail bizim dostumuz” diyenler, yıllardır İsrail’in bölgede ne planladığını idrak edemiyordu, bugün de aynı idraksiz davranış içindeler… Ya da yıllardır idrak edemiyor görüntüsü altında İsrail’in hedefine yol vermeleri ve onun güçlenmesi için onlar da kendince rolünü oynuyor olmalılar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin haftalardır bölgesel gelişmeleri işaret ederek, etnik ve inanç temelindeki ayrışmaları bitirerek, terörü sıfırlayarak iç cepheyi toplumsal olarak güçlendirme çağrısı, sebebi-gelişmesi ve sonucu bir bütün değerlendirildiğinde güçlü bir liderlik vizyonuna sahip olduğu herkes tarafından anlaşılacaktır.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın, “Kürtler bizim müttefikimizdir” açıklamasını bölgesel çerçevede değerlendirdiğimizde, İsrail’in bölgede hedef seçtiği ülkeleri bölme niyetinde olduğu gayet açıktır. İsrail’in müttefik seçtiği terör örgütü PKK’nın kurulduğu günden bu yana 46 yıl geçti. Bu 46 yıldır Türkiye’yi bölme hedefinden zerre geri adım atmadılar. Hedefi Türkiye’yi bölme, Türkiye’ye zarar verme olunca dünyada destek almadığı ülke kalmamıştı. Fakat ABD ve İsrail bu işin ana kumandasında oturduğu için, PKK’yı her türlü ayakta tuttular. ABD ve İsrail, şimdi çok açık şekilde her türlü desteğini veriyor ve açıkça onunla poz vererek hedeflerini duyuruyor.
Türkiye tüm bu gelişmeler karşısında terörle mücadelesini sürdürdüğü gibi, gelişmelere karşı da çok şuurlu olmalıdır. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “iç cephe” vurgusunun kıymeti çok geç olmadan anlaşılmalıdır.
Hristiyan-Yahudi ittifakının ürünü olan ABD ve İsrail’in oyununa düşecek hiçbir Müslüman Kürt olmamalıdır. O yüzden ABD ve İsrail’in mayın eşeği olan terör örgütü PKK ile mücadelede özellikle Kürt kökenli vatandaşımız Türk devletinin yanında olmalıdır.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin son dört konuşmasını baştan sona idrak ederek dinleyin, göreceksiniz ki, Türk milletinin geleceğini inşa etmek adına tarihi uyarıları, nasihatleri ve çağrıları var. Gün gelecek herkes bu vizyonun kıymetini anlayacaktır. Umarız çok geç olmadan!