Türkiye'nin seçim sonuçlarına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulunan ABD'li siyaset yorumcu S.L. Kanthan, 'Bu seçimin en büyük kaybedeni sadece muhalefet adayı Sayın Kılıçdaroğlu değil, ABD ve CIA oldu. Sizin de belirttiğiniz gibi, ABD uzun süredir Erdoğan'ın adaylığına engel olmaya çalışıyordu. Son 7 yıldır ABD, zaten Türkiye'ye her türlü yaptırım ve tehdit yoluyla zorbalık yapıyor ve Türkiye'nin dış politikası üzerinde baskı oluşturuyor. Ancak bu seçim sırasında gerçekten büyük bir hata yaptı ve yüzsüzce seçimi manipüle etmeye çalıştı. Batı medyasına bakarsanız, görürsünüz. Batı medyası Erdoğan'ın rakibi Kılıçdaroğlu'nu göklere çıkardı' dedi.
Star'daki habere göre program sunucusunun "CIA Türkiye'deki seçimleri kaybetti. Bu özet yeterli olur mu?" sorusunu cevaplayan Kanthan, şu ifadeleri kullandı:
Kesinlikle, biliyorsunuz, bu seçimin en büyük kaybedeni muhalefet adayı Sayın Kılıçdaroğlu değil, ABD ve CIA oldu.
Sizin de belirttiğiniz gibi, ABD uzun süredir Erdoğan'ın adaylığına engel olmaya çalışıyordu. 2016'da CIA bir darbe teşebbüsünde bulundu.
Yani aslında olan ya da en azından şehir efsanesi olarak yayılan şey şu: Rusya Devlet Başkanı Putin, Erdığan ile bir telefon görüşmesi yaptı ve onu darbe konusunda uyardı.
Son 7 yıldır ABD, zaten Türkiye'ye her türlü yaptırım ve tehdit yoluyla zorbalık yapıyor ve Türkiye'nin dış politikası üzerinde baskı oluşturuyor.
Ancak bu seçim sırasında gerçekten büyük bir hata yaptı ve yüzsüzce seçimi manipüle etmeye çalıştı. Batı medyasına bakarsanız, görürsünüz. Batı medyası Erdoğan'ın rakibi Kılıçdaroğlu'nu göklere çıkardı.
CIA'in Ulusal Demokrasi Vakfı gibi paravan örgütleri vardı. Bu örgütler rakip aday ile buluştu ve onun için çok sayıda sosyal medya kampanyası başlattı. Ve daha önemlisi, ABD son iki yıldır Türkiye'ye karşı adeta bir ekonomik savaş başlattı. Aslında Wall Street, Türkiye'nin para birimi olan liraya saldırmaya başladı ve TL son iki yılda %50'den fazla değer kaybetti. Bu da enflasyonun çok artmasına ve Türk halkının büyük sıkıntılar çekmesine neden oldu. Ama halk istikrar arayışında olduğu için Erdoğan'ın yanında durdu. Ve sanırım halk duruma ilişkin büyük resmi de gördü.
Türkiye'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gerçekten şok edici bir şey söyledi. Soylu, "Eğer birisi ABD yanlısı bir dış politika önerisinde bulunursa, bu kişi hain olarak kabul edilecek" demişti. Yani, önümüzdeki 5 yılda Türkiye'nin dış politikasında büyük bir değişim göreceğimizi düşünüyorum.