27 Ocak 2025
weather
10°
Twitter
Facebook
Instagram

Bu facia da unutulup giderse…

YAYINLAMA:
Bu facia da unutulup giderse…

Sevdikleriyle bir araya gelecekleri huzurlu birkaç günün hayaliyle yola çıktılar. Ama geride yalnızca ağıtlarla anılacakları hikâyeler bıraktılar... Bolu Kartalkaya’da yaşanan ve 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği yangın, milletimizin başından eksilmeyen kederli hadiselerin son örneği oldu.

İşlevsiz yangın merdivenleri, çalışmayan alarmlar, devreye girmeyen söndürme sistemleri, eksik bırakılan raporlar, üst üste binen ihmalkârlıklar, insan hayatının ucuzluğu, toplumun güvenliği uğruna kılını kıpırdatmayan eller… Kartalkaya’yı yakan buydu.

Yangından günler önce eksiklikleri tespit ettikleri hâlde işletmenin bir kısmına yangın yeterlilik belgesi veren Bolu Belediyesi görevlileri, o rapor üzerinde oynama yapan zihniyet, o dosyayı gözden geçirdikleri hâlde kıllarını kıpırdatmayanlar… Gerçekten ne düşündüler? “Burada bir felaket yaşanabilir” cümlesi kafalarından hiç geçmedi mi? Yangın ihtimalini düşündüler de “Bana ne” mi dediler? Bu kadar eksiklikleri ve güvenlik zaafları bulunan bir otelin nasıl olur da çalışmaya devam etmesine çanak tuttular?

Kartalkaya yangınında sadece belediyenin değil, en başta otel işletmecileri olmak üzere birçok kişi ve kurumun çoklu ihmalkârlığının 78 can kaybına neden olduğu görülüyor. Fakat Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan yangın sonrasında “yetki alanımızda değil” açıklamasıyla ilk andan itibaren sorumluluktan kurtulmaya ve Kartalkaya’da kurulan can pazarını siyasi bir boyuta taşımaya çalıştı. Ancak ortaya çıkan belgeler, Tanju Özcan’ın yalanlarını ortaya çıkardı. Otelin bakanlığa sunduğu yangın yeterlilik belgesinde Bolu Belediye Başkanı’nın dayısının oğlu olan itfaiye müdürünün sorumluluğu vardı. Yangın güvenliği raporları belediye tarafından düzenlenmiş, otelin eksiklikleri net şekilde tespit edilmişti. Fakat raporlarla tespit edilen eksikliklere rağmen belediye görevlileri herhangi bir yaptırım uygulamadıkları gibi, yaptırım uygulama konusunda yetkili mercilere de hiçbir bilgi vermediler. Böylece yangın yeterlilik şartlarını sağlayamayan bir otel, faaliyetlerine olduğu gibi devam etti.

Herkesin yetki alanını bahane ederek geri çekildiği, görevini başkasına pasladığı, hiçbir şey yapmadan kenarda beklediği bir sistemde felaketlerin önlenmesi mümkün mü? Elbette değil. İş kazalarından deprem, sel, yangın gibi büyük çaplı afetlere uzanan her acı olay aynı ihmalkârlık ve sorumsuzluğun sonucu… Kartalkaya yangını, hesap verilmeyen bir düzenin unutulanları arasına girmemeli. Unuttuğumuz her felaket, aslında duyarsızlığımızın ve hesap sormaktaki yetersizliğimizin sonucu olarak tekrar yaşanıyor çünkü... Şayet bu facia da unutulup giderse, bu zincire yeni halkalar eklenmesinin adı kader değil, bilinçli tercih olur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *