Rakı içen koyun
HDP Kürtlerin siyasi temsilcisi ilan edilirken...
Selahattin Demirtaş ile kahvaltı etkinlikleri düzenlenirken…
Öcalan'ın eşit vatandaşlık söylemini parti programına sokulurken...
Kürt sorununa takla attırılıp “Biz ona Güneydoğu sorunu dedik” denilirken...
“Halk, Kürt sorununu bizim çözeceğimize samimiyetle inanıyor" beyanatı verilirken…
Afrin operasyonuna şiddetle karşı çıkılırken...
HDP’yle yerel ve genel seçimlerde ittifak içine girilirken...
Kapalı kapılar arasında Türksüz anayasa çalışmaları yürütülürken...
Diyarbakır kongresinde "Mesele silahlara veda ve kan dökmeye tövbe etmekse biz varız” müjdesi verilirken...
Siirt’e “Burası Kürdistan” denilmesine göz yumulurken…
Utanmadan şehidin kız kardeşine sövülürken...
Susan, pusan, siyasi ikbaline yaslanan, konuştuğu zaman da “HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrı-meşru mu tartışmasına en iyi cevaptır" diyerek HDP’yi meşru ilan eden Müsavat Dervişoğlu, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin terörü koşulsuz şartsız bitirmeye ve gelecek nesillere terörsüz bir Türkiye devretme inisiyatifine karşı çıldırmış gibi saldırıyor.
Derdi nedir?
Yarınların huzurlu Türkiye’sine uyanılacak olması mı?
Üyelerini bir bir yitiren siyasi partisinin 29’a kadar gerileyen milletvekili sayısı mı?
Kimsenin kendisinin ne diyeceğini merak etmemesi mi?
Yoksa MHP ile milliyetçilik konusunda aşık atma sevdası mı?
Bilemiyoruz, fakat bildiğimiz, 7 Haziran seçimlerinin peşinden gelen koalisyon görüşmeleri döneminde, MHP’nin belirlediği milli ilkelere ve HDP’yle koalisyona kapıları kapatan tavrına “Her geleni elimizin tersiyle itersen bize ‘hayırcı’ derler” sözleriyle saldıran da yine bu Müsavat Dervişoğlu’ydu.
O dönem de yine kantarın topuzunu kaçırıp Milliyetçi Ülkücü Hareket’in liderine, boyunu ve haddini aşan ithamlarda bulunuyordu.
Rakı içen koyunun “kurdun evi nerede” diye sormaya başlaması gibi Devlet Bey’e çemkirmek için şekilden şekle giriyordu.
Bu Müsavat Dervişoğlu, MHP’deyken de şekilden şekle giriyordu. Devlet Bey’in elini öpebilmek için esneyebildiği kadar esniyordu…
İP sıralarından milletvekili ve genel başkan yardımcısı olduğu halde TBMM’de Devlet Bey’in elini öpmek için yine eğiliyordu.
Devlet Bey’in etrafında durmadan dönüp duran bu Müsavat Dervişoğlu, şimdi siyasi döneklik üzerinden ahkâm kesiyor.
Biz ona on yıl önceki köşe yazımızda “Neyin ne oldun Dervişoğlu” diye sormuştuk.
Yıllar Müsavat Dervişoğlu’nu milletvekili, genel başkan, grup başkanvekili, en sonunda da genel başkan yapmış olabilir. Ama bir duruş sahibi yapamadı…
