Kadim Türk şehri Halep
Arap Baharı’nın etkisiyle 2011 yılında Suriye’de başlayan protestolar rejim güçlerinin sert karşılığının da etkisiyle iç savaşa dönüşmüş, milyonlarca Suriyeli uğradıkları zulümle beraber yerlerinden yurtlarından olmuştur. 2016 yılında İran ve Rusya destekli gruplar Halep’te toplu katliamlar yapmış, mezhepsel temelli şiddetle beraber yapılan mezalim hepimizin yüreğini yaralamıştır.
Halep tepeden tırnağa bir Türk şehridir. Her sokağında, her caddesinde, her muhitinde Türk’ün eli, tarihi, izi bulunmaktadır. Türk’ün Anadolu’ya ayak basmasından sonra hiçbir dönem Halep Anadolu’dan ayrı tutulmamış, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ise İstanbul’dan sonra en önemli merkez Halep olmuştur. Halep’in bir Türk şehri olduğuna tarih ve coğrafya şahitlik ederken Halep Kalesine çekilen Türk bayrağı da bu durumu tekraren ilan etmiştir.
27 Kasım 2024 tarihinde Suriye’deki muhalif grupların Halep’e ilerlemeye başlamasıyla rejim güçleri geri çekilmek zorunda kalmış, 8 yıl aradan sonra Halep ve çevresi muhaliflerin kontrolüne girmiştir. Halep’ten sonra Suriye Milli Ordusu’nun Hama ve Humus’a yönelmesi, akabinde Hama’nın da kontrolünün muhaliflere geçmesiyle beraber Şam yönetimi köşeye sıkışmış, ilerleyen süreçte Şam’ın da düşeceği konusu dillendirilmeye koyulmuştur. Bununla beraber bölgedeki PKK/YPG terör unsurlarının beli de bükülürken Rusya ve ABD’den medet ummaları bölgedeki diğer bir hakikati daha ortaya koymuştur. ABD ve Rusya’nın PKK/YPG’ye desteğine rağmen muhaliflerin Kuveyris Askeri Havaalanı ele geçirmesiyle terör örgütlerinin Tel Rıfat-Münbiç lojistik hattının kesilmesi karanlık çevrelerin Türkiye’nin güney sınırında kurmak istedikleri terör devleti hayalini de suya düşüren etkenlerden birisi olmuştur. Türkiye, 2016’dan beri yaptığı operasyon ve harekâtlarla sınır güvenliğini güvence altına alarak terörün belini kırarken muhaliflerin Halep ve çevresini kontrol altına alması da az evvel bahsetmiş olduğumuz duruma önemli bir katkı sağlamıştır.
Halep’in rejim güçlerinden kurtarılması, 2012 yılından beri ülkemizde misafir olarak bulunan Suriyelilerin onurlu bir şekilde evlerine dönmeleri konusunda da yeni bir sürecin başlangıcı olmuştur. Geride bıraktığımız gün itibarıyla Türkiye'den Halep’e doğru yola çıkan pek çok Suriyelinin görüntüsü medyaya yansımıştır. Temennimiz Esad zulmü sebebiyle yurtlarından olan Suriyelilerin kendi topraklarında barış ve huzur içerisinde yaşamlarını sürdürebilmeleridir.
Türkiye, Astana Görüşmeleri kapsamında mutabık kalınan görüşlerde hareket etmeye kararlıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması huzur, istikrar ve barış ortamına bir an evvel kavuşması temel muradımızdır. Lakin bölünmüş bir Suriye’de Halep’in yabancı ellere teslim edilmeyeceği de akıllardan çıkarılmamalıdır.