27 Ocak 2025
weather
10°
Twitter
Facebook
Instagram

İran 2025’te ne yapmalı?

YAYINLAMA:
İran 2025’te ne yapmalı?

İran 2024 yılı içerisinde pek çok sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. 

İran eski Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’ın şaibeli ölümleri, üst düzey komutanlara yönelik suikastlar, İsrail saldırıları ve İran’ın bu saldırılar karşısında etkisiz kalması gibi sebepler ülkenin hem uluslararası kamuoyundaki hem de kendi içindeki iradesini tartışılır hale getirdi. İç savaşın başlangıcından beri destek verdiği Esad rejiminin 8 Aralık 2024’te yıkılması ise İran için büyük bir hüsrana dönüştü. 2024’ün son günlerinden beri süregelen enerji krizi de işin tuzu biberi oldu. 

Ülkede yaşanan günlük 350 milyon metreküplük doğal gaz açığı ile beraber 17 elektrik santralinin devre dışı kalması sanayi üretiminde yüzde 50’ye yakın bir düşüşe sebep olmaya başladı.

ABD’de Trump’ın iktidara gelmesiyle beraber İran’ın 2025 yılındaki politikalarının nasıl şekilleneceği hususunda önemli dönüşümlerin yaşanabileceği ihtimaller arasında yerini almaktadır. Trump’ın İran’a olan düşmanlığı ortadayken, İran tarafının Trump ile ilgili sert söylemlerden kaçındığı dikkat çekmektedir.

Sosyal -siyasal haklar konusunda açılımlar yapma vaadiyle iktidara gelen ve bu konuda da düzenlemeler yapan Pezeşkiyan hükümetinin dış politika anlamında özellikle de Batı ile daha ılımlı bir zemin arayışı ülke içerisindeki bazı gruplarda rahatsızlık uyandırmaya başlamıştır. Az evvel bahsettiğimiz gerekçelerle birlikte daha dışa dönük şekillendirilmeye çalışılan dış politikanın yarattığı iç rahatsızlık, yaşanan enerji krizi gibi sebepler Pezeşkiyan’a karşı cephenin genişlemesine de zemin hazırlamaktadır. Öyle ki yaşanan sorunlar gerekçesiyle İran’daki bazı gruplar sokak protestoları çağrısında bulunmuştur.

Diğer yandan İran’ın takip ettiği nükleer programa uluslararası tepkiler artarken makul bir zemin yakalanmadığı takdirde ülkeye karşı dış baskının da artacağı şimdiden kendini göstermektedir. Böylesi şartlar altında önümüzdeki yıl içerisinde İran’da iç hareketlilik yaşanması ihtimali de giderek artmaktadır.

Hem bölge denklemi hem de küresel dengeler açısından İran’ı da etkileyecek olan bir diğer husus ise Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu Projesidir. Bahsi geçen her iki projenin de en önemli aktörleri arasında Türkiye bulunmaktadır. Zengezur Koridoru’nun açılması hususunda Ermenistan engel çıkarmaya çalışsa da bölge denkleminden dışlanmak istemeyen İran projenin kendi topraklarından geçmesine razı olduğunu daha önce ifade etmişti. Benzer şekilde İran, Kalkınma Yolu Projesi’nin sağlayacağı avantajlardan da tabii olarak faydalanmak isteyecektir.

Suriye’de rejim değişikliğiyle beraber milis gruplar üzerinden sürdürdüğü etkisini kaybeden İran’ın bölge denkleminden dışlanmamak adına Türkiye ile makul ilişkiler geliştirme zorunluluğu ortadadır. Bu kapsamda Türkiye’nin ortaya koyduğu hassasiyetlere saygılı davranması, Azerbaycan ile ilişkilerini ılımlı ve olumlu bir zemine taşıması, her ne kadar PKK’nın İran kolu olan PJAK’ı terör örgütü olarak tanımlasa da bu anlamda somut tedbirler alması gerekmektedir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *