Sorun gol atamamak
Birisi çıkıp Galatasaray taraftarına, “Her maçta gol yese de sürekli atak oynayan bir takım ister misiniz?” diye sorsa, yüksek çoğunluk “isteriz” der. Tümosan Konyaspor maçının ilk yarısındaki sarı kırmızılılar, yenen goller üzerinden oluşan psikolojik yönlendirmeyle savunmayı önceledi. Rakibin her taraftaki sert markajının da etkisiyle olacak, Galatasaray bir türlü ‘kendisi gibi’ olamadı. Kazanılan penaltıyla gelen gol de oyunun temposunu olumsuz etkiledi.
İkinci yarıya ‘kendisi gibi’ başladı soyunma odası gazıyla Galatasaray. Sağlı sollu ataklar, araya paslar, şutlar, atılan, sayılmayan goller tribünü de maçı da canlandırdı.
Kendisi gibi oyun, savunmayı da eski klasik haline dönüştürdü. Bir o kale, bir bu kaleye gidip gelen oyun heyecan yarattı.
Galatasaray asıl klasiği olan golleri kaçırınca, son dakikalar her zaman olduğu gibi sıkıntı oluştu. Ve anlaşıldı ki, sarı kırmızılıların asıl sorunu gol yemek değil, gol atamamak. Golcüler işi bitirse, kimse yenen golleri hesaba katmaz çünkü…